Kadınlardan OHAL yetkilerine mesaj: Alanlardan çekilmiyoruz

 Adana ve Mersin’deki kadınlar, OHAL engellemeleri ve tüm baskılara rağmen alanlardan çekilmeyeceklerini belirterek, “Kadınlar alanlarda olduğu sürece güçlüdür. Devletin ya da Valiliğin koyduğu sınırlar içerisinde değil, kendi özgürlük sınırlarımız içerisinde kutlayacağız” dedi.

Türkiye ve bölgedeki kadınlar, bu yılda 8 Mart’ta savaşa, cinsel şiddet ve saldırılara, cinayetlere, çocuk istismarına, eşitsizliğe, güvencesizliğe, sömürüye, erkek egemenliğine, homofobiye, OHAL’e ve KHK’lere karşı alanlarda olacak. Çalışmaların startının verildiği Mersin ve Adana’da kadınlar, hummalı bir hazırlık içerisinde.
“Sokakları, meydanları, geceleri terk etmeyeceğiz” şiarıyla alanlarda olacaklarını belirten Kadın Platformu üyesi Özge Göncü, tam da 8 Mart’ı karşılarken hükümetin cinsel şiddet ve istismara karşı idam ve hadımı gündeme getirdiğini kaydetti. Çocuk yaşta evlilikler ve istismara karşı alanlarda olacaklarını vurgulayan Göncü, çalışma yaşamında maruz kaldıkları ayrımcılığa, eşitsizliğe ve mobbinge karşı da haykıracaklarını söyledi. Türkiye’de yaşayan kadınların OHAL ile inşa edilen anti-demokratik ortamdan fazlasıyla etkilendiğini ifade eden Göncü, ancak ne olursa olsan alanlardan çekilmeyeceklerini aksine örgütlülüklerini daha da büyüterek ve güçlendirerek alanlarda var olmaya devam edeceklerini vurguladı.
‘ALANLARI ER ZİHNİYETTE BIRAKMAYACAĞIZ’
Kadınların alanlara çıkmasını engelleyen bir iktidar ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Kadın Platformu üyesi Aze Su Dalmirzak, bütün çalışmalarının OHAL bahanesiyle engellenmeye çalışıldığını kaydetti. Ancak tüm engellemelere rağmen 8 Mart’ta alanları boş bırakmayacaklarını belirten Dalmirzak, engellemelere rağmen renkleriyle alanlarda olacaklarını vurguladı.
Ülke hangi durumda olursa olsun kadınların direnişin en ön saflarında yer almaya devam edeceğini söyleyen Dalmirzak, “Kadınların daha güçlü bir mücadele yürütmesi için önce kendi haklarının bilincine varması gerekir. Tacize, tecavüze karşı kadınlar zaten Anayasa haklara sahiptir. Önemli olan bu hakların uygulamaya geçirilmesidir 8 Mart’ta var olan Anayasal haklarının uygulanması için alanlardayız. Meydanları er zihniyetine bırakmıyoruz bırakmayacağız” diye konuştu.
‘YAŞAMAK VE YAŞATMAK İSTİYORUZ’
Platform üyesi Güler Cırlas, kadınların yoğun bir baskı altında olduğunu vurgulayarak, korkunç bir dönem yaşadıklarını ifade etti. İktidarın hadım ve idam cezaları yerine kadın ve çocuk politikalarını değiştirip söylemlerini düzeltmesi gerektiğini kaydeden Cırlas, yaşananlara karşı kadınların birbirine dokunarak alanlarda daha güçlü bir duruş sergilemeleri gerektiğini aktardı.
‘KADINLAR ALANLARDA OLDUĞU SÜRECE GÜÇLÜ’
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Mersin İl Eşbaşkanı Yeter Güzel, son yıllarda artan kadın cinayetleri ve çocuk istismarına dikkat çekerek, kadınların sadece 8 Mart’ta değil, her gün alanlarda olması gerektiğini söyledi. Güzel, “Kadınlar alanlarda olduğu sürece güçlü” dedi.
‘KADININ SESİ DAHA GÜR ÇIKMALI’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Akdeniz İlçe Eşbaşkanı Havva Tekin, 8 Mart’ta renkleri, dilleri, kıyafetleri ve barışın simgesi olan beyaz tülbentleriyle alanlarda olacaklarını belirtti. Barış için kadınların sesinin daha gür çıkması gerektiğini söyleyen Tekin, baskı, şiddet ve zulme “dur” demek için alanlarda olacaklarını vurguladı.
