Suruç katliamında yaşamını yitirenler Adana, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da anıldı.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Adana İl Örgütü ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, Suruç katliamının yıldönümünde yaşamını yitirenleri anmak amacıyla Atatürk Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. “Hiç Bir Düş Yarım Kalmasın. Suruç İçin Adalet Herkes Adalet” pankartı ve katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı.
Saygı duruşu ile başlayan anmaya HDP, KESK, İHD, Halkevi, SYKP, Devrimci Parti ve çok sayıda kişi katıldı. Suruç’un kanlı bir katliam olduğunu ifade eden ESP üyesi Makbule Özdemir, bu katliamın AKP’nin savaş politikalarının bir ürünü olduğunu belirtti. Özdemir, “Coğrafyamızda giderek yayılan, Cizre ve Sur gibi kentlerde şehir merkezlerinin bütünüyle yıkıldığı, barış güvercinlerimizin katledildiği bir süreç yaşandı. Bizden koparılıp alındığınız günkü öfkemizi bileyerek her gündönümünde, o gözleri gülen çocuklara bırakabilmek adına düşlediğiniz özgür yaşamı bir kez daha haykırıyoruz hep birlikte Suruç için adalet herkes için adalet” dedi.
Açıklama ardından kurumlar adına söz alan kurum temsilcileri katliamı kınadı. Anma Suruç katliamında yaşamını yitirenlerin için yapılan 33 dakikalık oturma eylemi ile son buldu.
DEVRİMCİ PARTİ ÜYESİ GÖZALTINA ALINDI
Anmadan sonra Devrimci Parti üyesi Nihat Bayav, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla hakkında açılan bir dosyada ifade vermediği gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltı işlemi sırasında anmadan dağılan kitle ile polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Gerginlik Bayav’ın Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmesi ile son buldu.
‘RAHAT UYUSUNLAR, ÇOCUKLAR ARTIK GÜLÜYOR’
ESP Diyarbakır İl Örgütü de, il binasında Suruç katliamının yıldönümü vesilesiyle anma etkinliği gerçekleştirdi. Katlimda katledilen 33 düş yolcusunun fotoğraflarının yer aldığı anmaya HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknaz Uca, HDP il Eşbaşkanları ve ESP PM üyesi ile SGDF üyeleri katıldı.
Anmada konuşan Feleknaz Uca, Türkiye’nin dört bir yanındna gençlerin Suruç’a geldiğini anımsatarak, “Gelenlerin tek bir amacı vardı o da Kobane’yi inşa etmekti. Kobane’nin yarasını sarmak. Ama 33 düş yolcusuna tahammül edemediler. 33 düş yolcusu yattıkları yerde rahat uyusunlar çünkü Kobane’deki çocuklar artık gülüyor. Suruç ailelerinin acıları acımızdır” diye konuştu.
‘DEVLET ÖLMELERİNE SEBEBİYET VERDİ’
Ardından konuşan ESP PM üyesi Hatice Deniz Aktaş ise, katliamın gerçekleştiği sırada polislerin gaz sıkarak yaralılara yardım edilmesine izin vermediğini belirterek, ölümlerine sebebiyet verdiklerini söyledi. 6 gün önce görülen Suruç davasında muhatap bulamadıklarını belirten Aktaş, “Suruç”a adalet getirmedikleri için bir çok katliamın yaşandığını hatırlattı. Aktaş, “33 düş yolcusunun mücadelesi Rojava’da yaşıyor ” diye sözlerine ekledi.
‘İNSAN HAKLARINI SAVUNACAKTI’
Suruç katliamında yaşamını yitiren Nazlı Akyürek’in annesi Hediye Akyürek de, “Benim kızım Kobaneye yardım için oradaydı elinde silah değil oyuncak ve kitaplar vardı.Kızım hukuk öğrencisiydi. Haksızlıklara karşı avukat olup savunmak istiyordu. Katillerin yargılanmasını istiyorum. Bu davanın peşini bırakğmayacağım” dedi.
Suruç Katliamında yaşamını yitiren Veysel Özdemir’in ikiz kardeşi Hevidan Özdemir ise, 33 düş yolcusunun mücadelesini bıraktıkları yerden devam ettireceklerini belirtti. Anmadan sonra Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren Veysel Özdemir ve Nazlı Akyürek’in Yeniköy ve 450 Evler Mezarlığı’nda bulunan mezarları ziyaret edildi.
Mezarlıkta yapılan saygı duruşunun ardından konuşan Özdemir’in ablası Gülistan Özdemir ise kardeşi ile gurur duyduklarını ifade ederek, “Değil 2 yıl 200 yıl dahi geçse unutmayacağız unutturmayacağız” diye konuştu.
Ardından Özdemir’in resminin bulunduğu doğum günü pastası annesi Rabia Özdemir tarafından kesildi.
