Adli Tıp Kurumu, kronik böbrek yetmezliği ve koroner kalp hastalığı olduğu için ameliyat olması gereken yüzde 97 engelli hasta hükümlü Celal Şeker için “Cezaevinde kalabilir” raporu verdi.
Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Tıp Kurumu, cezaevinde kalmasının hayati tehlike oluşturacağı yönünde tam teşekküllü devlet hastanelerinin verdiği 10’u aşkın rapora rağmen ağır hasta hükümlü Celal Şeker için “Cezaevinde kalabilir” raporu verdi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şeker, kronik böbrek yetmezliği nedeniyle 14 yıldan beri diyaliz hastası.
Şeker, tutuklanmadan önce günde 4 defa Periton diyalizi, 2 günde bir defa hastanede Hemodiyaliz tedavisi görüyordu. Bunun yanında kalp kapakçığı yetmezliği, damar yollarında tıkanma, göbek fıtığı ve yüksek tansiyon rahatsızlığı olan Şeker’in, akciğerinde de kitle var. Şeker, bir gözünü kaybederken, diğer gözü de yavaş yavaş görme yetisini kaybediyor.
Cezaevi koşullarında sağlık durumu giderek kötüleşen Şeker’e tam teşekküllü birçok hastanede “Cezaevinde kalması durumunda hayatı için kesin bir tehlike oluşturulabileceği, hastalığının uzun bir süre tedavi gerektirdiği, cezaevi koşullarında yalnız idame ettiremeyeceği cezasının infazının ertelenmesine gerekli olduğu” yönünde rapor verdi. Cezaevinde yaşamını tek başına cezaevinde idame ettiremeyen Şeker’in yüzde 97 oranında “Vücut fonksiyon kaybı” olduğuna dair engelli raporu da var.
Ailesi ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Şeker’in tedavisinin tam teşekküllü bir hastanede yapılması ve cezasının infazının ertelenmesi talebiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Savcılık, sürekli hastalık, sakatlık ve kocama halinin tespit edilmesi için ağır hasta hükümlü Şeker’i Adli Tıp Kurumu’na sevk etti. Raporunu hazırlayan 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu, Şeker’in ağır sağlık sorunları olduğunu ve ameliyat geçirmesi gerektiğini kabul etmesine rağmen cezaevi koşullarında “Hayatını yalnız başına idame ettirebileceği” yönünde skandal bir rapor verdi.
ATK raporunun sonuç bölümü şöyle:
Hikmet oğlu 1984 doğumlu Celal Şeker’in dosyadaki mevcut belgelerine göre kronik böbrek yetmezliği koroner arter hastalığı, kalp kapak hastalığı ve aort anevrizması bulunduğu, kardiyak hastalıkları nedeniyle kişiye operasyon önerildiği, mevcut belgeler ve kurulumuzda yapılan muayene bulguları birlikte değerlendirildiğinde halihazırda
a) TC Anayasası’nın 104/b maddesinde belirtilen sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali kapsamında değerlendirilmediği,
b ) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununun 16/6. Maddesi kapsamında değerlendirilmediği, hayatını yalnız idame ettirebileceği,
c ) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16/1 ve 16/2. Maddesi kapsamında değerlendirilmediği, diyeti, hemodiyaliz, hemodiyaliz programı, tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli poliklinik kontrolleri ile kişinin kabul etmesi halinde önerilen cerrahi tedavilerin sağlanması gerektiği, doktoru ve reviri olan cezaevi şartlarında infazına devam edebileceği, operet olması halinde son durumunu gösterir sağlık kurulu raporu ile yeniden değerlendirileceği oy birliği ile mütalaa olunur.”