Şirnex hiç susmadı

Küçük kız çocuklarına tecavüz girişiminde bulunan JÖH üyesi Alparslan Akbudak’ı yakalayıp polise teslim eden Şirnexliler, devletin olayın üstünü kapatmasına izin vermedi.

Şirnex’te geçtiğimiz salı akşamı 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz girişiminde bulunan ve halk tarafından yakalanan Şirnex’te 1. Jandarma Komando Tugayı’nda görevli Uzman Çavuş Alparslan Akbudak, savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
“Cinsel istismar” ve “silahla tehdit” suçlaması yöneltilen uzman çavuş, Şırnak Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Burada alınan ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Polis, olayı deşifre eden halka saldırdı

Tecavüz olayı dolayısıyla halk protestolarını sürdürüyor. Önceki akşam saatlerinde kent merkezinde bir araya gelen çok sayıda genç, “Susma sustukça sıra sana gelecek” ve “Çocuğa uzanan eller kırılsın” sloganları eşliğinde olayın yaşandığı apartmanın önünde toplandı. Gazipaşa Mahallesi’nden Yeni Çarşı’ya yürümek isteyen gençlere polis biber gazıyla saldırdı. Ara sokaklara dağılan gençlerin eylemleri sürerken, kent merkezinde yüzlerce çevik kuvvet polisi ile onlarca zırhlı araç bekletiliyor. Kentte, gerginlik sürüyor.

‘Baro olarak müdahiliz’

Şirnex’te yaşananları Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a değerlendiren Şirnex Barosu Başkan Yardımcı Mesut Gerez ve avukat Aycan İrmez, af düzenlemelerinin tartışıldığı bir ortamda benzer durumlarda artış yaşandığına dikkat çekti.
Olayın gerçekleştiği saat dilimi göz önüne alındığında insanlarda ciddi bir infial durumu yarattığını belirten Gerez, “Şırnak Barosu olarak failin yakalanması, mağdur, tanık beyanlarının ve çevredeki kamera kayıtlarının incelenmesi için gerekli özeni gösterdik. Failin beyanı alındıktan sonra olay tüm yüzüyle ortaya çıktı. 13 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismar yapıldığı ortaya çıktı. Olayın tüm yönüyle biz takipçisiyiz. Sadece alınıp tutuklanması değil, daha sonraki aşamada yani yargılama aşamasında, Şırnak Barosu olarak olaya müdahiliz” dedi.

Çocuğun avukatı Aycan İrmez, Şirnex’te yaşananları hem toplumsal, hem siyasal hem de hukuki ele almak gerektiğini belirterek, cezasızlık politikasının faillere cesaret verdiğini söyledi.

Nedeni cezasızlık politikası

Çocuklara tecavüz saldırılarında artış yaşandığına dikkat çeken Aycan İrmez ise bunun nedeninin cezasızlık politikası olduğunu söyledi. Yaşananları hem toplumsal, hem siyasal hem de hukuki ele almak gerektiğine işaret eden İrmez, “Ne yazık ki son dönemlerde özellikle AKP iktidarı, Türk Ceza Kanununda yer alan cinsel istismar suçlamalarıyla ilgili 103’üncü maddede yer alan bazı değişiklikleri gündeminde tutuyor” diyerek, ilk kez 2016’da Türk Meclisi’ne getirilen ve kadın örgütlerinin güçlü tepkisi ardından geri çekilen yasa düzenlemesini hatırlattı.
Faillerin genel olarak “Nasıl olsa cezası az ya da rızası vardı” gibi söylem ve düşüncelere kapıldığına işaret eden İrmez, “Bu yönde düzenlemeler ve yasa tasarıları var olduğu müddetçe, maalesef bu tür olaylar da yaşanacaktır” dedi.

