Şengalli Hezda Rakka’da köle olarak satıldığı mekanları özgürleştirdi

Esir tutulduğu Rakka’ya Êzidî kadınları kurtarmak için dönen YJŞ savaşçısı Hezda Şengal, aylarca esir tutulduğu Sînaa Mahallesi’nde bulunan kırmızı çatılı bir okulu göstererek, “Bu okul ve çevresi kadınların satıldığı pazar olarak kullanılıyordu. Şimdi bizi köle olarak tuttukları yerleri özgürleştirdik” dedi.

Rakka’yı DAİŞ’ten kurtarmak için “Büyük Savaş” adı altında başlatılan operasyon 46’ncı gününde devam ederken, Demokratik Suriye Güçleri (QSD), doğu, batı ve güney cephelerinden gerçekleştirdikleri operasyonlarla DAİŞ’e nefes aldırmıyor. DAİŞ’in kent merkezinde kıskaca alındığı operasyon, Şengal Fermanı’nda esir alınan, pazarlarda satılan ve katledilen Êzidî kadınların intikamını almaya yeminli Şengal Kadın Birliği’nin (YJŞ) katılımıyla farklı bir anlam kazandı.

DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e yönelik saldırısında esir alınan binlerce kadın ve çocuktan biri de YJŞ’li savaşçılardan Hêzda Şengal idi. 17 yaşında iken 73’üncü fermanda ailesinden 25 kişi ile birlikte esir düşen Hezda Şengal, Şengal’in Xanesor ilçesinde DAİŞ’i destekleyen Araplar tarafından durdurularak tutuklanır.

10 AY RAKKA’DA ESİR KALDI

DAİŞ’e teslim edildikten sonra binlerce kadın ile birlikte Şengal merkezde bulunan bir zindana toplatılan Şengal, burada diğer genç kadınlar gibi erkek ve kadınlardan ayrı tutulur. Daha sonra ailesiyle Musul’a götürülür, esir alınan erkeklerin infaz edildiğine şahit olur. Ailesinden burada koparılır ve binlerce kadınla Rakka’ya götürülür.

Rakka’da 10 ay esir tutulan Şengal, sırasıyla 3 DAİŞ üyesine satılır. Her üçünde de intihara kalkışan Şengal, cinsel saldırıdan, şiddete birçok saldırıya maruz kalır. Cariye olarak satılan Şengal, Kürt bir ailenin yardımı ile Rakka’dan kaçarak QSD güçlerine ulaşır. Kurtulduktan sonra tekrar Şengal’e dönerek YJŞ’ye katılan Şengal, esir alınan diğer aile fertlerinin izini Musul ve Rakka’da kaybeder. “Êzidî kadınların intikamını alacağız” sloganı ile operasyona katılan YJŞ, Rakka’nın doğu cephesinde bulunan tarihi surların kapısında konumlanarak stratejik bir yerin savunmasını yapmaya başlar.

AĞUSTOS CEHENNEMİNDE MUSUL VE RAKKA

Aylarca esir tutulduğu topraklara, hala DAİŞ’in esir tuttuğu kadınların özgürlüğü için dönen Şengal, duygulu anlar yaşamaya başlıyor. Derin bir nefes çekerek, kısa bir süreliğine sessizliğe bürünen Şengal, başını kaldırıp yukarıya baktıktan sonra başlıyor anlatmaya.

2014’ün cehennem sıcağı olan günlere değinen Şengal, Ağustos sıcağında yeri göğü inleten bağırış ve çağırışların halen kulağında olduğunu anlattı. Erkekler katledildikten sonra yaşlı ve genç kadınlarla birlikte çocukların sırasıyla Tel Afer, Musul ve Rakka’ya götürüldüğünü söyledi.

AİLENİN HER BİR FERDİ FARKLI YERLERE SATILDI

Anne ve babası dışından aileden 25 kişinin esir düştüğünü vurgulayan Şengal, “2 yengem, 2 amcamın eşleri, amcamın 6 kızı, 1 erkek kardeşim, 2 kız kardeşim ve onların çocukları vardı. Toplam 25 kişiydik. Amcamın kızları ve amcamı Musul’da bizden kopardılar. Diğerlerinin hepsini de Rakka’da kopardılar birbirinden. Rakka’da birbirimizden ayırdılar. Her birini farklı kişilere sattılar” diye belirtti.

AİLESİ YILLARCA ÖLÜ OLARAK BİLDİ

İkinci intihar girişimi sırasında kendisini gören esir bir Êzidî kadının kendisinden önce kurtularak gittiği Şengal’de anne ve babasına öldüğünü anlattığını kaydeden Şengal, şöyle dedi: “O önceden kurtulup gitmişti. Bunları anne ve babama anlatmış ve onlar da beni öldü diye biliyorlar. Ben Rakka’dan kurtulduktan sonra onlara kurtulduğuma dair haber vermedim. Şengal’e gidince YJŞ’ye katılma kararı almıştım. 1,5 yıl kadar eğitimlerde kaldım. Eğitimleri tamamladıktan sonra ilkin siyasi çalışmalarda yer aldım. Ev ev Şengal’de çalışmalar yapıyorduk. Bu çalışmalar kapsamında ailemle birbirimizi görebildik. Beni görünce hem sevindiler hem de çok kızdılar. Birbirimize sarılıp saatlerce ağladık.”

SATILDIĞI KÖLE PAZARINI KURTARDI

“Seni tutukları yeri hatırlıyor musun?” sorusuna oturduğu yerden ayağa kalkarak yanıt veren Şengal, etrafına bakındıktan sonra “Burası Sînaa Mahallesi” diye yanıtladı. Bulundukları yerin sağ tarafından bulunan kırmızı çatılı bir okulu işaret eden Şengal, “İşte orası, bizi o okulun bodrumlarına ilkin getirdiler. Kimse kaçmasın diye oralarda bizi saklıyorlardı. Bunu sadece çeteler biliyordu. Sabah olunca oradan çıkarılarak, bizi o çevrede gezdirdiler. Emirler ve çeteler buraya gelerek, beğendikleri kadınları götürüyorlardı. İlkin hepimiz hediye olarak verildik. Sonrasında başkalarına satılıyorduk. Bu okul ve çevresi pazar olarak kullanılıyordu. Şimdi bizi köle olarak tuttukları yerleri özgürleştirdik. Konumlandığımız yer tarihi surların yanıdır. Sur kapısının savunması bizdedir. O pazar olarak kullandıkları yer bizim bulunduğumuz yerin sağında bulunuyor. Oraya operasyonlar da gerçekleştirdik. Oraların kontrolü bizde” dedi.

Nazım Daştan – dihaber

EN SON EKLENENLER