Tutukluların ATK raporları yok sayılıyor: Hukuk herkese eşit uygulanmalı

Aralarında kolları olmayan, felçli ve yatalak olan 400’ü ağır 905 hasta tutuklunun bulunduğu cezaevlerine dikkat çeken insan hakları savunucuları, Ömer Faruk Kavurmacı’nın özel hastaneden aldığı raporla tahliye edilmesini hatırlatarak, hukukun herkese eşit uygulanmasını istedi.

Olağanüstü Hal’in (OHAL) ardından cezaevlerinde hasta tutuklulara yönelik baskılar da arttı. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son verilerine göre; Türkiye cezaevlerinde 905 hasta tutukludan yaklaşık 400’ü ağır hasta.

‘HAK İHLALLERİ HAT SAHFADA’

İHD İzmir Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra cezaevlerindeki ihlallerin arttığını söyledi. Cezaevlerindeki sağlıksız koşullardan dolayı birçok tutuklunun hastalandığını vurgulayan Çiçek, “3 kişilik odalarda 18-19 kişi kalıyor. 7 kişilik odalarda 25 kişi kalıyor. İnsanların yataklarının olmadığı bir yerde sağlıklı bir koşul olduğu söylenemez. İletişim engelleri ile dolu ve bir sürü hak ihlalinin yaşanmış olduğu bir ortamdan söz ediyoruz. Bu sağlıksız koşullarda yaşanan cezaevlerinde gözden kaçan hasta mahpusların durumu daha vahim” diye konuştu.

‘HUKUK EŞİT UYGULANMALI’

Hasta tutukluların koşullarının iyileştirilmesine dair devletin bir özel politikası olmadığının altını çizen Çiçek, “ATK’nin raporlarının hazırlanmasında ATK hantal bir yapıya sahip olduğu için rapor alma yöntemleri ve raporların çıkması oldukça gecikiyor. Bu süre içerisinde hasta olan mahpus, zaten bu sefer ağır hasta mahpus haline dönüşüyor. Biz özel hastanelerden alınmış raporların da dikkate alınması gerektiğini söylüyoruz. Özel hastanelerden alınan raporların örneğini geçtiğimiz günlerde yaşadık. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın rahatsızlığından dolayı tahliye talebi kabul edildi ve mahkemece serbest bırakıldı. Aynı durum diğer hasta mahpuslarda da dikkate alınmalı diye düşünüyoruz. Hukuk herkese eşit şekilde uygulanmalıdır” dedi.

KOLLARI OLMAYAN, YATALAK VE FELÇ OLANLAR CEZAEVİNDE

Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi Sözcüsü Selma Altan ise, Menemen R Tipi Cezaevi’nde bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunan ve 2 kolu olmadığı için ATK’nin hakkında 3 defa “cezaevinde kalamaz” raporu verdiği Ergin Aktaş’ın durumuna dikkat çekti. 2 kolu olmadığı için yıkanamadığından ve vücudunun çeşitli yerlerinde mantar oluşan Aktaş’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini dile getiren Altan, “Yine Menemen R Tipi’nde Rojavalı ve belden aşağısı felç olan 19 yaşındaki Ahmedi Hami adlı hasta tutsak da var. Doktorların haftada 2 defa fizik tedavi görmesi gerektiğini söylemesine rağmen aylardır burada fizik tedavi uygulanmıyor. Yani 19 yaşında genç adamın tedavi olursa felçten kurtulacağını biliyoruz. Bu yüzden bir an önce tam teşekküllü bir hastaneye gönderilmesini istiyoruz. Yine aynı yerde Yusuf Bulut 2 buçuk yıl sonra tahliye olacak, 68 yaşında yatalak bir hastadır. Yeterli hijyenik koşulları yoktur. Hiçbir ihtiyacını kendi başına yapamamaktadır. Tamamen yatağa bağımlıdır, ailesi Adana’da yaşıyor. Adana’dan gidip gelmeleri zordur. Zaten zor koşullarda yaşıyorlar” diye aktardı.

‘HAPİSHANEDE DEĞİL HASTANEDE OLMALILAR’

Cezaevlerinde hasta tutsakların durumu içler açısı olduğuna dikkat çeken Altan, sözlerini şöyle tamamladı: “Devlete teslim edilen bu insanların hapishanede değil hastanende olması gerekir. Bu da en temel insani haklarıdır. Ama onlar bile yerine getirilmiyor. Çünkü cezaevinde yeterli koşullar yoktur. Hasta tutsaklarla ilgili biraz daha titiz davranılmasını istiyoruz Adalet Bakanlığı’ndan. İktidara yakın isimlere uygulanan hukuk onlara da uygulansın. Talebimiz budur. Aksi durum düşman hukukudur.”

EN SON EKLENENLER