CHP’li Gürer: ‘Kadın akademisyenler mobing ve psikolojik şiddete uğruyorlar’

Kadın akademisyenlerin hem yaşanılan yerde hem de çalışılan kurum nezdinde var olan koşullarının, taşrada yaşayan ve çalışan kadın akademisyenler için ciddi sorunlar olarak ortaya çıktığını kaydeden Gürer, “Erkek egemen, eril bir toplumda akademik çalışma alanında mobinge uğradığı, psikolojik şiddet gördüğü, kişisel görüş ve tercihleri ile ilgili çalışma alanında yaşadığı zorluklar bilinmektedir” dedi.

Fotoğraf: AA

100 PROFESÖRDEN 31’İ KADIN

Gürer, son 20 yılda kadın akademisyenlerin başta cinsiyet ayrımı olmak üzere büyük problemlerle karşı karşıya bırakıldıklarına dikkat çekerek, “Yükseköğretim Kurumu 2018 verilerine göre Türkiye’de çalışan profesörlerin % 31,2’si, doçentlerin % 38,8 ‘i , doktor öğretim üyelerinin %42,5’i, öğretim görevlilerinin %50,2’si, araştırma görevlilerinin %50,4’ü, ve toplamda akademi çalışanlarının %44’ü kadın akademisyendir. Kadın akademisyenlerin kariyer grafiğinde yükselmesi de oldukça zorludur” dedi.

ÜNİVERSİTELERDE ERKEK EGEMENLİĞİNDEN ŞİKAYET ETTİ

Kadın akademisyenlerin unvanlarının yükseldikçe sayılarının azaldığına işaret eden  Gürer, rektörlerin sadece yüzde 9,1’i, rektör yardımcılarının yüzde 10,3’ü, dekanlık seviyesinde yüzde 21,3’ ünün kadın akademisyenler olduğunu bildirdi.

Erkek akademisyen sayısının kadın akademisyen sayısından fazla olmasına da dikkat çeken Gürer, “Taşra üniversitesinde yapılan fenomenolojik araştırmalarda, var olan kurumsal kültürün ve kariyer anlayışının toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bakış açısına sahip olmadığını söylemek mümkündür. Toplumsal cinsiyetçiliğe bakış açısı kadın akademisyenlerin önüne engel olarak çıkabiliyor. İş yeri mobingi, psikolojik şiddet, iletişim kurma yönteminde kabalık bunlara örnektir” diye konuştu.

Gürer, Meclis Araştırma Önergesinde şu ifadelere yer ve verdi:

“Taşra üniversitelerinde kadın akademisyenlerin yaşadığı başka bir zorluk ve mobing, diğer kimliklerin sebep olduğu baskıya maruz kalmaktır. Yükselen bir kadın akademisyen olmanın zorluğu yanında; muhalif duruş ya da eleştirel bir siyasi görüşe sahip olmaları, dinsel/mezhepsel kimlikleri; kişileri mağdur eden diğer unsurlardandır. Meclis araştırması ile taşra üniversitelerinde kadın akademisyenler ile ilgili durumun incelenmesi, irdelenmesi ve yapılabilecek çalışmalarla destek sağlanmasının yolunun açılması da sağlanacaktır.”

EN SON EKLENENLER