Savaşı başlatan davanın tek dayanağı: Kardaş bunlar öldürdü

“Çözüm süreci”nin bitirilmesine ve savaşın yeniden başlamasına gerekçe yapılan Ceylanpınar’da 2 polisin öldürülmesiyle ilgili 4 tutuklu hakkında tek “delil” var. O da emniyete gelen iki adet “Kardaş bunlar öldürdü” ihbarı.

Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’te 33 gencin katledilmesinden iki gün sonra Ceylanpınar’da evlerinde öldürülmüş bir şekilde bulunan polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar olayıyla ilgili açılan davanın 8’inci duruşması yarın görülecek.

Duruşmada atanan 5’inci savcının mütalaa vermesi bekleniyor. Hükümetin “çözüm sürecini” bitirmeye gerekçe yaptığı olayla ilgili ortaya çıkan deliller polisi işaret ederken, hala tutuklu olarak yargılanan Sedat Aydın, Hasan Aydın, Hüseyin Aydın ve Naci Yılmaz hakkında ise, bir komedi sahnesini aratmayacak ihbar telefonlarından başka dayanak yok.

‘HACİZ VAR’ DEDİLER CİNAYETTEN TUTUKLADILAR

Olaydan sonra başlatılan soruşturmada “zanlı yaratma” öyküsü, 5 gencin içinde bulunduğu aracın hacizli olduğu gerekçesiyle durdurulmasıyla başlıyor. Cinayetten sonra Sedat Aydın, Mehmet Naci Yılmaz, Hasan Aydın, Ramazan Dağ ve Kadir Oral’ın içinde bulunduğu otomobil, polislerin ölü bulunduğu 22 Temmuz akşamı saat 18.00 civarında Ceylanpınar’da eski PTT Caddesi’nde polislerce durduruldu. Arabanın hacizli olduğu ve bağlanması gerektiği söylendi. Araçtaki gençler, kendi istekleriyle emniyete gittiler. 4 saat sonra gece 00.30-01.00 sularında Mehmet Naci Yılmaz, Hasan Aydın ve Sedat Aydın gözaltına alındı.

ANKESÖRLÜ TELEFONDAN GELEN İHBAR

Olayın olduğu gün saat 22.37’de Ceylanpınar PTT’nin ankesöründen yapılan isimsiz bir ihbarla, o an Emniyet Müdürlüğünde hacizli arabalarının iadesini bekleyen 4 genç fail olarak gösterildi. Ertesi gün 23 Temmuz’da saat 16.36’da bu defa başka bir isimsiz ihbarcı, Turan Beşkat adına kayıtlı 0 541 256 81 31 numaralı hattan 155 polis hattını arayarak, aynı gençlerin isimlerini vererek, cinayeti bu kişilerin işlediğini iddia etti.

KARŞI DAİREDEKİ PARMAK İZİ TUTUKLATTI

İhbarcıların ihbar ettiği şahısların gözaltına alınması ardından polislerin öldürüldüğü 6 nolu dairenin karşısındaki 5 nolu dairenin boş olduğunu gören polis evde inceleme yaptı. Daireyi daha önce öğretmen olan, olaydan bir ay kadar önce de Ceylanpınar Telhamut Çadırkent’te işe giren Murat Abir’in kiraladığı, nişanlı olan Abir düğününe beş gün kala evi kiraladığı, kendisi çalıştığı için dört arkadaşının onun için evi temizlediği öğrenildi. Lütfi Abir, Ömer Kılınç, Mehmet Hazar ve Ahmet Aslan’ın temizlediği evde yapılan kriminal incelemede balkondaki PVC’de Ömer Kılınç’ın parmak izine rastlandı. Adı geçen şahısların önce ifadesi alındı, ardından Murat Abir, Lütfi Abir ve Ömer Kılınç tutuklandı.

Otomobildeki Mehmet Naci Yılmaz, Hasan Aydın ve Sedat Aydın’la birlikte tutuklu sayısı 6’ya çıktı.

Bu arada iki “tanık” ifadelerinden yola çıkan polis, Hasan Işık, Hüseyin Aydın ve Aslan Bulut adlı kişileri de iddianameye ekledi. Telefon ihbarcılarının ismini zikrettiği DBP İlçe Başkanı Mustafa Simav ise bulunamadı. Kim oldukları bilinmeyen tanıkların ifadeleri ile Hüseyin Aydın da tutuklanınca tutuklu sayısı 7’ye çıktı.

Gizlilik kararı getirilen dosyaya dair, 9 ay boyunca ne sanıklar ne de avukatları bir bilgiye ulaşamadı.

