Gülsüm Kav: OHAL ile kadın cinayetlerinde karakter değişti

OHAL ile kadın cinayetlerinde nitelik ve karakterin değiştiğini belirten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, “Kadınlar, hukukun ‘canavarca his’ diye tarif ettiği biçimde öldürülmeye başlandı. Kadın cinayetlerinde ‘faili meçhul’ oranında da artış var” dedi

Olağanüstü Hâl (OHAL) ile birlikte kadına yönelik cinsel saldırı, şiddet, cinayet ve hak gasplarında ciddi bir artış meydana geldi. Faillere yönelik uygulanan cezasızlık politikası ise verilerin günden güne artmasına neden oluyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, sadece Mayıs ayında 39 kadın cinayetinin yaşandığını hatırlatarak, rakamlarla konuşmanın kendilerini üzdüğünü belirtti. Bu sayının ivme kazanarak arttığına dikkat çeken Kav, yaşanan kadın cinayetlerinin OHAL döneminde sayısal bir artışın yanında toplumdaki savaş ve kutuplaştırıcı şiddet dilinin yükselmesi ile beraber nitelik değiştirdiğini kaydetti.

Kav, “Bu durum çok daha vahşice işlenmeye başlandı. Evine bomba atmak gibi savaşçı yöntemler bunun bir örneği. OHAL’de işkence iddiaları da arttı. Kadınlar eziyet edilerek, kerpetenle dişleri sökülerek, hukukun ‘canavarca his’ diye tarif ettiği biçimde öldürülmeye başlandı. Kadın cinayetlerinde ‘faili meçhul’ oranının da bir artışın olduğunu görüyoruz. Bu çok korkunç bir şey. Bu tam da cinayetlerin önünü açmaktır” dedi.

‘ARTAN ŞİDDET YENİ REJİMİN YENİ SEMPTOMLARI’

Faillerin caydırıcı ceza almaları için yıllardır mücadele ettiklerini söyleyen Kav, kadına yönelik artan her türlü şiddeti yeni rejimin yeni semptomları olarak değerlendirdi. Kadınların bedeni üzerinden yaratılan politikanın bir sonucu olarak her gün ulaşım araçlarında kadınların nasıl giyineceğinin belirlenmeye çalışıldığını vurgulayan Kav, şöyle dedi: “Çok küstahça… Hiçbir hadleri olmadan yaşam tarzına müdahale edilen bu durumun hiçbiri kabul edilemez. Zaten bu durum karşısında direnişi de doğurur. Farklı dünya görüşünden olan kadınların ve hiçbir kadın kardeşimizin erkeklerin her istediğini yaptığı, kadınların da onların her isteğine boyun eğdiği bir rejimi kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Buna inanmam için de veri ve çok ciddi bir mücadele de var. Her somut hak ihlaline kadınlar çok büyük tepki de yükseltiyor. Özellikle de referandum sürecinden sonra kadınlar etrafında da önemli bir toplumsal destek var. Bunu da görüyoruz.”

‘BU SOĞUKKANLILIK NİYE?’

Kadına yönelik yaşanan hak ihlalleri karşısında tek bir açıklama dahi yapmayan yetkililerin soğukkanlılıklarına işaret eden Kav, “Ne kadar soğukkanlı izliyorlar bu süreci. Her gün kadınların başına bu kadar şey geliyorken hiç kimse soğukkanlı değil de bir tek onlar soğukkanlı. Çok tuhaf bir veri değil mi? Tek bir açıklama yapmaları beklenmez mi mesela? Böyle bir plan ve program varsa da tutmayacak. Mümkün değil böyle bir toplumda böyle bir devirde erkek şiddetinin hiç kural tanımayıp yargılanmadığı, kadınların da hepsine birden bunların olur dediği bir dünya. Böyle bir dünyayı tabi ki kuramayacaklar. Kadınlar olarak buna izin vermeyeceğiz” diyerek tepki gösterdi.

‘KADEM PLANI TUTMAYACAK’

Kapatılan kadın kurumları yerine özellikle de Kürt illerinde hükümet destekli açılan ve yöneticiliğini Sümeyye Erdoğan’ın yaptığı Kadın ve Demokrasi Vakfı’na da (KADEM) gönderme yapan Kav, devamında şunları söyledi: “Sümeyye Erdoğan’ın kadın haklarını savunduğunu iddia eden tezleri de var ama bu şöyle bir savunma. Kadınları muhtaç ve makbul kılarak bir savunma. Kadınları savunmayı yine fıtrat tezine uygun olarak ‘uslu kadın, erkeklerin dediklerini yapan kadın’ ve yine onların inayetinde çalışabilir deniliyor. Bu derneğin olanaklarıyla şu kadar genç kıza istihdam sağlayacağız deniliyor. O istihdam zaten kadınları aile içinde güçlendiren bir yöntemle ve onu özne kılarak yapılmıyor. Yine onu ya evdeki erkeğe ya da kendi erkek siyasetine bağımlı kılarak yapılıyor. Kafadaki plan buymuş demek ki. O illerde KADEM şubeleri açıldıkça bu merkezler bu nedenle kapatılmış diye haklı olarak düşünüyorum. Hem kazanımları ortadan kaldırmak hem de kendi kadınlarını dünya görüşü fıtrat tezine uygun bir şekilde yine orada bir kadın adıyla çalışma yapma amacı taşıyor. Plan bu. Ama bu plan tutmayacak.”

EN SON EKLENENLER