Başaran: Kadın katledenler dışarıda, kadınlar içeride olacak!

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, güncel gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.

‘SALGINDAN SONRA KADINA ŞİDDET YÜZDE 90 ARTTI’

Başaran’ın değerlendirmelerinin satır başları şöyle:
“Çin’de salgının ortaya çıkmasıyla beraber insanların evlerde kalma zorunluluğu ortaya çıktıktan sonra kadına yönelik şiddet vakalarının yüzde 90 arttığını görüyoruz. Yine dünyada yapılan araştırmalarda kadına yönelik şiddet vakalarının bu süreç içerisinde çok yükseldiği konusunda bir veriyle karşı karşıyayız. Ancak şu ana kadar Türkiye’de bu konuyla ilgili bir tedbir olmadığını görüyoruz.
Bununla beraber evde kalın çağrılarıyla toplumun en yoksul olan kesimi kadın yoksulluğunun arttığını görüyoruz.

‘KADINLAR SIĞINMA EVLERİNE ALINMIYOR’

Sayın Filiz Kerestecioğlu vekilimiz. Birçok kurumla görüşmeler yapmışlar. 183 şiddet hattından Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi ŞÖNİM’lere kadar birçok kurumla görüşmeler yapmışlar. Bu görüşmelerin sonucunda sığınaklara mevcut durumda yalnızca çok yüksek can güvenliği riski olan kadınların alındığı ortaya çıkmış. Bu kriterler de maalesef şeffaf olmadığı için kadınlar sığınma evlerine giderken hangi koşullarda gidebileceklerini bilmedikleri için sığınma evleri konusunda büyük bir problem yaşandığını görüyoruz.

‘KADINLARA EKONOMİK DESTEK SAĞLANMALI’

Kadınlar yaşamış oldukları ekonomik problemlerin yükseldiğini göz önünde bulundurarak kadınlara ekonomik olarak destek araçlarını bir şekilde oluşturmaları gerekiyor.

BELEDİYELERİN GASP EDİLMESİ

Birçok belediyemiz özellikle kadın merkezlerimiz de bu kriz ortamında, bu salgın ortamında kadınların karşılaşabilecekleri şiddet, kadınların karşılaşabilecekleri istismar, tecavüz olayları ile ilgili olarak çalışmalar yürüteceklerdi ancak bildiğiniz gibi iktidar bu süreçte her zaman olduğu gibi yine bu krizi de bu salgını da Allah’ın lütfu olarak görüp 2 gün önce belediyelerimize kayyum atadı. Batman Belediyemizin de aralarında olduğu 8 belediyemiz bu Allah’ın lütfu yaklaşımıyla Kürt düşmanlığı esasıyla gasp edildi, işgal edildi.
Bu kayyım siyasetine, Kürt düşmanlığı siyasetine kadınlar olarak her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz.

MÜLTECİ KADINLAR

Mülteci kadınlar hem emek sömürüsüyle hem de Korona riskiyle daha fazla yüz yüze kalıyor.
Çoğu merdiven altı işletmelerde çalışan mülteci kadınlar bu süreçte hem emek sömürüsüne hem bir taraftan da bu hastalık durumunun riskiyle daha fazla yüz yüze kalacaklardır.
Bir diğer konuda değerli arkadaşlar; biliyorsunuz ki bu özellikle salgından önce gündemimizde olan bir mülteci meselesi, sığınmacılar meselesi vardı. Birçok sığınmacı ve mülteci Edirne sınırına yürümüşlerdi ancak salgının ortaya çıkmasıyla beraber mülteciler belli yerlerde tutulmaya başlandılar. Zaten bildiğimiz gibi özellikle mülteci kadınlar savaş ortamından en fazla etkilenen, savaşın en esaslı mağdurlarından olan kesimlerdi. Bu salgının ortaya çıkmasıyla beraber de özellikle mülteci kadınlar açısından büyük bir risk alanının ortaya çıktığını buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz.

‘KADINLARI ÖLDÜRENLER DIŞARIDA OLACAK’

Türkiye’de son günlerde özellikle infaz tartışması yapılırken yine ayrımcı bir bakış açısıyla kadına yönelik şiddet uygulayan, kadın cinayetlerini işleyen failler, tecavüz failleri, taciz failleriyle ilgili bir düzenleme yapılırken bunların serbest bırakılması, infaz indiriminden yararlanması tartışılırken maalesef aslında düşüncelerini ifade ettikleri için, kadın mücadelesi yürüttükleri için bu toplumun öncüsü oldukları için cezaevinde olan binlerce kadın bugünlerde tartışılmayan bir mesele haline geliyor. Figen Yüksekdağ’dan Sebahat Tuncel’e, Gültan Kışanak’tan Sara Kayalara bütün arkadaşlarımızın da derhal serbest bırakılması gerekiyor.”

EN SON EKLENENLER