Kadın avukatlar: Cinsel istismarın takibi zorlaşacak

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılacak değişikliğin bir çok maddesinin sakıncalı sonuçları olacağı uyarısı yaparak, “Cinsel istismar takibinin zorlaştırıcı, belli bir dine mensup makamları ön plana çıkaran bu tasarının yasalaşmasını asla kabul etmiyoruz” dedi.

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin adli hizmet binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Kadın avukatların katıldığı toplantıda konuşan Baro Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Avukat Aslı Pasinli, tasarının 5. maddesine göre, “Sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların doğum bildirimi nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla yapılacağına” ilişkin bir düzenleme getirdiğine değindi. Pasinli, bu maddeye dair çekincelerini şu şekilde anlattı: “Dolayısıyla istismara uğrayan kız çocuklarının sağlık personeli tarafından resmi birimlere bildirilmesi zorunluluğu ortadan kaldırılıyor. Bu zorunluluğun kaldırılarak sözlü beyanlara dayandırılması söz konusu doğumların takibinin zorlaştırılması ve istismarın görünmez kılınmasına yol açıcıdır. İstismarcıların tespiti ve yargı önüne getirilmesini zorlaştırıcı bir düzenlemedir.”

‘ÇOCUK YAŞTA EVLENMELERİN ÖNÜNÜ AÇIYOR’

Yine düzenlemeyle il ve ilçe müftülerinin evlendirme memurları arasına eklenmesi hazırlığını da kaygı verici olarak bulan Pasinli, bunun küçük yaşta evlilikleri kolaylaştırıcı etkiye sahip olacağı uyarısı yaptı. Aynı zamanda evliliklerin bildirilmesi yükümlülüğünün de bu tasarı ile kaldırıldığı için kayıt dışı evliliklere gebe bir uygulama olduğunun altını çizen Pasinli, anayasanın laiklik ilkesine ve Medeni Kanun’a aykırılıklara işaret etti.

‘TASARI KADIN KAZANIMLARINI BERTARAF ETMEKTEDİR’

Tasarının 31. maddesindeki “genel ahlak” ibaresinin dikkat çekici olduğunu kaydeden Pasinli, şunları söyledi: “Bu düzenlemeyle göre Türkiye vatandaşlığına geçme koşulları arasına genel ahlak ölçütü getirilmek isteniyor. Başta kadın mücadelesinin tüm kazanımları adına söz konusu düzenlemenin Anayasa ve medeni kanundaki birçok kazanımı bertaraf edici nitelikte olması ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar açısından kabul edilemez. Cinsel istismarın takibinin zorlaştırıcı belli bir dine mensup makamları ön plana çıkaran bu tasarının yasalaşmasına olan tepkimizi dile getiriyoruz.”

Açıklamanın ardından toplantı sona erdi.

EN SON EKLENENLER