İnfaz yasası cesaret verdi

En son infaz yasasında bazı değişikliklerin yapıldığını hatırlatan İrmez, bu yasanın bile bir çok taciz ve tecavüz failinin serbest bırakılmasına neden olduğunu hatırlattı. Suçlulara caydırıcı, cezalandırıcı, düzenlemelerin yapılması gerekirken, bunun tersinin yapıldığını söyleyen İrmez, cinsel istismar faillerine yönelik af düzenlemeleri ortada olduğu müddetçe istismar olaylarının toplumda sık sık görüleceğini belirtti.

Halk duyarlılığını ortaya koydu

Yaşananlardan sonra Şirnex halkının duyarlılığını ortaya koyduğunu, bunun da önemli olduğunu belirten İrmez, “Şırnak bu olayı kapatmadı ve daha çok ortaya çıkabilmesi için var gücüyle yediden yetmişe herkes çabaladı.

Kayıtları almada dahi zorluk yaşadık

Maalesef şöyle bir durum da söz konusu; şahsın kamu görevlisi olmasından kaynaklı ne yazık ki bazı mağduriyetler de yaşadığımızı belirtmek istiyoruz. Söz konusu olay mahallenin gerçekleştiği yerde yedi gün yirmi dört saat kayıt yapan kamera sistemi bulunuyor. Fakat bunları dahi alabilmek için zorluk yaşadık. Her ne kadar zanlı ifadesinde inkar etmiş olsa da gerek görüntüler, gerek çocuğumuzun beyanı olayın açığa çıkması için yeterli olmuştur” diye ifade etti.

Hiçbir şekilde görev almamalı

Bundan sonraki sürecin de iyi takip edilmesi gerektiğini söyleyen İrmez, “Çünkü bu bir kamu personelidir ve hiçbir şekilde hiçbir yerde görev almamalıdır. Maalesef bu tür olaylar ülkede çokça yaşanıyor. Bu tür olayların yaşanmaması için ortaya koyacak yasa tasarıları da caydırıcı ve tamamen çocuğu koruma amaçlı olmalıdır. Ayrıca zanlıları teşvike edici yasa tasarılar değil cezalandırıcı tasarılar olmalıdır” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

Mereş nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilen Jandarma Özel Harekat’ta (JÖH) görevli uzman çavuş Alparslan Akbudak, Türk devletinin Efrîn’i işgali saldırısında da yer almış. Efrîn’den verdiği bu pozu sosyal medya hesabındaki profilinden paylaşmış.

Kürdistan’da tecavüz bir savaş politikası

Kürdistan illerinde devlet görevlileri tarafından işlenen bu suçların cezasız kalması, tecavüzün Türk devleti tarafından bir savaş politikası olarak yürütüldüğünü bir kez daha ortaya koyuyor. Jandarmanın sorumluluk bölgelerinde yalnızca geçen yıl binlerce çocuk ve binlerce kadın tecavüze uğradı. Çocuk evliliklerini de kapsayan ‘Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu’ nedeniyle işlem yapılan kişi sayısı ise 2 bini geçti.

Jandarma alanında işlenen suçlar
Türk Jandarma Genel Komutanlığı’nın 2019 Yılı Faaliyet Raporu’nda yer alan bilgilere göre kişilere karşı işlenen suçlar kapsamında ‘çocukların cinsel istismarı’ suçundan bin 573, çocuk yaşta zorla yaptırılan evlilikleri de kapsayan ‘reşit olmayanlarla cinsel ilişki’ suçundan da 2 bin 1 işlem yapıldı. Cinsel taciz suçları kapsamında işlem yapılanların sayısı bin 266 oldu, bir yılda suça sürüklenen çocukların oranı ise yüzde 54 arttı.
“Rakamların sadece jandarma bölgesinde bile bu denli yüksek olması çok çarpıcı” diyen CHP Milletvekili Gamze Taşcıer, Birgün gazetesindeki değerlendirmesinde, bu rakamların buzdağının sadece görünen kısmı olduğuna dikkat çekiyor ve İstanbul Sözleşmesinin tartışmaya açılmasının katil ve tecavüzcüleri cesaretlendirdiğini söylüyor.

