‘Soma davasında aileler tek ses tek yürek olamadılar’

Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği facia ile ilgili davanın duruşmasına yarın (20 Şubat) devam edilecek. Ailelerin davaya sahip çıkmadıklarını söyleyen AKD Soma Şube Başkanı Aysun Gökçe, duruşmaya katılım çağrısı yaptı. 

Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği facia ile ilgili davanın duruşmasına Pazartesi günü devam edilecek.  Sanıkların ve avukatların, savunma için ek süre taleplerini reddeden hakim, davayı 20 Şubat’a ertelemişti.

Alevi Kültür Derneği (AKD) Soma Şube Başkanı Aysun Gökçe, PİRHA’ya davaya ilişkin değerlendirdirmede bulundu.

“ALEVİ AİLELER DURUŞMAYA EKSİKSİZ KATILIYOR”

301 aileden pek çoğunun davaya sahip çıkmadığını söyleyen AKD Soma Şube Başkanı Aysun Gökçe, sadece Alevi ailelerin davaya sahip çıktığını ve duruşmalara katıldığını vurguladı.

“AİLELER ‘KADER DEDİ’ VE ÇEKİLDİ”

Gökçe şu iddialarda bulundu:

“Para karşılığında davasını geri çeken aileler var. Hatta hiç şikayetçi olmayan Hınık’ın bir köyü var. Orada 17 madenci yaşamını yitirdi. Buradaki aileler hiç şikayetçi olmadılar. Parayla satın alındılar. İnsanın içinde susturulmak gibi bir niyeti olmadıktan sonra hiç kimse susturamaz. Kader diyerek geçiştiriyorlar. Buna katliam gözüyle bakmadılar. Onlara göre kaderini yaşadılar. Zaten kazadan sonra Soma’yı İsmail Ağa cemaatinden tutun da Türkiye’deki bir çok cemaat akın ettiler. Terapistlere gerek kalmadan terapi yaptılar. İnsanları dinle aldattılar. İnsanlar da kaderini yaşadı deyip kaderci oldular. Bu davaya sahip çıkmadılar.”

‘ÖLENLER ARASINDA ALEVİLER AZ, ÇÜNKÜ…’

Soma’da 3 Alevi işçinin, Kınık’ta 14 Alevi işçinin cenazesininin olduğunu hatırlatan Aysun Gökçe, madende çalışan Alevi işçi sayının az olmasını da şöyle açıklıyor:

“Bakın Alevilerin çok olmamasının özel bir nedeni var. Eğer siz Soma kömürlerinde çalışmak istiyorsanız önce gidip AKP’nin ilçe yönetimine kayıt oluyorsunuz. Oraya üye olmak zorundasınız. Oradaki AKP üye başvuru formu  yani AKP iş başvuru formu. Bu formu doldurmadığınız sürece sizin orada işçi olma gibi bir şansınız olmuyor. Önceki kaybettiğimiz Aleviler de daha önce buranın sahibi değişmeden Soma kömürlerine geçmeden önceki çalışanlar. Ondan sonra Alevilerin öyle bir şansı olmadı. İyiki de olmamış. Kaybımız daha çok olurdu.”

Ailelerin yalnız bırakılmadığını belirten AKD Soma Şube Başkanı Gökçe, “Özellikle kazadan sonra Soma’da kurulan Sosyal Haklar Derneği bütün ailelerle bire bir ilgileniyor. Dava dışarıda görülüyor. Akhisar’a gidiş gelişlerini bile Sosyal Haklar Derneği finanse ediyor. Ama götürecek aile bulamıyorlar açıkçası. Gidip gelen o kadar az aile var ki her seferinde onlar da bundan şikayetçi oluyorlar. Sivil toplum örgütleri ailelerden çok daha fazla orada. Özellikle Çağdaş Hukukçular Derneği’nin çok daha büyük emeği var. Sosyal Haklar Derneği’nin çok daha büyük emeği var” diye konuştu.

AİLELERE DURUŞMAYA KATILIM ÇAĞRISI

Aysun Gökçe, madenci ailelerine duruşmaya katılım çağrısında bulunarak, “Benim çağrım davayı satan ailelere olsun. Orada olsunlar. O davaya orada yitirdikleri insanların kanına sahip çıksınlar. Yoksa dava sürüp gidiyor. Öyle ya da böyle bir şekilde lehte ya da aleyhte sonuçlanacak. Giden ailelerin en büyük sıkıntısı en büyük acısı ‘azınlıkta kalıyoruz, azınlıkta kaldığımız için de sözümüz dinlenmiyor’ diyorlar. Aslında o 301 ailenin her birinden bir kişi gitse 301 kişi yapar o salonda. Tek ses tek yürek olamadılar” ifadesini kullandı.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te yaşanan maden faciasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı.

Facianın yıl dönümüne iki ay kala, 2 Mart 2015 tarihinde, hazırlanan iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, “Olası kastla öldürme” suçundan 301 kez 20-25 yıl, “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istendi.

Tutuksuz 38 sanık içinse, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak, bu kişilerden, 25’inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3’te 1 oranında artırılması talep edildi.

25 Aralık 2016’da görülen duruşmada da tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Son bilirkişi raporundaki suçlamalardan dolayı, Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç hakkında “Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Nilgün METE

 

   

EN SON EKLENENLER