31 Mayıs tarihinde cinayetle ilgili açılan davanın 5’inci duruşmasında polislerin öldürüldüğü dairede tespit edilen 10 parmak izinden 4’ü polise ait çıkınca, Murat Abir, Lütfi Abir ve Ömer Kılıç tahliye edildi.

İDDİANAME ÇÖKTÜ

17 aylık tutukluluktan sonra 3 kişinin tahliye edilmesiyle dosyanın tek dayanağı olan bitişik daire ve parmak izleri tespiti sonuçsuz kaldı. Öldürülen polislerle ilgili dosyadaki tek dayanak, Lütfi Abir, Murat Abir ve Ömer Kılıç’ın karşı daireyi cinayeti işlemek için kiraladıkları yönündeydi. Davada hala tutuklu olan Sedat Aydın, Hasan Aydın, Hüseyin Aydın ve Naci Yılmaz dair ise isimsiz ihbarlardan başka dayanak yok.

İHBARCI, SAVCI VE HAKİM ‘FETÖ’CÜ ÇIKTI

Tutukluların ihbar edildiği telefonun sahibi Turan Beşkat’ın kardeşi Ramazan Beşkat, Urfa’da yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı. Beşkat’ın bir diğer kardeşi Mithat Beşkat ise “FETÖ Urfa Koordinatörü” olarak aranıyor.

Davanın ilk savcısı Mehmet Kıvanç Kılsızoğlu, önce Adalet Bakanlığı tarafından terfi ettirildi, ardından da hakkında FETÖ araması çıkartıldı. Sorgu hakimi olmadığı halde ilk tutuklamaları yapan ve onlarca tedbir kararı veren hakim Nurettin Bulut ise FETÖ’den tutuklu. Yine otopsi savcısı Nurullah Örenli ise FETÖ’cü olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edildi.

Öte yandan ifadesine başvurulan söz konusu ihbar telefonun sahibi Turan Beşkat, “Kimlik bilgilerim kullanılarak benim adıma 10 adet hat çıkarılmış, söz konusu numarayı ben kullanmadım. Söz konusu ihbarı da ben yapmadım” dedi.

Yine ceset tanığı yapılan polis memuru Burak Koru, olay mahallinde bulunan 10 parmak izinden 4’ünün sahibi çıktı.

Hasan Aydın, Sedat Aydın, Mehmet Naci Yılmaz, Hüseyin Aydın’ın tutuklu olduğu davada şimdiye kadar 5 savcı değişti. Yeni atanan savcının yarın görülecek duruşmada mütalaa vermesi bekleniyor.

4’ü tutuklu 9 sanıklı davanın ihbar telefonlarındaki konuşmalar şöyle:

BİRİNCİ İHBAR TELEFON KAYDI

İhbarcı: Ağabey iyi akşamlar
Polis: İyi akşamlar
İhbarcı: Ben şimdi bir şey diyeceğim. Polis değil mi orası
Polis: Evet
İhbarcı: Şimdi bugün bu polisleri vurdular. Ben şimdi çok vicdan azabı çekiyorum. Ben sana bir şey diyeceğim, beni gizli tut. Kurban olayım beni şey etmeyesin. Ben olayın hepsini biliyem. Ben sana onların ismini vereceğim.
Polis: Nereden biliyorsun sen bunları.
İhbarcı: Ben bunlardan hepsinden haberdarım. Benim vicdanım sızladı. O anaları gördüm vicdanım sızladı.
Polis: Kim bunlar?
İhbarcı: Ağabey bir tane Naci Yılmaz var. Memet Naci Yılmaz. Bir tane bu Mustafa Simav var. Bir tane bu Sedat Aydın var.
Polis: Mustafa neydi?
İhbarcı: Mustafa Simav.
Polis: Öbürü?
İhbarcı: Birde Sedat Aydın var. Bu işi yapan hepsi bunlardır.
Polis: 4’üncü kişi kim dedin.
İhbarcı: Hasan Aydın.
Polis: Nerede şimdi bunlar?
İhbarcı: Bunlar Ceylanpınar’dalar.
Polis: Nerede kalıyorlar?
İhbarcı: Bunlar esnaflar dükkanları var. Ağabey bu Naci var ya, çilingirdir, çilingircilik yapıyor, kapı açar her bir şeyi yapar.
Polis: Dükkanı nerede bunun?
İhbarcı: Yav dükkanı şey Ceylanpınar merkezinde. Çarşıda.
Polis: Neresinde çarşının.
İhbarcı: Herkes tanıyor ağabey. Ben sana bunları söyleyeyim.
Polis: Bu şahıslar olduklarını nereden biliyorsun?
İhbarcı: Ağabey valla hepsini tanıyam. Vicdanım sızladı. Ben bu işi kapatamadım, gördüm…
Polis: Tamam ben sana bir ekip göndersem…
İhbarcı: Kurban olayım ağabey, olur mu?
Polis: Yo yo gizli tutulur.
İhbarcı: Yok. Sen bunlara git.
Polis: Senin ismin ne
İhbarcı: Ağabey ben ismimi söylesem açığa çıkmayayım.
Polis: Yo açığa çıkmazsın. Her şey gizli tutulacak.
İhbarcı: Benim adım Zeki ama söylemeyeceksin ha…
Polis: Zeki soy ismin ne?
İhbarcı: Ya kurban olayım ağabey şey etme ya
Polis: Ben gizli tutacağım kimseye söylemeyeceğim
İhbarcı: Şey etme ya ben sana söyleyeyim şimdi bunlar yapmış.