Ziyaret esnasında sık sık “Şehid namırın” ve “Suruç’u unutma unutturma” sloganları atılırken, Özdemir ve Akyürek’in mezarlarına karanfiller bırakıldı.
KOÇYİĞİT: İKTİDAR ÜLKENİN TARİHİNİ KANLA YAZMAK İSTİYOR
Suruç Aileleri İnisiyatifi ve Suruç Yaralıları ve Tanıkları Platformu da, 33 kişiyi İstanbul Kadıköy’de yaptığı etkinlikle andı. Her ayın 20’sinde yapılan anma etkinliğine HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, Gezi Aileleri ve çok sayıda kişi destek verdi.
‘ER YA DA GEÇ HESABINI SORACAĞIZ’
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, “7 Haziran 2015 seçimlerinde diktatörü koltuğundan indirdik” diyerek, tekrar tahta çıkmak için çatışma çıkarttığını söyledi. Katliamda yaşamını yitirenlerin hesabını henüz soramadıkları için onlardan af dilemeleri gerektiğini kaydeden Paylan, “Yaşamını yitiren bütün yoldaşlarım bilsinler ki er ya da geç hesaplarını soracağız” diye konuştu.
‘ADALETİN PEŞİNİ BIRAKMAYA NİYETİMİZ YOK’
Katliamda yaşamını yitiren Çağdaş Aydın’ın dayısı Ali Ekber Uçur, Suruç aileleri adına hazırlanan basın açıklamasını okudu. 2 yıldır hem sevdiklerinin acısını yaşadıklarını hem de adalet mücadelesi yürüttüklerini belirten Uçur, duruşmalarda bir adalet oyunu sergilendiğini söyledi. Uçur, “Biz aileler olarak bu senaryoları ve bize adalet diye yutturmaya çalıştıkları safi adaletsizliği biliyoruz. Ne bugün ne de yarın gerçek adaletin peşini bırakmaya da hiç niyetimiz yok” dedi. “Düş yolcuları”nın savaşsız, sömürüsüz, eşit ve adil bir dünya düşü ile mücadele ettiklerini ifade eden Uçur, aileleri olarak onların bıraktığı yerden düşlerinin devamcısı olacaklarını dile getirdi.
‘HALKLARIN KARDEŞLİĞİ HEDEF ALINDI’
HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit de Suruç katliamıyla halkların kardeşliğinin hedef alındığının altını belirterek, “20 Temmuz bu ülkede barışa, kardeşliğe duyulan özlemi sonlandıranlar aslında için milat. İktidar bu ülkenin tarihini kanla yazmak istiyorlar. Biz de barışla, kardeşlikle ve eşitlikle yazmak istiyoruz” dedi. Ortadoğu’da yeşeren ve tüm insanlığa umut veren Rojava Devrimi’nin yıl dönümünden bir gün sonra Kobanê sınırında yapılan katliamın herkese verilmek istenen bir mesaj olduğunun altını çizen Koçyiğit, “Bize yan yana durmayın. Mücadele etmeyin. Düş ve hayallerinizden, yeni bir yaşam umudunuzdan vazgeçin diyorlar. Bunun için Cizre’de insanları bodrumda yaktılar. Bunun için Taybet Ana’nın cenazesini 7 gün sokakta bıraktılar. Buna karşı eşit ve özgür bir toplumu yaratma sözüydü ve bugünde bu sözün arkasındayız” şeklinde konuştu.
Son olarak konuşan katliamda yaşamını yitiren Nazegül Bahar Boyraz’ın küçük kızı Yasemin Boyraz, 13 Kasım’da Suruç davasının olduğunu hatırlatarak, “Ne olur onlara her şeyi gösterelim. Yanımızda olun ki biz var olalım” dedi.
GENÇLİK ÖRGÜTLERİ: SURUÇ’UN HESABINI SORACAĞIZ
HDK ve HDP Gençlik Meclisleri, SDGF, Anarşits Gençlik gibi birçok gençlik örgütü de 33 kişiyi anmak için Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelerek Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na yürüdü. Aralarında CHP İstanbul milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker, Suruç Gazileri, Suruç Aileleri Platformu ve Gezi Aileleri anmada yerini aldı.
‘ÇIKINLARINIZA DOLDURDUĞUNUZ UMUT BİZLERE IŞIK OLDU’
Suruç için istenen adaletin herkes için istendiğine dikkat çeken Şilan Durmuş, 33’lere seslenerek “Dün sizin yüreğinizde ekilen sevda tohumu bugün on binlerin yüreğindedir. Dün sizin çıkınlarınıza doldurduğunuz umut bugün bizlere ışık olmaktadır. Suruç’un hesabı sorulacak” dedi.
SGDF Eş Genel Başkanı Ceren Çoban ise Kürdistan devrimiyle, Türkiye devrimini buluşturmak için mücadele eden düş yolcularının katledildiği Suruç’un ilk olmadığına dikkat çekti.
