Savaş anayasası hazırlanıyor

YAŞAR AYDIN

Geçen haftaya damga vuran olay kuşkusuz ki Donald Trump’ın yeni ABD başkanı seçilmesi oldu. Ama en az bu olay kadar konuştuğumuz bir başka başlık ise başkanlık ve buna bağlı olarak tartışılan yeni anayasa oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir an olsun konunun gündemden düşmesine izin vermedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Başbakan Binali Yıldırım da Erdoğan’a bu konuda tam destek verdi. Erdoğan’dan sonra Başbakan Yıldırım ile de görüşen Bahçeli, başlattığı tartışmayı nihayetlendirmeye doğru büyük adımlarla ilerliyor.

Anayasa toplumu ikiye böler
AKP ve MHP’nin başkanlıkla taçlandırdıkları milliyetçi-muhafazakâr anayasa, Türkiye’nin sorunlarını çözmek bir tarafa toplumu ikiye bölmekten başka rol üstlenmeyecektir. Böyle bir anayasa ile toplumun karşısına çıkılması teknik ve hukuksal birçok noktadan eleştirilebilir, mahkûm edilebilir. Ama daha hiç oralara gelmeden çok daha kökten itiraz başlıkları var ki işin esasını oluşturuyor.

Savaş anayasası: Türkiye toplumu içeride iç savaş koşulları yaşıyor. Her gün onlarca genç ölüyor. Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin bölgeye dâhil olma biçimi sınır ötesinde bir savaşın da kapımızda olduğunu gösteriyor. Bu koşullarda yapılacak anayasa ancak savaş anayasası olur.

OHAL anayasası: Türkiye yaklaşık dört aydır OHAL ile yönetiliyor. Her türlü demokratik kurum ve kuruluşlar tehdit altında. Yüzlerce gazeteci, akademisyen ve politikacı cezaevinde. Binlerce çalışan işlerinden el çektirilmiş durumda. Dernekler, vakıflar, basın kuruluşları kapatılıyor. Bu koşullarda hazırlanan anayasa ancak OHAL Anayasası olur.

Bölücü anayasa: Tüm kamuoyu yoklamaları gösteriyor ki başkanlık ve anayasaya destek, iki partiye verilen oyların çok altında. En iyimser anketlerde bile yeni anayasaya onay yüzde 50’yi kıl payı geçiyor. Böylesi temel bir değişimi öngören yeni anayasa Türkiye’yi tam anlamı ile ikiye bölecek.

Nikâh neden kıyılmıyor
AKP ve MHP arasında yapılmaya çalışılan anayasanın olmazları arasında kulislerde konuşulan teknik konular da var. Teknik diyoruz çünkü bu iki parti, milliyetçi-muhafazakâr bir çizgide anlaşmış gözüküyor.

Bahçeli parti içini düşünüyor: MHP grubuna bakınca anlayabileceğiniz bir gerçek var ki o da Bahçeli’ye parti içindeki vekil desteği 20 civarında. Bu da grubun yarısı anlamına geliyor. Parti tabanındaki destek ise Meclis grubundan daha da zayıf. Bahçeli, AKP ve Erdoğan ile girdiği bu ortaklığın kazananı olduğunu herkesten önce parti kamuoyuna anlatmak zorunda. Bu yüzden AKP’yi sonuna kadar zorluyor.

İdam tartışmaları: Görüşmelerde Bahçeli’nin “İdam maddesini ayrı getirin” ısrarı AKP’de kafaları karıştırdı. Bahçeli’nin idama “evet” deyip, Anayasa’da yan çizmesi ihtimali AKP’lilerin kafasını karıştırıyor.

Meclis aritmetiği AKP’yi düşündürüyor: Meclis’e gelecek Anayasa taslağına MHP grubunun en az yarısının karşı duracağı kesin. AKP’nin hiç fire vermediği düşünüldüğünde “evet” oyu 335 civarına denk geliyor. Bu çok kritik bir rakam. AKP içinde yaşanacak küçük bir fire başkanlık hayallerinin en az bir yıl zorunlu olarak rafa kaldırılması demektir.

Kritik hafta
Yıldırım anayasa taslağı için bu hafta bitecek bir takvim açıkladı. Bu da MHP ve AKP arasında diyaloğun hızlanacağı anlamına geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan haftanın iki gününü Asya’da geçirecek. O yüzden son karar önümüzdeki hafta sonu verilir, tabii bu hafta yaşanacak temasların olumlu geçmesi durumunda. Bir sonraki haftaya kalma ihtimali de var. Tüm bu temaslara ve uyum görüntüsüne rağmen taslağın Meclis’e getirilememe ihtimali halen var ve çok da düşük bir ihtimal değil.

***

Muhalefet sokağa iniyor

CHP geçen 10 gün içinde iki MYK ve iki de PM toplantısı yaptı. Bu toplantılardan somut olarak Adana mitingi ve PM bildirisini her koşulda savunmak çıktı. Parti yetkililerinden aldığımız bilgiye göre; baskılara ve başkanlık anayasasına karşı organize edilen Adana mitingi sonrası kitlesel buluşmalar artarak devam edecek.
Diğer bir buluşma Kartal’da Birleşik Haziran Hareketi’nin 20 Kasım’da gerçekleştireceği miting. Haziran’ın bu organizasyonu teslim alınmaya, soluksuz bırakılmaya çalışılan demokrasi güçleri için de önemli bir moral olma özelliği taşıyacak.

birgün

EN SON EKLENENLER