‘DUR DEMEK İÇİN’
Adana Kadın Platformu üyesi Şükran Yeşil de, AKP’nin kadın düşmanı politikalarıyla muhafazakâr, gerici bir yaşamı kadın bedeni üzerinden tanımlamaya ve var etmeye çalıştığını belirtti. Bu politikaların karşılığını bulabilmesi için çok önemli alanlardan birinin eğitim olduğunu ifade eden Yeşil, “AKP iktidarı, kadını kamusal alanın dışında ve sokaktan ayrı ev içine hapsedilmiş bir kadın profili yaratmaya çalışıyor. Kadınlar kendini kuşatan koşullara karşı başkaldırdığında şiddet, ölüm, taciz ve tecavüz ile karşı karşıya kalıyor. Bunun yanına erkek yargısı eklendiğinde kadınlara şu mesaj verilmek isteniliyor; siz kadınlar kendi özgürlüğünüze sahip çıktınız noktada bir erkekle böyle cezalandırırız. Hem ülke içerisinde hem ülke dışında iktidarın yürütmüş olduğu savaş politikaları kadın bedeni üzerinde çok büyük tahribatlar yaratmaktadır. Dur demek için 8 Mart’ta güçlü bir şekilde alanlarda olmalıyız. Savaşa karşı barışı karşı ölüme karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 25 bin kadın kamudan ihraç edildi. Bu ihraçlarla kadınlar aileye daha bağımlı hale getirilmeye çalışılıyor. Yine kadınlar bu 8 Mart’ta KHK’lere karşı direnişi ve mücadeleyi yükselten bir yerde alanlarda olmaya devam edecek” dedi.
‘VALİLİĞİN DEĞİL ÖZGÜRLÜK SINIRLARIMIZIN İÇERİSİNDE KUTLAYACAĞIZ’
Halkevi Adana üyesi Deniz Uysal, cinsel şiddet ve saldırıların olmadığı bir dünyada yaşamak istediklerini belirterek, şöyle dedi: “Yasakların delindiği ve baskıların olmadığı bir 8 Mart yaşamak istiyoruz. Kadınlar birbiri dayanışarak hep birlikte bir mücadele ağı örmesi gerekir. Güçlü bir mücadele için kadınların hep birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Biliyoruz ki Valilik 8 Mart önüne yasaklar koyacaktır. Devletin ya da Valiliğin koyduğu sınırlar içerisinde değil kendi özgürlük sınırlarımız içerisinde 8 Mart’ı kutlamalıyız. Kesinlikle hesapları dinlemeyip hep beraber sokağa çıktığımız 8 Mart olacak.”
‘İTİRAZLARIMIZI YÜKSELTECEĞİZ’
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Kadın Meclisleri olarak bu yıl 8 Mart’a Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında hazırlandıklarını dile getiren PM üyesi Asiye Kolçak da, AKP yönetiminde kurumsallaşan faşizan bir ortamda 8 Mart’ı karşıladıklarını söyledi. HDP’li kadınlar olarak Türkiye’de özgürlükten, demokrasiden ve eşitlikten yana olan tüm örgütlü kadın yapılarıyla “Bu böyle gitmez ya özgürlük ya özgürlük” şiarıyla alanlarda olacaklarını vurgulayan Kolçak, “8 Mart’ı kadınların öz örgütlülüğü ile kadınların rengi ve kadınların bakış açısıyla itiraflarınızı yükselteceğiz. Faşiste geçit vermeyeceğiz. Biz biat etmeyen örgütlü kadınlarız. Dolayısıyla 8 Mart’ta bu ruhla ve heyecanla hazırlanıyoruz. Erkek egemen anlayışına karşı devlet şiddetine karşı 8 Mart’ta bir kere daha sesimizi yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.
‘FAŞİZMİN PANZEHRİ KADIN DİRENİŞİ VE ÖRGÜTLÜLÜĞÜ’
HDP Merkez Yürütme Kurulu üyesi İlknur Birol ise, “Savaşa ve şiddet politikalarına, istismara ve fırsat eşitsizliğine karşı 8 Mart’ta alanlarda olacağız. Faşizmin kışkırttığı erkek egemenliğine karşı kadın direnişi ve örgütlülüğünün en önemli panzehir olduğunu 8 Mart’ta bir kez daha göstereceğiz” diye konuştu.
MA / Nurhan Kuzu

EN SON EKLENENLER