Suruç Aileri İnisiyatifi adına konuşma yapan Murat Budak ise, Suruç katliamında hayatını kaybeden oğlu Vatan’ın onurlu 33 düş yolcusundan biri olduğunu dile getirdi.
Suruç Gazileri adına söz alan Koray Türkay, “Ya gemiciklerine gemicik katan ya da kendi çıkarlarından önce halkının çıkarını düşünenlerin yanında olacak” dedi.
Yazar-aktivist Temel Demirer de, “Burada bugün bizi izleyen polisler, o gün orada yoktu. Canlarımız ölüme giderken kameralar çalışmıyordu” dedi.
’33 ARKADAŞIMIZIN VEBALİ 7 BİN 500 TL OLDU’
İzmir’de bulunan Demokratik kitle örgütleri Kobanê’nin yeniden inşa çalışmalarına katılmak için yola çıkan 33 sosyalist genci andı. Açıklamada, oyuncaklardan “Suruç” yazısı yazılırken, SGDF, MYK üyesi Deniz Bahçeci kısa bir konuşma yaptı. 33 arkadaşlarını anmak için burada olduklarını belirten Bahçeci, 2015’te yıkılan bir kentin yeniden inşa etmek için var olduklarını söyledi. Berkin için, Gezide yaşamını yitirenler için, Katledilen kadınlar için, Uğur ve ceylanlar için, KHK ile işleri elinden alınlar için ve Nuriye ve Semih için adalet haykıracaklarını belirten Bahçeci, “Adalet gelene kadar talebimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde Suruç dava dosyasının 2’ncisi görüldü. Ama hala ilerleme kaydedilmedi. Suruç davasının Faili olan Eski Suruç Emniyet Müdürü ilk önce 10 ay hapis cezası aldı. Ardından 7 bin 500 TL ile serbest kaldı. 33 arkadaşımızın vebali 7 bin 500 TL oldu. Adaletin geldiği nokta bu” şeklinde konuştu.
‘MUTLAKA KAZANACAĞIZ’
Bahçeci’nin ardından konuşan Suruç gazisi Şahin Tümük, yıkılmış bir kentin sokaklarında taşlardan ve bombalarından oyuncak üretmeye çalışan çocuklara oyuncakları götürmek için orada olduklarını söyledi. Her zaman durdukları yeri bildiklerini aktaran Tümük, karanlığa karşı renklerin çoğunluğu savunduklarını aktardı. Barışın savunucuları olduklarını aktaran Tümük, “Barış için ölmeye ve barış için her türlü bedel hazır olan gencecik bedenlerdik. IŞİD karanlığını destekleyenlerinin kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Orada soruşturmayı yapmayıp üzerini örtenleri çok iyi biliyoruz. Söz olsun 33 ve düş yolcularına bu bayrak asla inmeyecek. Mutlaka biz kazanacağız” dedi.
‘BARIŞ GÜVERCİNLERİNİN KATLEDİLDİĞİ BİR SÜREÇ YAŞANDI’
Kitle adına basın açıklamasını okuyan Öğrenci Kolektifleri üyesi Tuana Uğuz, Suruç katliamının 2’nci yılında 33 düş yolcusunu anmak için bir kez daha birlikte olduklarını söyledi. Kobane’li çocuklara oyuncak götürmek ve Rojava halkının yaralarını sarmak için orada olduklarını hatırlatan Uğuz, “Yoldaşlarımızı tarihin gördüğü en kanlı katliamlarında yitirdik. AKP, savaş politikalarının bir ürünü olarak gerçekleşen Suruç katliamın birini sorumlusudur. Cizre ve Sur gibi kentlerde şehir merkezlerinin bütünüyle yıkıldığı, barış güvercinlerimizin katledildiği bir süreç yaşandı. 15 Temmuz günü yaşanan askeri darbe girişimi ve sonrasında gerçekleşen Saray Darbesi ile birlikte OHAL sürecine girdi. Darbecilere yönelik operasyon adı altında on binlerce emekçi KHK ile işlerden atıldı. İşlerini geri isteyen Nuriye ve Semih hocalarımız tutuklandı” diye belirtti.
‘SURUÇ İÇİN ADALET HERKES İÇİN ADALET’
Katliamlara, yok etme, sindirme politikalarına rağmen gençlik tüm alanlarda mücadeleye devam edeceğini belirten Uğuz, “Gençlik ezilenler arasında dayanışma, birlik, mücadele köprüsü olamaya devam edecek. Dün sizin yüreğinize ekilen sevda tohumuna bugün on binlerin yüreğindedir. Bizden koparıp aldığınız günkü öfkemizi bilerek her gün döneminde, o gözleri gülen çocuklara bırakabilmek adına düşlediğiniz özgür yaşamı bir kez daha haykırıyoruz. Suruç için adalet Herkes için adalet” dedi.
Yenikapı Tiyatrosu’nun oynadığı oyun ve Praksis müzik grubunun müziklerinin ardından anma son buldu.