‘Semah dönerken dünyanın fiziki koşullarından sıyrılıp, özümüzle buluşuyoruz’-VİDEO

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD)Diyarbakır Cemevinde semah öğrenen gençler, asimilasyona karşı kendilerini korumak adına cemevine geldiklerini belirtirken, semah döndükleri zaman da dünyanın fiziki koşullarından sıyrılıp, öze, Hakk’a yolculuk yaptıklarını aktardılar.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD)Diyarbakır Şubesi ve Cemevinde semah eğitimi, koronavirüs salgınından kaynaklı sınırlı sayıda katılımla gerçekleştiriliyor.

Cemevi’nde yürütülen semah çalışmaları hakkında bilgi veren Semah Eğitmeni Sırdaş Adıgüzel, dünyanın pandemi sürecinden geçtiğini belirterek, “Mart’tan bu yana çalışmalarımıza ara vermiştik. Artık her şey olağana dönmeye başlayınca biz de sosyal mesafe kurallarına uyarak tekrar başlatmak istedik. Yeni dönem eğitimlerimizi başlattık. 3 haftaya kadar da öğrenci alacağız” dedi.

“SEMAH DÖNERKEN DÜNYANIN FİZİKİ KOŞULLARINDAN SIYRILIP, ÖZE YOLCULUK YAPIYORUZ”

Semahın cem esnasında gerçekleştirilen 12 hizmetin önemli bir parçası olduğunu ifade eden Adıgüzel, şunları söyledi:

“Tabi bunların yanında semah aslında Kızılbaş Alevilerin hayatını, kültürünü, yaşam biçimini, insanlığa, doğaya bakışını, tamamen bu yolun, bu inancın yaşantısını içerisinde barındıran bir ritüel olarak, bir ibadet biçimi olarak karşımıza çıkar. Aynı zamanda biz semahı öze yolculuk olarak kabul ederiz. Semah dönerken bizler dünyanın fiziki koşullarından sıyrılıp, öze, kendi içimize, Hakk’a yolculuk yaparız. Semahı bir oyun ya da dans olarak nitelendirmek kesinlikle yanlıştır. Çünkü biz semahın içerisinde Kızılbaş Alevilerin yaşam biçimini görüyoruz. Hayata bakış açıları, kültürleri, nasıl yaşadıkları tamamen semahın içindeki figürlerle aslında anlatılabilir. Bu yüzden bu söylemlerin Aleviliği, Kızılbaş Alevilerini, Alevi gençlerini yozlaştırmak, yoldan koparmak için yapıldığı düşüncesindeyim.”

“HİÇBİR ZAMAN SEMAH EĞİTİMLERİNİ SONLANDIRMAYALIM”

Alevi gençlerini cemevlerine çeken en önemli iki faktörün bağlama ve semah  olduğunun altını çizen Adıgüzel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cemevlerinin, Alevilerin olmazsa olmazları arasında gösterilen 2 önemli kıstastır. Bağlamayı cemevi dışında farklı yerlerden alabiliyor gençler ama semahın eğitiminin, öğretiminin yapıldığı tek yer cemevleri, derneklerimiz, kurumlarımız. Bu anlamda cemevlerimize, kurumlarımıza çağrımız şudur ki; hiç bir zaman semah eğitimlerini sonlandırmayalım. Biz bu kurumları sadece ibadet için kullanmıyoruz. Aynı zamanda eğitim için kullanıyoruz. Semah eğitimi olsun, Alevilik eğitimi olsun. Bunun dışında genç arkadaşlarımızın eğitim öğretimine faydalı olabileceğimiz noktalarda derslerine yardım amaçlı eğitimlerimiz olsun. Çok amaçlı kullandığımız zaman bu kurumların, cemevlerimizin işlevsel olacağını düşünmekteyiz. Bu anlamda biz çok önem veriyoruz ve yılda 2 dönem olacak şekilde her sene kurslarımızı yapmaya çalışıyoruz.”

“SEMAH VE KADIN OLMAZSA ALEVİLİK DİYE BİR ŞEY OLMAZ”

Cemevinde semah öğrenen Zeynep Yavaş da semah dönerken hissetmekten çok birebir yaşadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bende oluşturduğu duygu, hayatı, yaşamda kalma mücadelesini figürlere yansıtma halidir. Toprakla, doğayla iç içeyken kullandığı figürler, kadınlı-erkekli, eşli kullandığı figürler aslında gerçek yaşamda var olan şeylerdir ve bu semahta konsantre bir figür oluşuyor. O figürlerle sen bir nevi hayatta kalma mücadelesinin özetini çıkarıyorsun. Dolayısıyla semah hislerden çok daha üstün bir şeye dönüşüyor. Birebir hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor. Dolayısıyla semah Aleviliğin, inancın en önemli ritüellerinden biridir. Semah olmazsa Alevilik diye bir şey olmaz. Kadın olmazsa Alevilik diye bir şey olmaz. Semahın bizdeki en önemli ayağı hayatta kalabilme, yaşamda kendini sürdürebilme anlamı taşıyor. Canlıların varoluşundan bu yana oluşan hafızanın birikiminin bir nevi aktarılmasıdır. Bu hafızayı, bu birikimi aktarırken biz de bu figürlerle aktarıyoruz. Semahın bizde yarattığı etki birebir yaşamda kalabilme mücadelesinin ta kendisidir.”

“GENÇLER OLARAK KENDİMİZİ KORUMALIYIZ”

Dicle Ayaz, semah dönerken çok mutlu olduğunu dile getirirken, Umut Karakaş da, semahın Alevilikteki önemine dikkat çekerek, şunları aktardı:

“Muhammet Ali’den Kırklar’dan bize kalmıştır. Bundan dolayı bizim de onlardan kalanı yürütmemiz gerekiyor. Çünkü bu yol böyle devam ediyor. Bizim de böyle devam ettirmemiz gerekiyor. Yoksa diğer insanlara maruz kalacağız, asimile olacağız. Elimizde olan her şey gidecek. Elimizde olan en büyük şeylerden biri semahtır zaten. Onu da kaybedersek kendimizi, özümüzü kaybetmiş olacağız. Bu yolda çok kaybedilenler oldu, zulüm görenler oldu. Biz bütün baskılara rağmen yine devam ettiriyoruz. Biz bırakırsak bizden sonrakiler de bırakır ve gelecek hiçbir şekilde oluşamaz. Bu yüzden özellikle biz gençlerin bir eğilimi olması gerekiyor. Şu anda cemevlerinde gençlerin sayısı çok az. Bir nevi asimile olmaya başladık. Buna izin vermememiz gerekiyor. Kendimizi korumamız gerekiyor.”

PİRHA/DİYARBAKIR

EN SON EKLENENLER