1 Mayıs 1977’de yaşamını yitiren kadınları andılar

KESK, DİSK, TBB ve TMMOB üyesi kadınlar,  1 Mayıs 1977’de yaşamını yitiren kadınları Kazancı Yokuşu’na bıraktıkları karanfillerle andı.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisi, Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu (DİSK), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB)  ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyesi kadınlar, 1 Mayıs 1977’de yaşamını yitirenleri anmak amacıyla Fransız Konsolosluğu önünde bir araya geldi. “1 Mayıs 1977’de katledilen kadınlar burada”  pankartı açan kadınlar, Kazancı Yokuşu’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca yaşamını yitiren kadınların isimleri okunarak “Burada” denildi. “Yaşasın 1 Mayıs”, “Jin jiyan azadi” sloganları atan kadınlar, Kazancı Yokuşu’nda basın açıklaması yaptı.
‘YAŞAMINI YİTİREN KADINLARIN SESİNE SES OLACAĞIZ’
Kadınların Taksim Meydanı’nda yaşamını yitiren kadınları unutmayacağını söyleyen SES Bakırköy Şube Sekreteri Hatice Şeker, “Bizler KESK’li, DİSK’li, TMMOB’li ve TTB’li kadınlar olarak 1 Mayıs 1977’de bu meydanda yaşamını yitiren işçi kadınları ve o gün kaybettiğimiz tüm sınıf kardeşlerimizin anılarını yaşatmak, özlem duyduğumuz bir başka dünyayı kurma mücadelesinde kaybettiğimiz tüm kadınları anmak için Taksim Meydanı’ndayız. 1 Mayıs 1977’de yitirdiğimiz Hacer İpek Saman, Hatice Altun, Jale Yeşilnil, Kadriye Duman, Leyla Altıparmak, Meral Cebren Özkol, Nazan Ünaldı, Sibel Açıkalın için 1 Mayıs’ta Maltepe’de seslerimizi birbirimizin sesine katacağız” dedi.
‘KADINIZ DEMEK İÇİN İSYANDAYIZ’
“AKP iktidarı her adımında kendi geleceğini, kadınları erkekler karşısında daha güçsüz ve güvencesiz kılarak inşa etmeye çalışıyor” diyen Şeker, “Toplumdaki muhalefeti kalıcı olarak sindirmenin önemli bir adımının kadınları aile içinde erkeklerin denetiminde kalmaya mecbur kılmak olduğunu bilen iktidar, bunu yaparken de iş ve aile yaşamını uyumlulaştırmaya özen gösteriyor. Kadınları esnek ve güvencesiz işlere mahkûm ediyor. Hayatlarımızla ilgili kararlar kadın örgütlerimizin görüşü alınmadan yapılmakta, oldubittiye getirilmektedir. Bu nedenle görünmeyen emeğe, esnek çalışmaya evde ücretli çocuk bakımına hayır diyoruz.  Kadınlar olarak kreşler için güvenceli çalışılma için; aile değil, kadınız demek için isyandayız” diye konuştu.
‘SERMAYEYE KUL AİLEYE KÖLE OLMAYACAĞIZ’
Ev işçisi, mevsimlik tarım işçisi kadınların ne bir güvencesi ne de can güvenliği olmadığına vurgu yapan Şeker, şöyle konuştu: “Onlarca kadın iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmeye devam ediyor. En son sekiz Mart kutlamaları için Ankara’ya giderken kazada ölen yedi kadın işçiyi unutmadık. Göçmen kadın işçiler de her türlü hak ihlaliyle ve cinsiyetçilikle baş başa bırakılıyor. Ancak biz kadınlar, iş cinayetlerine hayır demek için, atölyede, fabrikada, tarlada, evlerde direnmeye, emeğimizin karşılığını almak için mücadele etmeye devam ediyoruz. Devam edeceğiz. Bir yandan güvencesizlikle kuşatılıp bir yandan da sendika, sigorta gibi en temel korunaklarımız elimizden alınmak istendi. Fakat biz kadınlar bu saldırı yasasına karşı birleştik sermayeye, erkek egemenliğine ‘Sermayeye kul, aileye köle olmayacağız’ dedik. Biz kadınlar insana yaraşır bir iş, eşdeğerde işe eşit ücret, ayrımcılıktan ve şiddetten arındırılmış bir çalışma ortamı istiyoruz.”
‘1 MAYIS’TA MALTEPE’DEYİZ’
1 Mayıs’a katılım çağrısında bulunan Şeker, “Bizler sendikalı, işçi ve emekçi kadınlar olarak, erkek egemen sistemin bizleri ezmesine ve sömürmesine karşı, itirazımızı dillendirmek için, Maltepe’ deyiz. OHAL’ e, KHK’lere hayır demek için, görünmeyen, gasp edilen emeğimizin sesini yükseltmek için, güvencesiz ve esnek çalışmanın temel çalışma biçimimiz haline geldiği, emeğimizin yok sayıldığı bir ülkede, emeğimize sahip çıkmak, iş güvencesi istiyoruz demek için, savaşa karşı, adil ve eşit bir dünya için, kadınlar, çocuklar, LGBTİ’ ler, tüm ezilenler için; emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir demek için 1 Mayıs’ta Maltepe’deyiz” diye konuştu.
Yapılan açıklama ardından kadınlar ellerindeki karanfilleri sloganlar eşliğinde Kazancı Yokuşu’na bıraktı.

EN SON EKLENENLER