‘Sur’da betondan ucube yapılar inşa ediliyor’

Sur’daki yıkım ile birlikte tarihi dokular yok edilirken, yerine beton binalar yapılıyor. Bunun kabul edilemez olduğunu söyleyen Diyarbakır Mimarlar Odası Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, tarihi yanlıştan dönülmesi çağrısı yaptı.

Uzun süredir “sokağa çıkma yasağı”nın uygulandığı Diyarbakır Sur ilçesindeki 6 mahallede aylar boyunca yıkılan ve düz tarlaya çevrilen alanda yeni evlerin inşasına başlandı. Elde edilen fotoğraflarda tarihi ilçenin dokusuna uygun olmayan betonarme evlerin yapıldığı ortaya çıktı. İlk etapta 13 örnek ev tarihi dokuya uygun olmamasından kaynaklı sökülüp yeniden yapıldı, ancak yine istenen düzeye gelmediği öğrenildi. Beton evlerin dışı Diyarbakır taşlarıyla kamufle edilmeye çalışılıyor. Sur’da inşa edilen yapılara Diyarbakır Mimarlar Odası Eşbaşkanı Şerefhan Aydın değerlendirmede bulundu.

‘SUR DEVLET İÇİN HER ZAMAN RİSKDİ’

Sur’daki yapıların devletin aldığı gizli kararlar sonucu ortaya çıktığını söyleyen Aydın, yıkılan mahallelerde yaşayan yurttaşların 40 yıllık savaştan göç edenler olduğunu ifade etti. Sur’da yaşayan yurttaşların devlet için her zaman risk ve tehdit oluşturduğunu kaydeden Aydın, “Devlet düşünen ve sorgulayan bir halkı kolay kolay kabul etmez. Sur halkı da bu özellikleri barındıran bir halktır. Bu nedenle her zaman hedef halindeydi. Bu sadece siyasi boyutuydu” diye konuştu.

‘DEVLETİN PARAYA İHTİYACI VAR!’

Sur’un bir de ekonomik boyutu olduğuna dikkat çeken Aydın, son yıllarda şehrin turizm merkezi haline gelmesinden kaynaklı ciddi bir değer kazandığını vurguladı. UNESCO ile birlikte bu değerin arttığını ifade eden Aydın, “Bu da devletin ve sermayedarların hedefi oldu. Orada yaşayan halk açlık sınırında yaşayan bir halktır. Ekonomik bir gücü yoktur. Devlet bu halkı oradan çıkartıp palazlanmak istiyor. Düşük ücret ile halktan ‘Acele kamulaşma’ adı altında aldığı ev ve arsaları illerde çok yüksek değerler ile kendisine rant alanı yaratmaya çalışıyor. Bu da devletin paraya ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Bunu da Sur üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyor” dedi.

‘BETONDAN UCUBE YAPILAR İNŞA EDİLİYOR’

Aydın, çatışmalı dönemde en fazla 3 mahallede evlerin tahrip olduğunu, buna rağmen, 6 mahallenin tamamının yok edilmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Sur’da tarihi tescilli yapıların yok edildiğini söyleyen Aydın, “Devlet yıkarak yok etmek istediği yerlerin aynısını yapması mümkün değil. Sur’daki binlerce yıllık tarihi yapıların aynısı anlamını taşımayacak. Devlet kendisine göre yeni bir kimlik yaratmaya çalışıyor” diye aktardı.

Aydın, Sur’daki tarihi değerlerin yok edildiğini belirterek, şuan inşa edilen yapıların ucube olduğunu, Diyarbakır tarihi ve mimarisine uygun dokuyu zerre kadar barındırmadığını kaydetti. Betondan evlerin yapıldığını aktaran Aydın, şöyle konuştu:

‘ÇİN’DE PARİSİ TAKLİT ETTİ, TARİH TAKLİDİ KABUL ETMEZ’

“Yapılan evlere bir de küçük bir avlu bırakılıyor. Benzerlik olsun diye bazalt taşı kullanılıyor. Ama bazalt taşı da kesme bazalt taşıdır. Yine fabrikasyon yapılıyor. Orada kullanılan taşlar ile Diclekent’te yapılan yeni inşaatların hiç bir farkı yoktur. Sur ruhunu isteseler de yaratamazlar. Sur yapısında tarihi ve yaşanılmış anıları var. En çarpıcı örnek Çin’in Paris’in taklidini yapmasıydı. Çin de Paris’te yapılan yapının aynısını yapmak istedi. Ancak taklit olduğu için tutmadı. Ve terk edildi. Oysaki inanılmaz para harcanmıştı. Tarih taklidi kabul etmez. Yapılar da taklidi kabul etmez. Sur’daki örnek de böyle bir şeydir. 40’a yakın yapı yapıldı. Henüz tamamlanmamış ama gördüğümüz fotoğraflara bakılırsa. Tarih yapısal boyutta yapılan rezaleti kabul etmeyecek.”

‘HALKIN KABUL ETTİĞİ PROJELER YAPILSIN’

Sur’da yapılan projelerin Ankara’dan yönetildiğini dile getiren Aydın, “Durum böyle olunca da ucube yapılar ortaya çıkıyor. Mimarlar Odası olarak, 2012’de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Sur Belediyesi’nin ‘Koruma amaçlı imar planı’nın referans alınmasını istiyoruz. Devlet de bunu referans aldığını söylüyor ama yaptığı pratiklere bakılırsa büyük bir yalan, çelişki ortaya çıkıyor. Doğal görünümlü bazalt taşlardan yapılan yapıların olması gerekir. Kentsel dönüşüm yerinden edinmedir. Kültürü ve yaşam alanını parçalamaktır. Bundan dolayı karşıyız. Alternatifimiz ‘Yerinde dönüşüm ve güçlendirmedir’. Şuan yapılan uygulamalar toplum yararına değildir. Bunu kabul etmiyoruz. Halkın kabulleneceği projelerin yapılması gerekir” mesajını yineledi.

Semra Turan – dihaber

EN SON EKLENENLER