Bedeli ne olursa olsun eve dönmek yok!

KHK ile kapatılan kadın haber ajansı JINHA’nın editörü Zehra Doğan, kendisi ile aynı cezaevinde tutuklu bulunan TJA aktivisti ve Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu’ndan Ayşe Gökkan ile röportaj yaptı: ‘Bedeli ne olursa olsun eve dönmek yok’

OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Jin Haber Ajansı (JINHA) editörü Zehra Doğan, tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde yine geçtiğimiz ay tutuklanan ve Doğan ile aynı cezaevinde kalan Tewgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan ile röportaj yaptı. AKP hükümetinin kadın politikalarının ve kadına yönelik artan şiddetin konu alındığı röportajda Gökkan, kadın mücadelesinin tüm baskılara rağmen ‘mücadeleye devam edeceği’ vurgusu yaptı.

Tarih bu örneklerle dolu

Gökkan, tutuklu gazeteci Doğan’a verdiği röportajında, son dönemlerde kadına yönelik artan baskıların, ‘iktidarın kadınları bir savaş cephesi olarak görmesinden kaynaklı’ olduğunu ve bu nedenle iktidarın ‘kadın mücadelesine savaş açtığını’ ifade etti.
DBP’li belediyelere ait kadın kurumlarının kapatılarak yerlerine yönetiminde Sümeyye Erdoğan’ın bulunduğu KADEM’in açılmasına yönelik ise Gökkan şu değerlendirmeyi yaptı: “Ben bunu kadını kadına kırdırma olarak değerlendiriyorum. Bu aslında bir kadın ihanetidir, KADEM üzerinden gerçekleştiriyor. Kadın üzerinden kadın birliğinin parçalanması teşhisi uygulanıyor. Tarih bu örneklerle doludur.”

Esir alınmış kadınlarız

Yine KHK ile kapatılan Kürt kadınlarının çatı örgütü KJA’nın hedef alınmasını ise Gökkan şu sözlerle değerlendirdi: “Sayın Öcalan görüşmeler sırasında ‘masada kadın olmazsa olmaz, kadın hareketinden biri heyetin içerisinde yer almalı’ diyerek, dünyada bir çığır açtı. Bu yüzden AKP bunu çok ciddi bir hamle olarak gördü. Bir kadını masada görmeyi sisteme saldırı olarak değerlendirdi.”
AKP’nin kadın mücadelesini illegalize etmeye çalıştığını vurgulayan Gökkan, “Şuan aslında yürütülen bir savaşın içinde esir alınmış kadınlarız. Şimdi suçlu olan kim; barış olsun diye yıllarca mücadele edenler mi, yoksa tüm bu süreci devirenler mi? Hiçbir süreçte bu kadar kadın tutuklanmamıştı. Bizi de hapsetmeye sebep gösterilen iddialar dahi trajikomik. Mesela Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması mücadelemiz suç sayılmıştır. Oysa uluslararası alanda suç olduğu kabul görülen mücadele ve mücadele edilmesi gereken bir şeydi” dedi.

Daha da kararlıyız

Gökkan son olarak, OHAL dönemi ile birlikte kadınların tüm kazanımlarına dönük bir saldırı olduğuna vurgu yaptı: “Toplumun yarısı kadın, kadına savaş açarak aslında bir iç savaş da ilan edilmiş oluyor. Çünkü tüm bu baskılara ‘hayır’ diyecek kadınlar var karşısında. Öcalan’ın düşüncesi birçok ülkede umut olarak görülürken Kürtlerin bu ideolojiyi benimsemesini, sahiplenmesi, suç olarak görmek trajikomiktir. Şuan zindanlarda binlerce siyasi düşünceleri nedeniyle esir olmuş kadın var. Bu kadınlar ‘beni bu iddialarla suçlayamazsınız’ diyerek daha da kararlaşıyor. Kadınlar bu ideolojik, psikolojik erkek egemen sisteme karşı bedeli ne olursa olsun evlerine geri dönmeyecek ve mücadeleye devam edecektir.”

Zehra Doğan /Amed-Şûjin

EN SON EKLENENLER