Irkçı nefretin hedefi kadınlar

Mültecilere yönelik başlatılan linç kampanyalarının ardından 9 aylık hamile bir kadın, tecavüze maruz bırakıldıktan sonra 11 aylık oğlu ile birlikte vahşice katledildi. Irkçı vahşet, mülteci kadınlara neler yaşatıldığını gözler önüne sererken, hazırlanan raporlar ise, mülteci kadınlar hakkında çarpıcı bilgiler veriyor 

Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde Suriyeli 9 aylık hamile bir mülteci kadın, 11 aylık oğlu ile birlikte kaçırılarak, tecavüze maruz bırakıldıktan sonra vahşice katledildi. Son zamanlarda mültecilere yönelik artan ırkçı ve nefret söylemlerinin ardından gerçekleşen olay, köylülerin ormanlık alanda bulduğu cesetlerle ilgili jandarmaya haber vermesi üzerine ortaya çıktı.

Eşinin iş arkadaşları çıktı

Olay yerinde yapılan incelemede, öldürülen kişinin Hatipler Mahallesi’nde oturan ve eşi fabrikada çalışan Emani Al Rahmun ve 11 aylık oğlu Halaf Al Rahmun olduğu belirlendi. Hamile kadını çocuğu ile birlikte ormanlık alana kaçırarak tecavüz ettikten sonra katleden Birol K. ve Cemal B. isimli iki kişi ise, gözaltına alındı. İki zanlı, suçlarını itiraf etti. Gözaltına alınan Birol K. ve Cemal K.’nın vahşice öldürülen kadının eşi ile birlikte aynı tavuk fabrikasında çalıştıkları, birkaç gün önce tartıştıkları mesai arkadaşlarının fabrikada çalıştığı sırada evini basarak eşini ve çocuğunu kaçırdığı belirlendi. Emani Al Rahmun ile oğlu Halaf Al Rahmun’un cenazeleri ise, toprağa verilmek üzere, Suriye’nin İdlib kentine gönderilecek.

Linç kampanyası başlatılmıştı

Olayın günlerdir sosyal medyada paylaşılan mültecilere yönelik ırkı ve nefret söylemlerinin ardından gerçekleşmesi ise dikkat çekti. Bir kaç gün önce sosyal medyada açılan #SuriyelilerEvineDönsün hashtagı ile mülteciler hedef alınmış ve atılan tivitler ile Suriyeli mültecilere yönelik linç kampanyaları başlatılmıştı.

Nefret ve ırkçı söylemler ile hedef alınan mülteciler arasında en fazla mağdur edilen ve hedef alınan ise, kadınlar ve çocuklar oluyor. Türkiye bir yandan savaş politikları ile yeni mülteciler yaratırken, bir yandan da sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kurumların açıklamalar ile Türkiye’deki mülteci kadınların durumu gözler önüne seriliyor. İşte o raporlardan bazıları:

Kamplarda satıldık Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin “Türkiye’de Geçici Koruma Altında Suriyeliler ve Seks İşçiliği” başlıklı raporunda ise, fuhuş yapmak zorunda bırakılan kadınların anlatımlarına yer veriliyor:

Kocam beni zorla bu işe soktu, çok ağladım. Çocuklar aç. Aldığımız yardımlar yetmiyordu.

Kocamla birlikte çalışıyoruz. O bana müşteri buluyor. Dört çocuğum var; gelen gelir ile onlara ancak bakıyoruz.

Türkiye’ye ailenin bütün üyeleri ile birlikte geldik. Kamplardan birine yerleştirdiler bizi. Kamptaki ailelerin genç kızlarını görmeye gelenler oldu Türklerden. Aileler parasız olduğu için kızlarını para karşılığında satıyorlardı. Beni 56 yaşında bir adam görmüş, beğenmiş. Beğenmez olaydı, pislik herif. Ben daha 16 yaşımdaydım.

Suriye’de kocam savaşta öldü. Savaş bizim mahalleye yaklaşınca, çocukları alıp kaçmak zorunda kaldım. Bizi sınıra taşıyan kaçakçılara para vermek gerekiyordu. Bende para olmadığı için bizi taşıyan iki kişiyle birlikte oldum mecburen. Sonra sınırdan geçerken başkaları ile. Çok fazla senin üzerinden para kazanan oluyor aslında. Kaçakçısından, jandarmasına.

Sığınma evleri almıyor 2016 yılının mart ayında ‘Türkiye’deki Suriyeli Kadın Mülteciler’ toplantısına katılan Birleşmiş Milletler (BM) Kadın, Barış ve Güvenlik Danışmanı Sabine Freizer, “Cinsel şiddete maruz kalan Suriyeli kadınların yardım ve hizmetlere ulaşması çok zor. Sığınma evlerinde Suriyeli kadınlar için yer bulunmuyor. Yer olmuyor ya da kabul edilmiyorlar” demişti.

Çocuklar evlendiriliyor Hayata Destek Derneği tarafından hazırlanan ‘İstanbul’daki Suriyeli Mültecilere İlişkin Zarar Görebilirlik Değerlendirme Raporu’ ise, büyük şehirlerde yaşayan 15 yaşın altındaki Suriyeli çocukların zorla evlendirildiğini söylüyor. Raporda, “Görüşme yapılanların yüzde 2’si okul masraflarını karşılayamadığı için çocuklarını okuldan almak, verimli varlıklarını satmak, 15 yaşın altındaki bir çocuğunu anlaşmalı olarak evlendirmek veya yetişkin bir hane üyesini başka bir yerde çalışmaya göndermek zorunda kaldığını ifade etti” deniliyor.

HDP Kadın Meclisi ve SKM’den açıklama

Yaşanan vahşet ile ilgili yazılı açıklama yapan HDP Kadın Meclisi ise, bu katliamın ırkçı, cinsiyetçi politikaların sonucu olduğuna işaret etti. Açıklamada, “Emani’ye tecavüz ederek katleden 2 erkek, AKP-Saray iktidarının yürüttüğü kadın düşmanı ve ırkçı politikalardan güç alarak gerçekleştirmiştir bu katliamı. Çünkü bir kadının ölümü, asla bir kadının ölümü değildir, coğrafyamızda gerçekleşen savaşların, ırkçı, cinsiyetçi politikaların sonucudur.” Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ise yaptığı yazılı açıklamada, “Politik bir biçimde palazlanan Suriyeli düşmanlığı bir kadının ve çocuklarının canına böyle kastetti. Düşmanlık, ırkçılık yerini şiddete bıraktı. Bu şiddet döndü dolaştı her daim durağı olduğu kadınları buldu” diyerek, kadınlar açısından özsavunmanın önemine vurgu yaptı.

EN SON EKLENENLER