İKİNCİ İHBAR TELEFON KAYDI

Polis: Ceylanpınar 155
İhbarcı: Selamu aleykum kardaş.
Polis: Aleyküm selam
İhbarcı: Kardaş ben öncelikle başınız sağ olsun dilirem.
Polis: Sağol Allah razı olsun.
İhbarcı: Kardaş ben şimdi düşündüm taşındım, bu konuyla alakalı arayayım mı? Aramayayım mı? Ama kardaş benim vicdanım rahat etmiyor. Ben bir ihbarda bulunacağım ama benim kimliğim açıklanmaz falan değil mi?
Polis: Yok açıklanmaz her türlü gizli kalır.
İhbarcı: Ha kardaş ben şimdi sana söylirem yazi misen?
Polis: Evet söyle bakalım.
İhbarcı: Şimdi bak kardaş bu iki tane ciğerimiz şehit oldu değil mi? Bunları yapanları bili misiniz?
Polis: Sen biliyon heralde
İhbarcı: Kardaş ben bilirem bunları yapanları kurban olduğum,
Polis: Tamam sen söyle bakalım bana bunları…
İhbarcı: Kardaş bunları yapan kim bili misen, Bu Naci var Naci bitane,
Polis: Kim bu Naci?
İhbarcı: Naci Naci Yılmaz herhal, bilmiyorum, Naci var, Sedat var, Hasan var bide Mustafa var. Bu Mustafa Simav var ya. Bunlar yaptı kardaş bunlar olay yerine giderken telefonlarını falan yanına almamışlar kardaş, ona falan dikkat edin.
Polis: Bu Sedat ile Hasan’ın soy isimlerini biliyon mu?
İhbarcı: Kardaş ben şimdi sizi yanlış yönlendirmeyeyim, Naci’ bilirem Mustafa’yı bilirem ancak Sedat ve Hasan’ı tam bilmirem.
Polis: Bunlar ne iş yaparlar, nerede dururlar evleri nerede?
İhbarcı: Bunların evlerini falan bilmirem, ama bunlar Ceylanpınar’dalar kardaş, kesin bunlar yaptı kardaş. Ben sana söylirem bunlar yaptı. Benim vicdanım rahat etmir.
Polis: Onların yaptığını sen nereden biliyorsun?
İhbarcı: Orayı çok fazla karıştırma, ben size bu kadar diyirem, benim ciğerim yandı, başkasının ciğeri yanmasın, başkalarına bir şey olmasın, tamam mı kardaş, hadi Allaha emanet.
Polis: Senin ismin ne idi?
İhbarcı: Ya benim ismimi yazma kurban olduğum, benim ismim Ali ama ismimi yazma.
Polis: Sende Ceylanpınar’da mısın?
İhbarcı: Ben şu an Ceylanpınar’da değilim ama bende Ceylanpınar’da yaşıyorum.
Polis: Başka söylemek istediğini bir şey var mı?
İhbarcı: Özellikle bunlar olayı yaptıklarında telefon üzerlerine almadılar. Bunlar öyle katil ki bunlar her şeyi düşünürler kardaş.
Polis: Varsa aklına gelen başka bir şey onları da söyle.
İhbarcı: Şu an aklıma gelen başka bir şey yok, başkalarının ciğeri yanmasın.
Polis: Sen emniyete gelebilir misin peki?
İhbarcı: Bunlar beni öldürürler kurban olduğum, nasıl geleyim.
Polis: Ya senin buraya geldiğini kimse bilmez biz seni gizli tutarız.
İhbarcı: Ben bi bakayım vicdanıma bi bakayım.
Polis: Bu senin numaran mı?
İhbarcı: Bu benim numaram ama yazmayın.
Polis: Eğer buraya gelirsen çok iyi olur tamam.
İhbarcı: Kapatıyorum görüşürüz.

EN SON EKLENENLER