Suruç katliamı böyle soruşturulmuş!

İki yıl önce 33 kişinin katledildiği Suruç’taki patlamadan sonra motosikletiyle fotoğraf çekerken yurttaşlar tarafından yakalanan imam Abdullah Ömer Arslan’ın emniyet ifadesi ortaya çıktı. Arslan’a ne çantasında çıkan Arapça yazılı bayrak ne de çektiği fotoğraflar soruldu.

20 Temmuz 2015’te 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç’taki patlamadan sonra 59 HC 280 plakalı motosikletiyle olay yerinde fotoğraf çekerken yurttaşlar tarafından yakalanan, sırt çantasında siyah zemin üzerine Arapça yazılı bayrağı taşıyan kişinin ifadeleri ortaya çıktı. Polisin yurttaşların elinden aldığı olaydan iki yıl sonra ifadesi ortaya çıkan 1994 Konya doğumlu, Urfa’nın Halfeti ilçesi Gürkuyu köyü imamı Abdullah Ömer Arslan’a, “çantasında çıkan bayrak” hiç sorulmadı.

Yurttaşların elinden polis tarafından alınıp Suruç Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen, kısa sürede il müftülüğü tarafından Ankara’nın Gölbaşı ilçesine ataması yapılan, imamlık yaptığı köye bir daha uğramayan Arslan’ın alınan ifadesinde ise, Arslan’ın gezi amaçlı Halfeti’den Suruç’a geldiği kaydedildi. Gezi için tali yola girerek neden Suruç’a geçtiği sorulmayan Arslan’a çektiği fotoğraflar da sorulmuyor.

Arslan’ın emniyet ifadesi şöyle: “20/07/2015 günü saat 16.30 sıralarında Halfeti’den bana ait olan 59 HC 280 plakalı motosikletim ile gezmek için yola çıktım ve yol üstünde bulunan köylerde de kısa süreli molalar vermek suretiyle Suruç ilçesine kadar geldim. Suruç ilçesine gelirken patlama olayı ile ilgili olarak hiçbir bilgim yoktu. Suruç ilçesine geldikten sonra ismini sonradan öğrendiğim Amara Kültür Merkezi’nde bir kalabalık olduğunu fark ettim. Merak ettiğimden dolayı kültür merkezinin önünde motosikletim ile durdum ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Daha sonra olay yerinde bir patlama olduğunu anladım ve merakla telefonumu çıkarıp fotoğraf çekmeye başladım. Fotoğraf çektiğim esnada yanıma çevremde bulunan kalabalık içerisindeki 4-5 kişi geldi. Yanıma gelen şahıslar bana kim olduğumu sordu ve sırt çantamı alıp içine baktılar. Daha sonra beni darp etmeye başlayınca polisler beni aldı ve ilçe emniyet müdürlüğü asayiş binasına götürdüler. Olayla ilgili olarak neden darp edildiğimi bilmiyorum. Fotoğraf çekmemin de herhangi bir özel sebebi yok. Sadece merak ettiğim için fotoğraf çekmeye çalıştım. Darp edilmem ile ilgili olarak herhangi bir şikayetim yoktur.”

Arslan’ın ifadesinden sonra serbest bırakıldığı ve hiç durmadan Urfa’yı terk ettiği belirtildi.

EN SON EKLENENLER