Yangın sofrada!

Bir zamanlar kendi kendine yeten ülkelerin başında gelen Türkiye, uygulanan dışa bağımlı politikalar nedeniyle artan kurla birlikte temel gıda ürünlerinde büyük bir kriz yaşamaya başladı. En çok tüketilen tarım ürünlerinden biri olan buğday ve buğday ürünlerinde yaşanan kriz sofraları vurmaya başladı.

Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, yılbaşından itibaren makarnaya en az yüzde 15 zam geleceğini belirtti. Külahçıoğlu, makarnayı dolarla ürettiklerini bunun için de dolarla satmak istediklerini belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Enerji gideri, elektrik, mazot, kömür gibi yine dövize bağlı olan koli ve ambalaj giderleri, bunların yanı sıra nakliye giderleri ürün fiyatlarını aşmış durumda. Ancak buğday dolarla ithal ettiği için biz ürünü ihraç etmek durumunda kalıyoruz” dedi.

ZAM İÇİN SIRADA BEKLEYENLER VAR

İstanbul Ekmek Fırıncıları Sanatkârları ve Ekmek Satıcıları Esnaf Odası (İSTFO) Başkanı Erdoğan Çetin de ekmeğe gelecek zammın kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Çetin, “Kurdaki artış nedeniyle buğday fiyatı arttı. Un arttı. Fırıncı nefes alamıyor. Dolayısıyla bizim burada yapmamız gereken buğday fiyatlarının belli seviyede kalmasını sağlamak. Ancak una her gün yeni zam geliyor. 210 gramlık bir ekmeğin maliyeti yaklaşık 3 lira. Bu iş böyle devam ederse artık bakkala ekmek göndermeyeceğiz. Bıçak kemiğe dayandı” diye konuştu.

TARİHTE İLK DEFA EKMEĞE 1 YILDA 2 ZAM

İzmir’de ekmeğe ikinci kez zam yapıldı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa ekmeğe 1 yılda 2 defa zam yapılmış oldu. Son olarak 1 Temmuz’da zam yapılan ekmeğin fiyatı dün alınan kararla bir kez daha arttı. İZMİR Ticaret Odası (İZTO) Meclisi’nce yapılan oylama sonucu 200 gram ekmeğin gramajı 230 grama, fiyatı da 2 TL’den 2,50 TL’ye çıkarıldı. İZTO Ekmek ve Unlu Mamuller Grubu Meclis üyesi Hüseyin Sağır zam kararıyla ilgili, “Fırıncı esnafı olarak çok zor durumdayız. Temmuz ayında aldığımız un fiyatı 155 liraydı, şu anda 300-350 lira aralığında alıyoruz. Fiyat artırdığımız zaman sevinirdik ama şimdi sevinemiyoruz, önümüzü geremiyoruz” dedi. Eskişehir ve Kütahya’da da ekmeğe zam geldi. Eskişehir’de ekmeğin fiyatı 2 liraya yükselirken Kütahya’da ise 2,5 lira oldu.

ÇİFTÇİYE 1750 İTHALATA 4 BİN 500 LİRA

Arpada da dışa bağımlı olundu. Haziran ayından itibaren 9 ithalat ihalesi yapıldı. Son ihale doların pik yaptığı 23 Kasım günü imzalandı. 320 bin ton arpa için ton başına 356 dolara anlaşma imzalandı. Bir önceki ithalat anlaşması 26 Ekim’de gerçekleşti ve ton başına 338 dolar ödendi. Arpa sadece lira bazında değil dolar olarak da arttı. Arpanın fiyatı 1 ayda 18 dolar artmış oldu. İthal arpanın tonu 4 bin 500 liraya kadar çıktı. TMO’nun arpa için çiftçiye ton başına ödediği fiyat ise 1750 lira.

TMO mısır için de ithalat ihalesi yaptı. Son yapılan ihale 15 Kasım’da gerçekleşti. 325 bin ton mısır 8 farklı limandan Türkiye’ye getirilecek. Yapılan ihaleler ise ton başına 307 dola ve 319 dolar arasında değişiyor.

Tüketimi yaygın olan ürünler arasında bulunan mercimek de ithal ürünler kervanında bulunuyor. Eylül ayında yapılan 35 bin tonluk ithalat anlaşmasında ton başına 930 dolar ödenecek. Yani eylülde imzalan anlaşmayla Türkiye 32 milyon 550 bin dolarlık mercimek ithal etti.

Türkiye bu ürünlerin yanı sıra, pirinç, nohut gibi gıda ürünlerini de ithal ediyor.

Buğday dolarla alınınca ocak ayında 150 lira olan 50 kilo unun fiyatı bugün 350 lirayı buldu. En çok tüketilen ürünler arasında olan makarna ve ekmek üreticisi de fiyat artışından etkilendi.

İTHALATTA GÜMRÜK VERGİSİ YOK

İthalata dayalı tarım politikası her alanda zarara neden oluyor. İthalatı artırmak için nohut, yeşil ve kırmızı mercimek, buğday, mahlut, tohumluk çavdar, beyaz ve maltlık arpa, tohumluk yulaf, mısır ve buğdaygiller ailesinden bir yem bitkisi olan sorgum tohumu ithalatında gümrük vergisi 31 Aralık’a kadar sıfır olarak uygulanma kararı alındı.

Karar 8 Eylül’de Resmi Gazetede yayımlandı.

EN SON EKLENENLER