Öldürülen Gazeteciler Günü’ne ilişkin açıklama yayınlayan TGS, “Gazeteciler yine hedefte, haber yine yok edilmek isteniyor. Biz bütün baskılara rağmen inatla halkın çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Serbesti Gazetesi Çalışanı Hasan Fehmi Bey’in öldürüldüğü gün nedeniyle ilan edilen “Öldürülen Gazeteciler Günü” dolayısıyla bir yazılı açıklama yaptı. 109 yıl önce öldürülen Hasan Fehmi Bey’den bugüne en az 66 gazeteci öldürüldü. TGS, yaptığı açıklamada, “Gazeteciler yine hedefte, haber yine yok edilmek isteniyor. Biz bütün baskılara rağmen inatla halkın çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz” dedi.
‘TÜRKİYE BASIN TARİHİNDE 66 GAZETECİ ÖLDÜRÜLDÜ’
Türkiye’de öldürülen gazeteciler arasında Krikor Zohrab’tan, Sebahattin Ali’ye, Hrant Dink’e, Uğur Mumcu’dan Metin Göktepe’ye, Musa Anter’den Ferhat Tepe’ye kadar en az 66 gazetecinin cinayetlere kurban gittiğinin hatırlatıldığı açıklamada, halen gazetecilerin öldürülmesinin Türkiye’de basın özgürlüğüne duyulan “öfkenin” göstergesi olduğunu kaydetti. TGS, “Türkiye basın tarihinde şu ana kadar 66 gazeteci öldürüldü. Basın özgürlüğünü içine sindiremeyen, gerçeklerin su yüzüne çıkmasını engellemek isteyen zihniyet her dönemde gazetecileri hedef aldı” diye kaydetti.
‘GAZETECİLER HEDEFTE , HABER YOK EDİLMEK İSTENİYOR’
TGS’den yapılan yazılı açıklamada medya çalışanlarının bugün de yoğun baskı altında olduğu belirtilerek şu ifadeler kullanıldı: “Üzülerek söylüyoruz ki övünülecek bir basın tarihimiz yok. Gazeteci cinayetleriyle geçen bir tarih. Öldürülen gazetecilere tek tek baktığımızda da gördüğümüz gibi hemen hepsi gerçeklerin peşinde koşarken, halka haberi ulaştırmaya çalışırken katledildi. 1909 yılından bugünlere geldiğimizde ise değişen bir şey yok maalesef. Gazeteciler yine hedefte, haber yine yok edilmek isteniyor. Belki cinayet sayısı azaldı ama tutuklanan gazeteci sayısı arttı, hakkında dava açılan gazeteci sayısı arttı. Müebbet hapis cezalarının konuşulduğu günlerden geçiyoruz. Gazetecilik her zaman zor bir meslek olmuştur. Kamunun yani halkın çıkarını savunur gazeteciler. Son yıllarda gazetecilerden iktidarın çıkarlarını savunmaları isteniyor. Bunu kabul etmeyenler ise hedef haline getiriliyor. Halkın çıkarlarını savunurken öldürülen meslektaşlarımızı unutmayarak bugün de bütün baskılara rağmen inatla halkın çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz.”