Aysel Tuğluk için adalet isteyen kadınlar: Her dakika çok önemli

Kürt siyasetçi ve hasta tutsak Aysel Tuğluk’un durumuna ilişkin konuşan aralarında doktor, sanatçı, siyasetçi ve feminist kadınların olduğu “Aysel Tuğluk için 1000 Kadın” platformunun imzacıları geç olmadan adaletin gelmesini istedi.
Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve demans tanısı konulan Kürt siyasetçi ve hukukçu Aysel Tuğluk’un sağlığı, cezaevi koşullarında her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Tek başına yaşamını idame edemeyecek durumda olan Aysel, artık yürümekte zorlanıyor ve birçok şeyi unutuyor. Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalabilir” raporları nedeniyle tahliye edilmeyen Aysel için dünyanın her yerinden kadınlar mücadele yürüterek dayanışma gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz gün, Aysel için gerçekleştirdikleri kampanyalarının seyrine ilişkin açıklama yapan “Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın” oluşumu da, “Aysel Tuğluk için geç olmadan adalet” çağrısını yaptı.
‘Demokratik siyasette çok önemli bir figür!’
Kampanya imzacısı ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen feminist akademisyen Dilek Hattatoğlu, Aysel’in cezaevinde olmasının, yüz bin civarındaki siyasi tutsaktan farksız olmadığını dile getirdi. Aysel’in hastalığının ortaya çıkmasının ardından verilen raporların siyasi olduğuna vurgu yapan Dilek, “O da ne yazık ki sadece Aysel Tuğluk’a özgü değil. Aysel sadece Kürt siyasetinde değil, Türkiye demokratik siyasetinde de çok önemli bir figür, önemli bir kadın siyasetçi, ilkleri yaşamış olan siyasetçilerden birisi” şeklinde konuştu. 
Aysel’le birlikte cezaevinde ismi bilinmeyen çok fazla tutsağın olduğuna değinen Dilek, “Adını bilmediğimiz çok fazla arkadaşımız cezaevlerinde tutsak olarak tutuluyor, hayatını yitirenler var. Aysel şahsında tıbbi etiğe sığmayan, tıbbi etiği ihlal eden kararlar birçok başka insan için de geçerli” dedi.
‘Aysel’in hayatındaki her dakika çok önemli’
Aysel’in bir an önce en temel hakkı olan tedaviye kavuşması, tahliye edilmesi gerektiği çağrısında bulunan Dilek, “Belki bu vesileyle içeride tutulan diğer hasta tutsaklara da dikkat çekilmiş olur. Umarım bir an önce tüm hasta tutsaklar cezaevlerinden çıkar ve hakları olan tedaviye kavuşurlar, yaşam hakkı ihlali son bulur” sözleriyle seslendi. Şu anda Aysel’in hayatında her dakikanın önemi olduğunun altını çizen Dilek, “Dolayısıyla da bir an önce çıkması, tedaviye kavuşması lazım. İlla Kürt olmamız gerekmiyor, bu dünya üzerinde bir canlı, insan olmamız yeterli. Aysel ve diğer tüm siyasi tutsaklar için harekete geçmek, tavır almak, haklarını görünür kılmak, savunmak tüm insanların görevi” şeklinde konuştu.
‘Aysel barıştan başka bir şey demedi’
Kampanya imzacılarından Ayşe Uyguner de, “Demokratik siyaset yapan bir Kürt kadın siyasetçinin günlük yaşamsal aktivitelerini bile yerine getiremeyecek durumdayken hala parmaklıklar ardında tutuluyor olması, kararın siyaseten verildiğini hepimiz biliyoruz zaten” şeklinde konuştu. “Öncelikle bir kadın olduğum için empati kuruyorum” diyen Ayşe, Aysel nezdinde demokratik siyasetin önünün tıkanmasının vicdanını rahatsız ettiğini belirtti. Aysel’e, “Elini tutmak isterim, elini tutarak oradan çıkarmak isterim” sözleriyle seslenen Ayşe, demokratik siyaset içerisinde Aysel’in şu ana kadar yalnızca “barış” istediğine dikkat çekti.
‘Aysel durumu bağımsız referans kurulu tarafından değerlendirilmeli’
Sağlığa erişimin tüm insanlar için bir hak olduğunu aktaran İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, tutsak ve hükümlülerin nitelikli bir sağlık hizmetine erişmesi gerektiğini vurguladı. Bugün cezaevlerinden birçok konuyla ilgili meslek odalarına çokça ihlal şikayetlerinin geldiğini aktaran Pınar, “Bu ihlallerin olmaması için cezaevlerinde sağlığa erişimin bağımsız meslek odaları tarafından denetlenmesine büyük ihtiyaç var. Mevcut durumda da Aysel Tuğluk için yine bağımsız bir referans kurulu tarafından durumunun değerlendirilmesi ve gereğinin yapılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Aysel bizim mücadele arkadaşımız’
Bir diğer imzacı Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros da, “Biz Aysel için adalet istiyoruz. 1000 kadın olarak imza attık çünkü bugün cezaevinde yaşananlar insanlık için kabul edilebilir şeyler değil” şeklinde konuştu. Aysel’e yaşatılanları kabul etmediklerini söyleyen Sema, “Aysel bir siyasetçi, bir hukukçu, bugüne kadar pek çok insanın, kadının yaşadığı hak kaybına karşı mücadele etmiş bir kadın. Bugün onun yaşadığı kabul edilemez, biz Aysel’in yanındayız. Aysel bizim mücadele arkadaşımız aynı zamanda, pek çok mücadelede yan yanaydık” dedi. Sema, Aysel’in hastalığı ve cezaevinde tutulmasının hem kadınlar için, hem de insan hakları için kabul edilemez olduğunun altını çizerek, Aysel için adalet talep etti.
‘Varlığın bizi daha da güçlendiriyor!’
Bir diğer imzacı olan oyuncu Deniz Türkali de Aysel’e şu sözlerle seslendi: “Aysel’ciğim yalnız değilsin, yanındayız. Güçlüyüz hep birlikte, senin varlığın bizi daha da güçlendiriyor, seni kucaklıyorum canım arkadaşım.”

EN SON EKLENENLER