Sokağın Zarrab nabzı: Adı yolsuzluğa karışanlar yargılanmalı

Reza Zarrab’ın ifadelerini değerlendiren İzmirliler, yolsuzluk ve rüşvete adı karışan devlet yetkililerinin Türkiye’de yargılanmadığı için olayın uluslararası boyut kazandığını belirterek, yolsuzluğa adı karışanların yargılanması gerektiğini söyledi.

ABD’nin İran’a yönelik ambargosunu deldiği iddiasıyla tutuklanan Türkiye ve İran vatandaşı Reza Zarrab’ın eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada “tanık” sıfatıyla hakim karşısında verdiği ifadelerin yankıları sürmeye devam ediyor. Türkiye ve dünyanın gündemine oturan Reza Zarrab’ın itiraflarını değerlendiren İzmirliler, yolsuzluğa bulaşan hükümet yetkililerinin Türkiye’de yargılanmasını istedi.
‘İŞİN UCU ERDOĞAN’A KADAR GİDİYOR’ 
Yaşananların “17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu”nun Türkiye’de gerçek anlamda araştırılıp aydınlığa kavuşturulmamasından kaynaklı uluslararası boyuta taşındığını belirten Zehra Polat , Zarrab’ın adının düne kadar iktidar tarafından sürekli övgüler ve iltifatlar ile anıldığını hatırlattı. Yolsuzluğun bizzat hükümetin bakanları tarafından rüşvet karşılığında yürütüldüğünü söyleyen Polat, “O dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan yolsuzluk ve rüşvet dosyasına adı karışan Zafer Çağlayan’ın istifa etmesini söyledi. Çağlayan istifa etti ve Erdoğan’ı kastederek, ‘Biz de onun talimatı dışında hiç bir şey yapmıyorduk’ demişti. Yani anlayacağımız işin ucu Erdoğan’a doğru gidiyor. Bundan da korkuyorlar. Sadece Zarrab değil, ardındakiler de yargılanmalı” dedi. Zarrab ve yakınlarının mal varlığına el konulmasını da hatırlatan Polat, mal varlığı arasında iktidar yetkililerinin imzaladığı dosyaların da olduğunu söyledi.
Yaşananlar karşısında iktidar yetkililerinin istifaya yönelmesi gerektiğini dile getiren Polat, AKP’lilerden gelen “milli ve yerli” açıklamaları için de, “Hayır yolsuzlukları halk yapmadı. Bu milli değil. Ülkeyi yönetenler, iş adamları yolsuzluklarının bedelini ödesinler. Nasıl çaldılarsa öyle bedelini de ödesinler. Yine onları istifa ettirecek olan halktır. Yolsuzluklara karşı susmamalıyız” diye konuştu.
‘YOLSUZLUKLARIN İÇİNDE YER ALANLAR CEZALANDIRILMALI’ 
Zarrab’ın açıklamalarının Türkiye için onur kırıcı olduğunu kaydeden Tülin Topuzoğlu da, “En baştan bu yana dosya kapanmamalıydı” dedi. Yolsuzlukların zamanında üzerine gidilmesi gerektiğini kaydeden Topuzoğlu, “Verilen rüşvet miktarları o kadar yüksek ki; hayatımızda göremeyeceğimiz rakamlar. Kirli işlere kim, neden izin verdi belli artık. Türkiye gündeminden çıktı, artık dünya gündemini ilgilendiriyor. Kalkıp da ‘Biz masumuz, sadece samimi ticaret yaptık’ denecek bir durum olmadığının herkes farkında. Kirli ilişkiler ortadan kalkmalı,  yolsuzlukların içinde yer alanlar cezalandırılmalı” dedi.
‘ÜLKE BU ŞEKİLDE YÖNETİLEMEZ’
ABD’de görülen davayla birlikte Zarrab’ın itiraflarının Türkiye için acı olduğunu kaydeden Uğur Göçmüş de, siyasi iktidarın ülkeyi soktuğu durumun yöneticilikle alakası olmadığını söyledi. Ülkenin tek kişinin idaresine verildiğini belirten Göçmüş, yaşanan tablonun ülkenin bu şekilde yönetilemeyeceğini bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. Demokratik, eşitlikçi ve adil bir ülke istediklerini kaydeden Göçmüş, yolsuzluğa adı karışanların bir an önce yargılanmasını istediklerini söyledi.
‘İÇİNDE OLAN HERKES YARGILANMASI GEREKİYOR’
Türkiye’de adaletin hiç bir zaman yerine gelmediğini dile getiren Meryem Girgin ise,  Türkiye’nin bataklığa doğru ilerlediğini kaydetti. Siyasi iktidarın kendi amaçları için ülkeyi ateşe attığını ifade eden Girgin, iktidarın halka hesap vermesi gerektiğini belirtti.  Özden Yılmaz ise, halkın kazanımlarının yolsuzluklara bulaştırıldığını belirterek, Zarrab ile beraber işin içinde olan iktidarın yetkililerinin de cezalandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
MA

EN SON EKLENENLER