Kadın Mücadelesi Yargılanamaz İnisiyatifi’nden Kışanak’ın duruşması için çağrı

“Kadınların nasıl yaşayacağına erkekler karar veremez” sözlerinden dolayı yargılanan tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın duruşmasına katılım çağrısı yapan Kadın Mücadelesi Yargılanamaz İnisiyatifi, “Arkadaşlarımıza birlikte sahip çıkmanın zamanı” dedi.

Kadın Mücadelesi Yargılanamaz İnisiyatifi, “Kadınların nasıl yaşayacağına erkekler karar veremez” sözlerinden dolayı yargılanan tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın 20 Haziran’da Malatya’da görülecek duruşmasına katılım çağrısı yaptı.

‘BİZ SUSARSAK ONLAR KONUŞUR’

“Kadın mücadelesi yargılanıyor” başlıklı çağrı metninde, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in, “Kadın katliamlarının, kadına yönelik şiddetin sistematik hale getirildiği bir dönemde, kadınların yaşamın tüm alanlarında sesini yükseltmesine, kadın dayanışmasını güçlendirmesine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır” sözlerinin de yargı konusu olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Kadın mücadelesi vermiş bütün kadınların sarf edeceği bu sözlerin iddianamelerde ‘suç’ olarak gösterilmesinin kadınların siyaset yapma hakkına, kazanımlarına saldırı olduğunu biliyoruz. Kadın cinayetlerinden iyi tanıdığımız erkek-yargı sistemine karşı birlikte ses çıkarmanın, yargılanan kadın yol arkadaşlarımıza birlikte sahip çıkmanın zamanı. Biz susarsak, onlar konuşur. Bu saldırıya karşı sesimizi ortaklaştırıyoruz. 20 Haziran’da Malatya’da görülecek duruşma için yola çıkıyoruz.”

’36 KADIN EŞBAŞKAN TUTUKLANDI’

“OHAL ve KHK’lar kadınlar için ne anlama geliyor?” diye soran kadınlar, şu vurguları yaptı: “Bir belediyenin kadın eş başkanı, seçilmiş bir kadın vekil, bir partide siyaset yapma hakkını kullanan bir kadın, kadınların güçlenmesi için kurulmuş bir dernekte faaliyet gösteren bir kadın çalışan, çocuğunu, anadilinde eğitim veren bir okula gönderen bir kadın, erkeklerin her türlü şiddetine karşı mücadele eden bir kurumda kadınlarla dayanışan bir kadın, kadın-erkek eşitliğini çalışma yaşamına geçirmeye çalışan bir yerel yönetimin karar merciinde olan bir kadın olabilirsiniz.

Çoğunluğu erkeklerden oluşan bir bakanlar kurulu toplantısından çıkan ‘OHAL’ kararıyla bütün bu ‘olabildikleriniz’ elinizden alınabilir. 20 Temmuz 2015’ten bu yana Türkiye’de olan budur. DBP’li belediyelerin 44 kadın eş başkanı görevden alındı, 36 kadın eş başkanı da tutuklandı. 50’den fazla kadın kurumu kapatıldı.

KHK ve kayyumlar nedeniyle şiddet gören bir kadının başvuracağı kurum neredeyse hiç kalmadı. Bazı kadın örgütleri, Ensar Vakfı’na ait bir yurtta çocukların istismara uğramasını geçiştiren Aile Bakanlığı’na devredildi. Kadınlar işsiz bırakıldı, kadın alanından ilgisiz birimlere sürgün edildi, kapatılmayan kadın merkezlerine ise erkek yöneticiler atandı.”

‘ERKEK YARGILAMALAR BİZİ ÜRKÜTEMEZ’

Kadınlar için kayyum atanmasının sıradan bir yönetici değişikliği olmadığını dile getirildiği metinde, “Kayyum, kadınların birbirini gördüğü, dertleştiği, birlikte güçlendiği, özel alanı politikleştirdiği, şiddet, taciz ve tecavüzlere karşı birlikte mücadele etmenin mekanizmalarını oluşturduğu, alternatif ekonomik modelleri oluşturduğu bu yerel yönetimlere bağlı kurumları kapatarak kadınları evlere hapsetmeye çalışıyor. Gündelik hayata sinen kadın kazanımlarını gasp ediyor.

Bütün bu saldırının karşısında bize yine itiraz etmek, mücadelemizi ortaklaştırmak düşüyor. Zira hayatları hakkında söz sahibi olmanın mücadelesini veren tüm kadınları ne kayyumlar, ne KHK’lar, ne OHAL, ne cezaevleri ne de erkek yargılamalar ürkütebilir. Çünkü yok edilmek istenen sadece binalar değil hayatlarımızdır” denildi.

EN SON EKLENENLER