Sosyolog Barış: Efrin’e yapılan Şengal’in devamıdır

Efrin’e yönelik saldırıları 3 Ağustos 2014’te DAİŞ’in Şengal’e yaptığı saldırının devamı olarak değerlendiren Êzidî Sosyolog Azad Barış, “Efrin’e yapılan halklara, iyiliğe, kardeşliğe, zeytine karşı bir savaştır” diyerek sahip çıkma çağrısı yaptı.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve himayesindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gruplarının Efrin’e yönelik başlattığı saldırılar 29’uncu gününde devam ediyor. Türkiye’nin Efrin’e yönelik saldırısına tepkiler devam ediyor. Êzidî Sosyolog Azad Barış, Efrin’e yönelik saldırıyı kınadı.
‘SAVAŞ NİHAİ BİR HEDEF İÇİN YAPILMIYOR’
“Savaş” kavramının tahribat anlamına geldiğini ve arkasından tahribat bıraktığını ifade eden Barış, “Savaş bir kere ortaya çıktığı andan itibaren sadece çevreyi, ağacı, evi yıkmaz ve insanı öldürmüyor. Arkasında kuşaklar boyunca sürecek bir tahribat bırakıyor. Çünkü kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Bu acı durum insanlık tarihinin en karanlık sayfasında bir şekilde durur. Her ne kadar gayri resmi tarih geçidinin ya da tarihe geçen resmi tarihin de dışında kalsa da insanlık hafızasında izini her zaman muhafaza eder ve gitmez. Onun için de katliama uğramış, savaşlara maruz kalmış halklara baktığımızda kendi sosyal organizasyonları, örgütlülükleri buna göre yapılır” dedi. Savaşın hedeflerinin arasında tekrar müzakere masasına dönmek olduğunu söyleyen Barış, bunun son yıllarda değiştiğini belirterek, “Savaş artık bir nihai hedef için yapılmıyor. Mevcut olan düzeni bozmak için yapılıyor” diye kaydetti.
Êzidî’lerin literatüründe şer (savaş) kelimesinin olmadığını aktaran Barış, Asurca’dan Akatça’ya oradan Arapça ve sonra kendilerine geçtiğini ifade ederek, “Bize savaş açanların dilinde olan kelimeyi bu kötü durumu tanımlamak için kullanırız” dedi. Barış, “İyi olanlar savaşla tahribat yaratmaz. Onlar sadece kendilerini korumak için karşı koyarlar. Şuan Efrin’de olan da tam olarak bu. İyi olanlar şuanda savunuyor” diye konuştu.
‘EFRİN’E YAPILAN HALKLARA YAPILMIŞTIR’
DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 Şengal’e yönelik saldırısını hatırlatan Barış, “Bu katliam bize bir şey öğretti. Kendimizi savunmak için artık kolları sıvamalıyız dedik. Kendi önlemimizi almak için direniş birliklerimizi oluşturduk. Çünkü bu iblislere karşı iyiliği dünyaya hakim kırmak için kamil aklı devreye koymak gerekir. Eğer siz güçsüzseniz iblisler sizi paramparça eder. Dolayısıyla Efrin, Şengal’den başlayan dalganın devamıdır ve halklara karşıdır. Bizim açımızdan Efrin’in Şengal’den hiç de geri kalır bir yanı yoktur. Hatta daha önemlidir” diye kaydetti.
Efrin’in Kürtçe’de yaratım anlamına geldiğini sözlerine ekleyen Barış, “Efrin’e yapılan halklara, iyiliğe, kardeşliğe, zeytine karşı bir savaştır. Zeytin dalı barış ve yaşamın sembolüdür. Bunlar Zeytin dalını da savaşa alet ederek halklara zeytin dalı değil, halklara bombayla, tankla, tahribat gücü yüksek olan dünyanın en kötü patlayıcılarıyla gittiler. Dolayısıyla bugün Efrin’e olan saldırı salt Kürtlere değil, Kürtlere olduğu kadar Türkmenlere, Araplara, Ermenilere, Zerdüştlere, Êzidîlere, Asurilere de yapılmıştır ve yapılıyor” dedi.
‘YIKIMA KARŞI YARATIMI SAVUNACAĞIZ’
“Hiç kusura bakmasınlar biz ilahi takdire karşı gelecek kadar gözü dönmüş, aklını başkalarının emrine seferber etmiş insanlar değiliz” diyen Barış, “Biz halkların çoğulculuğunu, çok kültürlülüğü, kardeşliği istiyoruz. Onun için bedeli ne olursa olsun biz buna karşı koyacağız. Çünkü bu iyilerin kötülere karşı kesinlikle başkaldırışıdır. Onun için Efrin çok önemlidir. Eğer Efrin’de kötü bir sonuç ortaya çıkarsa hepimiz kaybedeceğiz. Onun için de Efrin’e gözümüzün nuru gibi bakacağız. Kim ki gözünün nurunu kaybederse, hem ilahi hem insanlık ve beşeri yoldan kesinlikle yoksun kalır. Efrin’in isminde olduğu gibi yıkıma karşı yaratımı dayatmalıyız” dedi.
‘EFRİN HALKINA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Barış, “İlk günden yazıktır, günahtır kardeşleri, halkları birbirine kırdırmayın dedik. Ama bir avuç sermaye çılgınları beyinsizler, tümüyle insanlıktan nasibini almamışların dünyayı yönettiği bir çağda yaşıyoruz. Çağımızın sorunu da budur. Halkların kardeşliği yerine düşmanlığı yaymak üzerine bunu yapıyorlar” diye konuştu. Efrin’e sahip çıkacaklarını söyleyen Barış, “Onların canına batan bir diken bizim de kalbimize batıyor. Orada kaybettiğimiz her çocuk için yüreğimiz feryat ediyor. Gam gittikçe büyüyor. Kimse bunu söylememizin önüne engel olamaz. Kusura bakmasınlar. Sayımızın azlığı, elimizdeki hançerlerin keskin olmaması, silahların az olması, çok da askere ordulara önem vermememiz onların meydan okumalarına cevap vermeyeceğimiz anlamına da gelmiyor. Çünkü bu dağlar, bu zeytin ağaçları bu coğrafya nice yiğitler gördü” dedi.
‘BİRLİK OLALIM’
Barış son olarak, “Hep birlikte renkli ayinler düzenleyelim diyorum. Kardeşliği pekiştirelim. Biz münafıklara dinen, biz inanç anlamında zalimlere, biz sınıfsal olarak sömürenlere ve biz insan olarak kötülere karşı birlik olalım diyorum. Çünkü Ermeni’nin kapısını çalmadan ben yoksul kalırım. Alevi’nin yoluna gitmeden yolculuk yapmamış olurum. Ben Müslüman’ın evine gitmeden onların dualarından mahrum olurum. Ben Asuri’nin yanına gitmeden cennet bahçesini görmemiş olurum. Bir de Êzidî’yi unutursanız güneş size küsmüş olur. Onun için halklar birlik olmalıdır” diye konuştu.
MA / Sadiye Eser

EN SON EKLENENLER