Çocuğun annesi: En ağır cezayı alsın

Uzman Çavuş Alparslan Akbudak’ın tecavüzüne maruz kalan çocuğun Jinnews’e verdiği ifadeye göre, kendisi engel olmaya çalışınca, asker, bu kez de yanındaki arkadaşına yöneldi. Çocuk, istismar üzerine çığlık attıklarını ifade etti. Ancak ajansın edindiği bilgiye göre, tecavüze maruz bırakılan ikinci çocuğun ailesinin ifadeleri, “tanık” sıfatıyla alındı.
Tecavüze uğrayan çocuğun annesi de olay gününü ve tepkisini şöyle ifade etti: “Kızım eve pasta almak için arkadaşı ile beraber gitti. Biz komşularla parkta oturuyorduk. Kızım ve arkadaşının çığlık atması üzerine adam olay yerinden kaçıyor. Güvenlik kameralarından adamı tespit ettik. Sonra sokağa çıkarak adamı aramaya başladılar. Adamı, evimizin hemen aşağısında bulunan Şaranlar 2 Sitesi’nde arabasının içinde saklanırken buluyorlar. Ardından olay yerine polisler geldi ve şahsı gözaltına aldılar. Çok kaygılıyız. Çocuklarımızı artık dışarı çıkaramıyoruz. Bu tür kirli zihniyetliler artık evlerimize kadar girebiliyor. Bu da cezasızlık politikasından kaynaklanıyor. Bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunduk ve tutuklandı. En ağır cezayı alması için elimizden gelen ne varsa yapacağız. Bugün benim çocuğumun başına yarın bir başka çocuğun başına gelebilir. Bu olaylar karşısında sessiz kalmamalıyız.”

‘Susmak yok, direnişin kendisiyiz’

TJA Silopî aktivistleri, İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınması ve Amed’de yapılan gözaltılara tepki göstererek, “Susmak yok, direnişin kendisiyiz” dedi.
Kadınların Sanat Sokağı’nda yapmak istediği eylem polis tarafından engellendi. Bunun üzerine HDP ilçe binası önüne geçen kadınlar, bir açıklama yaptı. Burada konuşan HDP Şirnex İl Eşbaşkanı Sabuha Akdağ, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Gözaltına alınan kadınların serbest bırakılmasını isteyen Akdağ, “Kadın düşmanı politikalarında ısrar eden AKP-MHP şunu çok iyi bilsin ki; biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmek istenmesine, çocuk istismarının “evlilik” adı altında meşrulaştırılmasına, kayyımcı zihniyete, infaz yasasına karşı sokakları terk etmeyeceğiz. AKP’nin saldırgan, faşist, militarist, cinsiyetçi erkek anlayışına karşı özgürlük mücadelemizden bir an olsun geri adım atmadık ve atmayacağız” dedi.

Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz

Adana Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’ne dönük saldırılar ve Şirnex’te uzman çavuşun küçük çocuğa yönelik tecavüz girişimine tepki gösterdi. Adana Adliyesi Taş Bina önünde yapılan açıklamada, platform adına konuşan avukat Sevil Aracı Bek, 2020’nin ilk altı ayında 146 kadın cinayetinin 89 şüpheli kadın ölümü gerçekleştiğini ifade etti. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ile taciz olaylarının da artarak devam ettiğine değinen Bek, “Biz kadın cinayetlerini önleyin dedikçe kadınların hayatlarını iyice tehlikeye atan, şiddeti hayatlarımıza musallat eden düzenlemelerle karşı karşıya kalıyoruz. Kadınların isyanıyla defalarca püskürttüğümüz ‘çocuk istismarcılarına af’ öngören yasal düzenlemeleri yeniden gündeme getirme girişimlerini kaygı ile izliyoruz” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak; şiddet uygulayan erkeklere teşvik, tüm kadınlara tehdittir” diyen Sevil Bek, kadınları hayatları pahasına kazandığı haklarından asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

özgür politika

EN SON EKLENENLER