Xerabê Bava için acil çağrı

Nisêbîn’e bağlı Xerabê Bava köyünde 11 Şubat’ta başlayan abluka sürüyor. Açlık, susuzluk ve hastalığın baş gösterdiği köyde yurttaşlara yönelik işkence devam ederken, evler de hayvanlarla birlikte ateşe veriliyor. Buna karşın ana akım medyanın sessizliği dikkat çekici

Kürdistan’da 1990’larda köylerin yakıldığı dönemde yaşanan tablonun bir benzeri, Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn ilçesine bağlı Xerabê Bava (Koruköy) köyünde, tüm kamuoyunun gözü önünde tekrar yaşanıyor. Açlık, susuzluk ve hastalığın baş gösterdiği köyde, kısıtlı aralıklarla yurttaşlara ulaşılabiliniyor. Dün telefon üzerinden bilgi veren Ş.D. isimli yurttaş, köydeki durumun daha da kötüye gittiğini kaydetti. Silah seslerinin aralıksız yükseldiğini vurgulayan Ş.D., “Bu sabah da bir evi ateşe verdiler. Uzakta olduğu için bilmiyoruz kimin, nerenin yakıldığını. Hayvanlarımıza bakamıyoruz. Biz içerideyiz çıkmamıza izin vermiyorlar” diye konuştu.

Her şeyi yıkıyorlar

Çok zor koşullarda konuşabildiğini sözlerine ekleyen Ş.D., “Her gün evlere baskın düzenliyorlar. Amcalarımın hayvanlarına bakmaya gittik ancak izin vermediler. Bir evi hayvanlarıyla birlikte ateşe vermişler. Bizim evimizin kapısını da kırdılar. Yatak ve yorganlarımızı kaldırıp altına bakıyorlar, her şeyi yıkıyorlar. İnsanların konuşmasına dahi izin vermiyorlar. Evlerimizin yakınına geldiğinde telefonlarımızı kapatıp saklıyoruz el koymasınlar diye” dedi.

İHD ve baro heyeti gitti

Köydeki operasyon ve ablukayı yerinde incelemek amacıyla İHD Amed Şubesi ve Amed Barosu tarafından oluşturulan heyet, dün ilçeye doğru hareket etti. Öte yandan HDP, ablukanın sürdüğü Xerabê Bava köyü için uluslararası kurumlara acil çağrıda bulundu. HDP Merkez Yürütme Kurulu imzasıyla uluslararası kurumlara gönderilen çağrı metninde, Xerabê Bava’da yaşananlar hakkındaki iddialar dile getirilirken, parti heyetine izin verilmemesinin bu iddiaların doğruluğunu gösterdiğine dikkat çekildi.

‘Soylu’ya talimatları Ağar veriyor’

Xerabê Bava köyünde yaşanan ablukayı kırmak amacıyla DTK, DBP, HDP ve Barış Anneleri’nden oluşan heyet, köye 15 kilometre kala askerler tarafından engellendi. Heyet, köyde yaşananları görmek için bölgeye gitmek istediklerini ifade ederken, askerler ise valilikten kendilerine hiçbir sivilin giriş-çıkışına izin verilmemesi yönünde emir geldiğini ifade etti. Geçişlerine izin verilmemesi üzerine heyet açıklama yaptı. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, operasyonların sivil halka yapıldığını belirterek, “1995’te bu köyde yine yasak ilan edildi. Biliyoruz ki Süleyman Soylu Mehmet Ağar’ın öğrencisi. Ağar talimat veriyor Soylu da uyguluyor. Kimse bu halka boyun eğdiremez” dedi. HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım da, devam eden abluka için Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, “Unutulmamalıdır ki Cizre toplumun belleğine kazınmıştır. Nusaybin’de yeni bir Cizre yaşanıyor” diye konuştu. Yıldırım, “Vicdan sahibi olan herkes, tüm sivil toplum örgütleri ‘Nusaybin’de ne oluyor?’ diye sormalı” dedi.

Mêrdîn’e 3 cenaze getirildi

Xerabê Bava köyünde 11 gündür devam eden ablukada katledilen 3 kişinin cenazesi, Mêrdîn’e getirildi. Askeri helikopterle alındığı belirtilen ve özel harekat polislerinin sosyal medya hesaplarından paylaştığı parçalanmış cesetlerin, Mardin Devlet Hastanesi Morgu’na getirildiği belirtildi. Yaşamını yitirenlerin kimlik bilgilerine ilişkin bilgi edinilemezken, gözaltına alınan 2 köylünün ise nerede tutuldukları ve akıbetleri hakkında bilgi edinilemedi.

Basın-İş’ten çağrı

DİSK Basın-İş Sendikası, Xerabê Bava’da yaşananlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Gerçeği bilme hakkını savunuyoruz” başlığıyla yapılan açıklamada, “Bir süre sonra ortaya çıkacak gerçekten endişe ediyoruz. Herkesi gerçeği bilme hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Nusaybin için, Türkiye için, basın özgürlüğüne sahip çıkın” denildi.

MÊRDÎN

EN SON EKLENENLER