Yeni ‘van münit’ arayışı!

İktidara geldiği 2002’den bu yana 5 genel, 3 yerel, bir cumhurbaşkanlığı ve bir de referandum geçiren AKP, özellikle 2009 yılından bu yana dış politikayı seçim yatırımı haline getirmeye başladı. 16 Nisan referandumu öncesi de dış politikada Yunanistan, Ermenistan, İran, Almanya ve son olarak da Hollanda ile kriz çıkararak, seçim yatırımı haline getirmeye çalışıyor.

‘Herkes bize düşman’

Yaratılan bu suni krizlerle “herkes bize düşman” algısı yaratarak oya tahvil etmeye çalışan AKP’nin daha önceki seçimler öncesi İsrail, Suriye, Irak, Fransa, Mısır, Rusya ve daha birçok ülke ile çıkardığı sorunların çoğunda sonradan çark etmesi de hafızalardaki yerini koruyor. Ancak buna rağmen içerideki milliyetçi oyları referandumda “evet”e devşirmek isteyen AKP, son iki aydır ısrarla bu oyun için çaba sarf ediyor. 3 Kasım 2002 genel, 28 Mart 2004 yerel ve 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde daha çok “muhafazakarların sistemden dışlanmışlığı” mottosuyla hareket eden AKP, daha sonraki yıllarda yeni argüman arayışlarına girdi.

‘Van münit’ çıkışı

AKP dış politikada krizler çıkararak iç politikada oya devşirmenin büyülü tılsımını, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden iki ay önce yani 29 Ocak 2009’daki “one minute (van münit)” çıkışıyla fark etti. Davos Zirvesi’ne katılan dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e “van münit” diyerek siyasal İslamcıların duygularını şahlandırırken; diğer yandan da yerel seçimler için iyi bir yatırım yapılmış oluyordu. Bu çıkıştan sonra İsrail ile ilişkiler bozulsa da ekonomik işbirliği ve ticari ilişkiler olduğu gibi devam etti.

İsrail’in ekmeği

AKP’nin İsrail’den yiyeceği ekmek bununla sınırlı değildi. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinden bir yıl önce abluka altındaki Gazze’ye insani yardım iddiasıyla Mavi Marmara isimli bir gemi yola çıkarıldı. 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail askerlerince gemiye yapılan baskında 9 kişi yaşamını yitirdi. Mavi Marmara baskını, Erdoğan’ın seçim mitinglerinin vazgeçilmezi oldu. Ancak bu süreçte de İsrail ile ilişkiler tam tıkırında devam ediyordu ve iki ülkenin ticaret hacmi 3’e katlanmıştı.

Mavi Marmara

Mavi Marmara saldırısı sonra Türkiye’de İsrail hakkında davalar açıldı, tazminat istendi. Fakat 2016 yılında Türkiye, İsrail ile yaniden yakınlaşmaya başladı ve Mavi Marmara Davası 9 Aralık 2016’da düşürüldü. Tazminat isteği ise yerine getirilmedi, sadece Türkiye’deki bir derneğe “kan parası” anlamına gelebilecek 20 milyon liralık bir bağış yapıldı. İsrail ile varılan mutabakata Mavi Marmara’nın organizatörlerinden İHH’nin tepki göstermesi üzerine Erdoğan, “Oraya giderken dönemin başbakanına mı sordunuz?” deyiverdi.

Esma ve Rabia argümanı

30 Mart 2014 yerel seçimleri ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ise AKP’nin yeni argüman arayışı ise Mısır’da bulundu. “Arap Baharı”yla halkın Hüsnü Mübarek’i devirmesinin ardından Müslüman Kardeşler’in (İhvan) adayı Muhammed Mursi iktidara geldi. Ancak daha sonra 2013 yılında General Abdulfettah Sisi, Mursi’ye karşı askeri darbe gerçekleştirdi. Eylemlerde öldürülen İhvan üyesi Muhammed el-Bilteci’nin kızı Esma ve Rabia işareti Erdoğan ve AKP’nin seçim meydanlarındaki yegane argümanı oldu. Ancak geçtiğimiz aylarda Sisi yönetimindeki Mısır’la ilişkilerin düzelmesi için yeni girişimlerin başlatıldığı açıklandı.

Mülteci şantajı

2011 yılından beri Suriye krizi ve mülteciler meselesini seçimlerde argüman olarak kullanan AKP, bunu en fazla 7 Haziran 2015 genel seçimleri öncesi gündeme getirdi. Mülteci meselesi üzerinde Avrupa Birliği’ne yüklenen Erdoğan, sık sık “Açarız kapıları” tehdidinde bulundu. Ayrıca Suriye politikası üzerinden de Rusya ile ipler geriliyordu. Fakat Rus uçağının 24 Kasım 2015’te düşürülmesi seçimlere yetiştirilmedi! Onun yerini 2016 tarihinde Rusya ile yapılacak pazarlıklar sonucu satılacak olan Halep vardı. Oradaki mağduriyet AKP için seçimlerin malzemesi oldu.

Kriz arayışı sürüyor

16 Nisan’a doğru gidilirken de AKP ve Erdoğan içeride “evet”i mobilize edip sandığa götürmek için dışarıda kriz arayışında. Suriye ile kriz devam ederken; geçtiğimiz günlerde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Kardak Adasına gönderilerek, batı hattında Yunanistan ile sorun arandı. Ancak istenilen verim alınamayında Ermenistan hattında bir sorun arayışına gidildi. Azerbaycan’ın Ermeni askerlere taciz ateşinden de yeterli verilm elde edilemeyince Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Münih Güvenlik Zirvesi’nde İran’a yönelik söylemleri krizin eksenini güneydoğuya kaydırdı. Ancak İran’ın sert tepkisi üzerine yönünü batıya çeviren seçim ayarlı kriz arayışçıları Almanya ve Hollanda yolunu tuttu.

HABER MERKEZİ

EN SON EKLENENLER