18 davanın 5’inde indirim: Yargı kararları engelleyici değil ön açıcı

Kadına yönelik şiddet suçlarında 2017 yılının ilk 3 ayında karara bağlanan 18 davanın 5’inde fail erkeğe, “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimleri uygulanırken, 2 davada ise sanıklar tahliye edildi. Kadınlar, kararların şiddetin önünü açtığını söyledi.

Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet olaylarında dünyada 13’üncü sırada yer alan Türkiye’de kadına yönelik şiddet, cinayet, cinsel saldırı ve taciz suçlarında fail erkeğe, “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimleri uygulanarak cezasızlığın önünü açıyor.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2017 yılının ilk 5 ayında Türkiye’de “Kadın cinayeti, cinsel şiddet, çocuk istismarı, basit yaralama, cinsel istismar, tehdit, hürriyetten yoksun kılma, darp, cinsel saldırı, ölüme sebebiyet verme, intihara yönlendirme, şiddet ve halkı kin ve nefrete sürükleme, fiziksel saldırı” olmak üzere 108 dava takibi yapıldı.

Yine verilere göre, Ocak, Şubat ve Mart aylarında görülen davalardan 18’i karara bağlanırken, bu davaların 5’inde fail erkeğe, “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimi yapıldı. Karara bağlanan ve ceza verilen 2 cinsel istismar davasında ise, sanıkların “tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak” tahliye edildi. Kadına yönelik suçlarda sanıklara verilen cezalarda indirim uygulamasını “Cinayetlerin önünü açan uygulamalar” olarak tanımlayan kadınlar, bu duruma son verilmesini ve kadınları güvence altına alan kararlara imza atılması gerektiğini söyledi.

‘İNDİRİMLER CİNAYETLERİN ÖNÜNÜ AÇIYOR’

Türkiye’de ilan edilen OHAL süreci ile birlikte kadına yönelik suçlarda artış olduğunu ve suçların işleniş tarzının da “vahşet tablosu” haline geldiğini belirten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Sanem Deniz Kural, yargının ceza indirimi uygulamalarına karşı mücadele yöntemleri geliştirdiklerini söyledi. Ceza indirimi uygulamalarının bir süre önüne geçtiklerini; ancak son günlerde yeniden gündeme getirildiğini belirten Kural, “Bunu yakın zamanda bir subay tarafından öldürülen Zeliha Köse davasında gördük. Savcılık ‘haksız tahrik indirimi’ istedi. Gerekçe olarak ‘karşı tarafın sanığa küfür ettiğini’ gösterdi. Diğer faillere de örnek olunuyor böylece. Cinayetleri durdurmaya yönelik değil, tamamen cinayetlerin önünü açan adımlar atılmış oluyor” diye konuştu.

‘KORUMA KANUNU UYGULANMIYOR’

Yargının tamamen ceza kanunlarında değişiklik yapması ve kadına yönelik cezasızlığın önünü kapatacak adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Kural, kadınların mücadelesiyle kazanılan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nun yetersiz ve hemen hemen uygulanmayan bir vaziyette olduğunu belirtti.

‘CEZA VERMEMEK İÇİN CAN ATIYORLAR’

Kadının özsavunma örnekleri arasında önemli bir yerde duran Nevin Yıldırım davasında Yıldırım’a en ağır cezanın verildiğini hatırlatan Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Beritan Altun da, söz konusu sanığın erkek olması ve kadına yönelik bir suç işlenmesi durumunda “aklama çabası” içine girildiğini söyledi. Erkek faillerin takım elbise giymesi ya da tıraşlı olarak duruşmaya katılmasının “iyi hal” adı altında cezasına indirim uygulandığını dile getiren Altun, “katillere ceza vermemek için adeta can atıyorlar. Buna karşı tüm kadınların birlikte mücadele etmesi gerekiyor” dedi.

‘YARGI YAŞATMAYI ESAS ALMALI’

Kadına yönelik suçlardaki artışın sebebini yargılamalardaki cezasızlık ve hükümetin siyasi politikaları ile açıklayan Tevgera Jinên Azad (TJA) üyesi Elif Bakır ise, “Devlet eliyle yargı ve hukukun yerle bir edildiği bir süreç yaşanıyor. Kadın cinayetlerine yönelik bir çözüm arayacağına daha çok cinayetlerin önünü açıyor. Biz ölümü değil, yaşatmayı istiyoruz. Yargı da bu anlamda yaşatmayı esas almalıdır ve bu yönde bir adım atmalıdır” dedi.

EN SON EKLENENLER