Yazılı bir açıklama yapan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, sözkonusu arazilerin ihtiyaca göre değil, ranta göre belirlendiği ifade edilerek, “Pandemi ile mücadele rant fırsatı olarak görülemez” denildi.
Yapılan açıklamada, salgına karşı mücadelenin başladığı günden bu yana başta Atatürk Havalimanı olmak üzere uygun alanların sahra hastanesi olarak düzenlenmesi ve kullanılmasının önerildiğini, önerinin dayanağının ise İstanbul’da salgının yayılma hızının bir süre sonra geçici olarak ilave hastaneler kurulmasını zorunlu hale getireceği olduğu vurgulandı.
Salgının o düzeye ulaşmadan gerekli önlemlerin alınmış ve sahra hastanelerinin kurulmuş olması gerektiği kaydedilen açıklamada, “Ne yazık ki siyasi iktidar bu öneriyi duymazdan geldi. Salgının İstanbul özelinde izlediği seyir, pandemi ile mücadelede yeni hastane ihtiyacını dayatmış olacak ki, Cumhurbaşkanı İstanbul’da sahra hastanesi kurulma sürecinin başlatıldığını duyurdu. Biri Atatürk Havalimanı yanındaki boş arazi, diğeri Sancaktepe’de eski askeri arazi olmak kaydıyla İstanbul’un iki yakasında iki ayrı sahra hastanesi yapılacağı da açıklandı. Biz inşaat mühendisleri olarak, konunun sağlıkla ve pandemi ile ilgili kısmına ilişkin elbette değerlendirme yapacak durumunda değiliz. Ancak tartışma, sahra hastanesi için seçilen yer nedeniyle kendiliğinden meslek alanımıza dahil oldu. Çünkü ilginç şekilde, hastane için Atatürk Havalimanı değil, alanın yanındaki boş bir arazi seçildi. Hatta ilk açıklanan yer bile birkaç gün sonra değiştirildi. İlk açıklandığında havalimanı arazisi dışında, sahil yolu tarafında bir yer belirlenmişken, sonradan havalimanı içindeki bir boş arazi işaret edildi. Keza aynı şekilde Sancaktepe’de de hiçbir altyapısı olmayan boş bir arazi belirlendi” ifadelerine yer verildi.
İşin bir diğer ilginç tarafının ise, hastanelerin Kovid-19 salgınıyla mücadelenin yoğun olarak sürdüğü günlerde değil, ancak 45 gün sonra devreye girecek olması olduğuna dikkat çekildi.
Yeni bir pandemi hastanesi için Atatürk Havalimanı’nın, spor alanlarının, kapalı bölümlerinin, kapalı fuar alanlarının önermelerinin nedeni olarak, bu mekânların asgari düzeyde altyapıya sahip olması ve yine kısmi müdahale ve düzenlemelerle hızlı bir şekilde pandemi mücadelesi için devreye alınabilecek olmasını gösteren Oda’nın açıklamasında “Ancak bu yol tercih edilmedi. Boş arazilere sıfırdan düzenleme yapılması kararlaştırıldı. Bir başka ifade ile ucuz ve hızlı şekilde hastane yapmak yerine pahalı ve geç bir yol seçildi. Örneğin İngiltere’de bir fuar alanı dokuz günde bin yataklı bir hastaneye dönüştürüldü. Bir başka örnek de Hindistan’daydı. Hindistan’da tren vagonları donanıma kavuşturulup hastane olarak kullanılmaya başladı” diye belirtildi.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, açıklamanın devamında şu soruları yöneltti:
“Sahra hastanesi için uygun kapalı alanlara sahip Atatürk Havalimanı neden tercih edilmemiştir? Sahra hastanesinin bedelsiz ya da asgari düzeyde bir bedelle hayata geçirilmesi mümkünken neden bu yol seçilmemiştir? Kısa sürede hastaneye kavuşmak mümkünken neden 45 günlük bir sürece girilmiştir? Yoksa pandemi ile mücadele rant elde etme fırsatı olarak mı görülmektedir? Olası bir deprem tehlikesi ile karşı karşıya bulunan İstanbul’un sağlık altyapısı, yüzbinlerce kişiyi doğrudan ve bir anda etkileyecek depremde yeterli olacak mıdır? İhtiyaç durumunda birkaç gün içerisinde hastaneye dönüştürülebilecek alan ve mekânlar belirlenmiş midir? Yoksa bugün olduğu gibi yeni hastanelerin yapımı için 45 gün beklenecek midir?”
Salgınla mücadelede bir tarafta adeta ‘seferberlik’ ilan edip, halktan maddi destek talebinde bulunan devletin diğer taraftan ülkenin kısıtlı kaynağını yok yere harcamaktan geri durmadığının altını çizen Oda, yetkililere “Bu durumun ne anlaşılması ne de kabul edilmesi mümkündür. Vakit kaybetmeden bu yanlış kararlardan dönülmeli, başta Atatürk Havalimanı olmak üzere uygun alanlar ihtiyaca dayanarak hastaneye dönüştürülmelidir” diyerek seslendi.