Sovyetlerden Rojava’ya devrim kadınların eseri

Kadının kaleminden

Ebru Yıldırım – ETHA

Nerede karanlığa karşı bir ışık görürseniz gözünüz kadınları arasın ve nerede koyu bir karanlık varsa bilin ki orada yaşam eksiktir: Kadın yoktur.

Ekim Devrimi’nin 100. yılını kutlarken sınıfsız, sömürüsüz ve cins eşitlikçi bir dünyanın yaratılmasında sosyalizmin rolü ve kadın özgürlüğü bir kez daha güncelleniyor. Kadınlar kendi kurtuluşları olan devrimin savunulmasında Sovyetler Birliği’nden Rojava’ya en ön cephede can bedeli dövüştü. Ekim Devrimi’nin fitilini ateşleyen ‘Ekmek istiyoruz’ grevi ile Rus Duma’sına yürüyen ve Çarı deviren kadınlar, Hitler faşizmine karşı anavatanını da aynı öfke ve kararlılıkla savundu. ‘Kobane düştü düşecek’ diyenler gibi iki ayda Stalingard’ı düşürme hesapları yapanların hevesi kadınların da eğitimiyle kursağında kaldı. 20 yaşında genç kadınlardan birkaç aylık eğitimle oluşturulan Gece Hava Bombardıman Alayları, Nazilerin korkulu rüyası oldu. Telsiz ve paraşütsüz havalanan uçakların birçoğu hedefi vurduktan sonra geri dönemedi ama her gece uçaklar Nazi askerlerinin üstüne uçtu. Anavatan savunmasında 1 milyon kadın yer aldı ve IŞİD barbarlığına karşı bedenini siper eden Arin gibi yüz binlerce kadın, Hitler faşizmine karşı bedenini siper etti devrime. Kadınlar Rojava’da olduğu gibi Sovyetler’de de devrimin kurtuluşları olduğunu ve savaşa rağmen toplumsal yaşamda nasıl bir ilerleme yaşadıklarını görmüşlerdi. Devrimin savunulmasında en ön cephede olmalarından daha doğal bir şey yoktu.
Ekim Devrimi’nden hemen sonra Çarlık dönemine ait evliliği ve boşanmayı düzenleyen yasalar kaldırıldı. Çalışma yasasına ilişkin eşit işe eşit ücretin yanı sıra ücretli annelik ve bakım izni vb. kadını toplumsal yaşama katabilmek için bir dizi yasa uygulandı. Devrim öncesinde kadınların sadece yüzde 13’ü sanayide çalışıyordu ve erkeklerin aldığı ücretin 3/5’ini alıyordu. 1941 yılına gelindiğinde sanayide çalışan kadın sayısı yüzde 53, demiryollarında yüzde 36, eğitimde yüzde 73, sağlık alanında yüzde 83’e ulaştı.

Devrimden iki ay sonra kadını eve bağlayan çocuk bakımı özel bir kararnameyle “doğrudan devletin yükümlülüğü” olarak ilan edildi. Anayasanın 122. Maddesi ile “SSCB’de kadın ekonomik, kültürel, toplumsal ve politik yaşamın bütün alanlarında erkeklerle eşit haklara sahiptir” denilerek kadın hakları güvence altına alındı. Kürtajı yasal bir hak olarak tanıyan ilk ülke olan Sovyetler Birliği’nde kadının ikincil rollerini büyük ölçüde azaltacak bakım evi, kreş ve çocuk yuvaları açılması için bütçeden ayrılan pay 1936 yılında iki katına çıkarıldı. 1914 yılında 9 olan doğum merkezi sayısı 1937 yılında 4 bin 175’e ulaşmıştı.

Çarlık Rusya’sında kadınlar, din, Çarlık ve koca üçgeninde kölece koşullarda yaşıyordu. Tarım ülkesi olan ülkede sabahtan gece yarılarına kadar tarlada çalışan, hayvanlara bakan ve evin geçimini sağlayan kadınların toprak üstünde hiçbir hakkı yoktu. 1941 yılında 100 binin üzerinde kadın biçerdöver, traktör ve karmaşık tarım makinelerini kullanır hale geldi.

Aşçı kadından devlet yöneticisi yapmayı rehber edinen Ekim Devrimi, kadınların yönetim mekanizmalarında yer almasını da özel olarak teşvik etti. 1948 yılında SSCB Yüce Sovyet’inde kadın temsiliyeti yüzde20, Birlik Cumhuriyetleri Yüce Sovyet’inde yüzde26,5, Özerk Cumhuriyetler Yüce Sovyet’inde yüzde29’du. Ayrıca, bölgesel ve yerel mahkeme başkanlarının yüzde35’i kadındı.

100 yıl önce Ekim Devrimi, dünya halklarına ve kadınlara başka bir dünyanın mümkün olduğunu göstermişti. Emperyalistlerin her türlü gerici saldırısına ve iç ihanetlere rağmen ezilenlerin sınıfsız, sömürüsüz ve cins eşitlikçi bir düzen özleminin somut inşasını gerçekleştirdi.

21. yüzyılda ise aynı ruh ve kararlılıkla Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu sadece Ortadoğu halkları ve kadınları için değil, tüm dünya halkları ve kadınları için aynı umudun ışığını taşıyor. Kadınlar, kuşkusuz aradan geçen 100 yılda birçok kazanım elde etti ve erkek egemen kapitalist sistemde birçok gedik açtı. Ekim Devrimi’ndeki kadın alaylarından YPJ’ye, kotadan eşit temsiliyete, eşit ücretten kadın kooperatiflerine kadar kadınlar, Ekim Devrimi kazanımlarını büyüterek yoluna devam ediyor.

Son olarak Sovyet deneyimi, kazanımları korumak için de kadın devrimine ihtiyaç olduğunu kanıtlamıştır. Kadınların toplumsal yaşamdan dışlandığında geriye dönüşün hızı çok yüksektir. Bu nedenle, ayrı kadın örgütlenmesi ve kadınların geldiği düzey kadın devriminin garantisi olacaktır.

*Bu yazı ETHA’dan alınmıştır.

EN SON EKLENENLER