Dünya Erdoğan’a da kalmayacak

HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde, halkın milletvekilleriyle buluşması engelleniyor. Park etrafında 4 gündür nöbet tutan Erganili 77 yaşındaki Abdülaziz Acı, “Bu dünya kimseye kalmadı, Erdoğan’a da kalmayacak. Tarihe bakıp düşünsün biraz” dedi.

Olağanüstü Hal (OHAL) sonrası toplumsal muhalefet üzerindeki baskıları ve hukukun siyasallaşmasını protesto etmek amacıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından Diyarbakır’dan startı verilen Vicdan ve Adalet Nöbeti 4’üncü gününde Ekin Ceren Parkı’nda devam ediyor.

Eylemin başladığı günden beri parkın etrafı iki halka şeklinde bariyerlerle çevrilirken, parkın etrafında onlarca zırhlı araç ve binlerce polis konuşlandırılmış durumda. Oylarıyla seçtikleri temsilcilerine destek vermek amacıyla parka gelen halkın geçişine ise OHAL ve “güvenlik” gerekçeleriyle izin verilmiyor.

‘ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN NÖBETTEYİM’

Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne destek için parkın etrafında sabahlayan yurttaşlardan Sultan Çelik, vekilleri burada olduğu müddetçe desteklerinin süreceğini dile getirdi. “Bir anne olarak ‘yeter!’ diyorum bu zulmün bitmesini istiyorum. Çocuklarımın daha kaygısız bir ülkede yaşamasını istediğim için nöbetteyim” diyen Çelik, herkes gibi Kürtlerin de onurlu bir yaşamı hakkettiğini vurguladı. Çelik, “Milletvekillerimizi tutuklayıp hapse atıyorlar. Kürt iradesini temsil ettikleri için belediye başkanlarımızı bir bir zindanlara attılar. Kürt çocuklarının yarısı ya zindanlarda ya da topraktadır. Herkese ‘terörist’ diyorlar, bizi bununla itham edenler kendilerine baksınlar. Panzerlerle, TOMA’larla, binlerce polisle 4 gündür parkın etrafını sarmışlar. Hani hangimizin elinde silah var, hangimizin elinde taş var? Neyin önlemidir bu. Bizi, seçtiğimiz milletvekillerinden ayırmak için bu yöntemlere başvuranlar bir baksınlar kendilerine kim terörist. İnsaf ve vicdan diyorum. Adalet için buradayım. Bitsin bu zulüm” diye konuştu.

‘ADALET YERİNİ BULUNCAYA KADAR NÖBET TUMAYA HAZIRIZ’

Milletvekillerini desteklemek için 4 gündür parkın etrafından ayrılmadığını söyleyen Mehmet Güzeltici de gerekirse aylarca bekleyeceğini, adalet yerini buluncaya kadar milletvekilleriyle birlikte direneceklerini vurguladı. Güzeltici, “Burada kaybettiğimiz boncuğu aramıyoruz. Bir halk, toplum kendi haklarını kaybetmişse her yerde onu arar. 7-8 milyonun iradesini temsil eden milletvekillerini bu küçücük parka tecrit etmek, parkı adeta küçük bir cezaevine çevirmek bir insanlık ayıbı, faşizmdir” ifadelerini kullandı.

‘MİLLETVEKİLLERİNİN HALKLA BULUŞMASINDAN KORKUYORLAR’

İktidarın, halkın milletvekilleriyle buluşmasından korktuğunun altını çizen Güzeltici, bu uygulamalarla halkı sindirmeye, yalnızlaştırmaya çalıştıklarını; ama emellerine ulaşmayacaklarını söyledi. Güzeltici, “Devlet Kürtlerin hep köle kalmasını istiyor, özgürlüğü Kürt halkına layık görmüyor. Kürt halkı kendi hakkını istiyor. Bu da en doğal hakkıdır. Ben bir Kürt olarak bunun için buradayım. Bu ülkeye adalet ve vicdan lazım. İnkarın ve zulmün sürdüğü bu süreçlerde herkese adalet lazım olacak bir gün. Vekillerimiz bunun için burada. Onlar olduğu sürece bizler de bu parkın dışında ve kaldırımlarda onlara destek olacağız” dedi.

‘ABLUKA KALKARSA YÜZBİNLER BURAYA AKIN EDER’

“Yarın ablukayı kaldırsınlar buraya yüzbinlerce insan akın eder” diyen Güzeltici, demokrasiyi ağızlarından düşürmeyenlerin Kürtlerin en demokratik haklarına bile tahammülü olmadığını söyledi. Güzeltici, “10 kişilik bir insan grubunu bile yaşlı genç demeden itip kakıp hakaretlerle uzaklaştırıyorlar. Bu onların güçlü olduğunu göstermez, aksine zayıflıklarının göstergesidir. Yapılan bu saygısızlık milletvekillerine değil, aynı zamanda Kürt halkına dönüktür. Ne kadar baskı uygularlarsa uygulasınlar, biz başaracağız. Çünkü haklıyız ve nöbet kaç gün sürerse sürsün biz burada irademizle birlikte kalmaya devam edeceğiz” diyerek, herkesi iradesine sahip çıkmaya davet etti.

‘GEÇMİŞTE DİRENDİK ŞİMDİ DE DİRENECEĞİZ’

Eyleme destek amacıyla Ergani’den gelen 77 yaşındaki Abdülaziz Acı, ilerleyen yaşına rağmen nöbet eylemine destek olmak için dört gündür güneşin altında bekliyor. “Yıllardır direniyoruz” diyen Abdülaziz Acı şöyle konuştu: “Amacımız adalet. Herkes için adalet. Bakın Meclis’te onların milletvekillerinin ne hakları var ise bizimkilerin de o hakkı olmalı. Ama baktığımızda onların milletvekilleri her hakkını kullanabiliyor, sıra bizimkilere gelince iş değişiyor. Kimse kimseden üstün değildir.” Milletvekillerinin adalet için oturmalarının gayet demokratik bir hak olduğunu, bundan dolayı parkın açık bir hapishaneye dönüştürülmesini saygısızlık olarak değerlendiren Acı, “Neredeyse kişi başına 2 polis düşüyor. Ben bu yaşımda ne yapabilirim onlara. Benden bile korkar olmuşlar” dedi.

‘ADALET VE EŞİTLİK İSTEMEK KÖTÜ BİRŞEY Mİ?’

“Adalet istemek kötü bir şey mi?” diye tepki gösteren Acı, “Bu yapılanlarla bizi yıldırmaya çalışıyorlar; ama biz ne buradan gideriz ne de kendi evlatlarımızı yalnız bırakırız, bunu herkes bilsin. Eğer öyle ise batıdaki insanlar nasıl bu kadar yol yürüdü. Kimse de burada uygulanan bu faşizan uygulamaya tabi tutulmadı. Bu ülke hepimizinse bu eşitsizlik ve hukuksuzluk neyin nesidir? Bunun için adalet ve eşitlik istiyoruz. Biz ne mülk ne para ne de başka bir şey istiyoruz, sadece özgürlük ve adalet istiyoruz. Bu kadar insanı zindanlara atıyor, işinden ediyorlar. Bu dünya kimseye kalmadı Erdoğan’a da kalmayacak. Tarihe bakıp düşünsün biraz” diye konuştu.
 

EN SON EKLENENLER