Demokratik Kadınlar Birliği: Direnişlerimizle tarih yazmaya devam ediyoruz

Demokratik Kadınlar Birliği, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ ne dair yazılı bir açıklama yaparak, “Emeğimizin, bedenimizin, kimliklerimizin sömürüsüne karşı çok sayıda direnişlerle tarihimizi yazdık, yazmaya da devam ediyoruz. Tüm kadın canlarımızı sokakta özgürlük isyanına katılmaya, örgütlenmeye, birliktelikleri çoğaltmaya davet ediyoruz” dedi. 

Demokratik Kadınlar Birliği, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ ne dair yazılı bir açıklama yayınladı.

Kadına yönelik şiddetin dünyada yaşanan gelişmelerden ayrı düşünülmemesi gerektiği belirtilen açıklamada, kadınların örgütlenmesinin önemi vurgulandı.

“KADINLAR ARTIK HER YERDE ÖZGÜN SÖZ SÖYLEYEN, ÖZGÜN ÖRGÜTLEYENLERDİR”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“21. yüzyılın çeyrek asrında kadın mücadelesi ‘Jin, Jiyan, Azadi’ talebiyle girmiş bulunuyor. Bunu söyleme gerekçelerimizi hatırlamakta yarar görüyoruz. Artık sofrada yeri sarı öküzden sonra anılanlardan değiliz. Güçlü erkeğin arkasında değil 5 adım önündeyiz. Gölge yapmazlarsa emeğimizin, bedenimizin, kimliklerimizin sömürüsüne karşı çok sayıda direnişlerle tarihimizi yazdık, yazmaya da devam ediyoruz. Fabrikalardan, tarlalara, köylerden, kentlere, Diasporada, her yerde özgün söz söyleyen, özgün örgütleyenleriz.

“KADINLARIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ BÜYÜYOR”

Modern çağların savaşlarında ganimet olmaktan kurtulamamış olsak da, savaş baronlarına karşı en güçlü sözü söyleyen güç durumundayız. Faşizmin, gericiliğin, kol gezdiği Latin Amerika’da, Ortadoğu’da, Rojava’da, İran’a, Türkiye’den, Irak’a her yerde kadın mücadelesi özgürlüklerin sembollü olmuştur. Kadın mücadelesi ahlaksız, faşist gericilerin korkulu rüyasına dönüşmüştür. Mirabel kız kardeşlerimizin özgür, adil, eşitlik ideallerine hükmedemeyenler bedenlerine hükmederek teslim aldıklarını düşünmüşlerdir. Ama ne yazık ki o düşünce sahipleri ve onların takipçileri tarihin çöp sepetlerinde yerlerini almıştır. Beritanlar, Zarifeler, Fidanlar, Sakineler, Denizler, Nagihanlar, Mahsa Aminilerin sözleri insanlığa yön veriyor. Yürütüyor özgürlüğe, yürüyüşün adresleri oluyor.

“ÖRGÜTLEMEYİ BÜYÜTMEYİ İLKE EDİNEMEZSEK ERİL FEODAL GERİCİLİĞE TESLİM OLURUZ”

Bu yılın 25 Kasım’ını da kadın cinayetlerinin, savaşın ve şiddetin hız kesmediği eril zihniyetin ahlaksız politikalarıyla girmiş bulunuyoruz. Biz Raya Haq savunucusu can kadınlar da AKP-MHP rejiminin çıkardığı torba yasasıyla eril, tekçi ve islamileştirilmek istenen bir inanca itilip hapsedilmek isteniyoruz. Can olmaya, rızalıkla yol yürümeye, yolumuzu örgütlemeyi büyütmeyi ilke edinemezsek eril feodal gericiliğe teslim oluruz. Biz Raya Haq inancını yürüten kadın canlar kendimizi bize bunu reva görenlere karşı doğru bir örgütlülüğe dönüştürüp kendi isyanımızı da, İran’da ki Molla rejimine karşı isyanı yükseltenlerle buluşturamazsak Rojava’da yükselen kadın devrimine sırtımızı dönersek Türkiye’deki örgütlü kadın mücadelesinin yükselişinde kendimizi göremezsek ne yasayı nede yasa koyuculara karşı duruşumuzu güçlendiremeyiz ve yasa koyucuları durduramayız. Bu nedenle kadına yönelen şiddeti de bu politikalardan bağımsız ele almadığınızı bir kez daha hatırlatmak isteriz.

“TÜM KADINLARI ÖRGÜTLENMEYE VE BİRLİKTELİĞİ ÇOĞALTMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Savaşa karşı isyanımızla, her renge her dile aynı nazarda yaklaşımı esas alan inancımızı sahiplenmek bedenimize, emeğimize, doğamıza, kültürümüze, dilimize sahip çıkmayı görev olarak bilmeliyiz. Bu mücadele iradeyle, sahiplenilerek ve inanalar yürüdük ve yürüyeceğiz. Bu temelde sözümüzü tüm kadın canlarımıza verirken, 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı ortak mücadele gününde başta biz Avrupa’da yaşayan kadın canlarımızı sokakta özgürlük isyanına katılmaya, örgütlenmeye, birliktelikleri çoğaltmaya davet ediyoruz.”

(HABER MERKEZİ)

EN SON EKLENENLER