Kadınların yüzde 91’i en yakınından şiddet görüyor

Mor Çatı Dayanışma Merkezi’nin şiddete maruz bırakılan kadın ve çocukların başvuruları üzerine hazırladığı 2017 yılının ilk 6 aylık faaliyet raporuna göre, kadınların yüzde 91’i en yakınındaki erkek tarafından şiddete maruz kalıyor.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Mor Çatı Dayanışma Merkezi’nin 2017 yılının ilk 6 aylık faaliyet raporunu yayınladı. Rapor, Mor Çatı’ya başvuran 609 kadın ve çocukla bin 277 görüşme sonucu hazırlandı. En fazla başvurunun İstanbul’dan yapıldığı belirtilen raporda, şiddete maruz bırakıldığı için Mor Çatı’ya başvuran kişilerin 0-77 yaş aralığında olduğu ve destek verilenlerin yüzde 2 buçuğunun 15 yaşından küçük çocuklar olduğu ifade edildi. Raporda, şiddete maruz bırakılan kadınların yüzde 43.8’inin evli olduğu ve bu kadınların yüzde 91’inin en yakınındaki erkekler tarafından şiddete uğradıkları paylaşıldı.

PSİKOLOJİK ŞİDDET YÜZDE 46

Yılın ilk 6 ayında kadın ve çocukların maruz kaldıkları şiddet biçimleri içinde yüzde 46’sının psikolojik şiddet olduğu aktarılan raporda, en sık olarak paylaşılan psikolojik şiddet biçimleri ise, hakaret, tehdit, küfür, çocuklarla tehdit ve aşağılama olarak sıralandı. Kadınların en fazla fiziksel şiddete maruz bırakıldıklarına yer verilen raporda, “Tokat atma, boğma, saçını çekme, itekleme, eşya fırlatma, cisim kullanarak vurma paylaşılan fiziksel şiddet biçimlerindendi. Kadınların bazıları fiziksel şiddet nedeniyle geçici olarak yaralanmış, bazıları ise kalıcı olarak sakatlanmış ya da yaşanan fiziksel travmalara bağlı olarak çeşitli hastalıklara yakalanmıştı” denildi.

EKONOMİK ŞİDDET

Yaygın olarak görülen bir diğer şiddet biçiminin ise ekonomik şiddet olduğunun altı çizilen raporda, kadınların maaşına el koyma, çalışmalarına izin vermeme, kadının adına kredi çekip borçlandırdıktan sonra bunu bir tehdit aracı olarak kullanma, evin ve çocukların geçimi konusunda kadını yalnız bırakma en yaygın görülen ekonomik şiddet biçimleri olarak yer aldı.

CİNSEL ŞİDDET

Raporda ayrıca, cinsel şiddete maruz bırakıldığını paylaşan kadınların, evlilik içinde ve dışında cinsel saldırı, taciz, cinsel olarak aşağılanma gibi şiddet biçimlerine maruz kalmaları nedeniyle destek aldıkları ifade edildi.

CAYDIRICI CEZALAR VERİLMİYOR

Şiddet türleri arasında bulunan ancak hakkında çok az şey bilinen ve tanımlaması güç olan ısrarlı takibe de yer verilen raporda, ısrarlı takibin yaygın bir şekilde görülen ve diğer şiddet türleriyle bağlantılı olan bir şiddet türü olduğu belirtildi. Raporda, ayrıca ısrarlı takibe maruz bırakılan kadınların aile ve arkadaşlık ilişkilerinin bozulduğu, çalışma hayatlarında aksaklıklar yaşadığı ve kısacası kadınları şiddet içinde yaşamaya mahkum ettiği aktarıldı. “Mor Çatı’ya başvuran kadınların çoğu aynı zamanda ısrarlı takip mağdurlarıdır. Fakat bu suç, kadınlar tarafından çoğunlukla ısrarlı takip olarak değil, sürekli rahatsızlık verilmesi, tacizde bulunulması, 6284 kapsamında alınan tedbirlerin ihlal edilmesi, tehditte bulunulması olarak tanımlanıyor” denilen raporda, şöyle denildi: “Faili caydıracak cezaların verilmemesi, yasal düzenlemelerin olmaması ya da ısrarlı takibin Ceza Kanunu’nda, İstanbul Sözleşmesi’nde tanımlandığı gibi ayrı bir suç olarak tanımlanmaması sebebiyle ısrarlı takip engellenemiyor. Hâlihazırda verilen tedbir kararları da ısrarlı takibin önüne geçemiyor. Israrlı takibi işaret eden olaylar yasa yapıcıları ve uygulayıcıları tarafından başlı başına ayrı bir suç olarak ele alınmalıdır. Zira ısrarlı takip suçu, bir kez yapılıp biten değil bir sürece yayılarak devam eden eylemler zinciridir.”

ŞİDDET DÖNGÜSÜ YENİDEN BAŞLIYOR

Israrlı takip sonucu kadınların maruz bırakıldığı şiddete ilişkin yapılan başvurular sonucuna ilişkin raporda, “Buna göre 2014 yılından 2017’nin ilk 6 ayına kadar 56 kadın ısrarlı takibe maruz kaldığı görülmüştür. 5 ısrarlı takip yaşayan kadın, bu şiddet türünün ısrarlı takip olduğunu bilmeden ‘rahatsız edilmek’, ‘taciz edilmek’, ‘musallat olmak’ olarak tanımlamaktadır. Israrlı takibin faili ise çoğunlukla ‘takıntılı/saplantılı’ birisi gibi değerlendirilmektedir. Başvuran kadınlar, bu kişilerle geçmişte tanıştıkları, ilişki yaşayıp ayrıldıkları ve veya kısa süreli iletişimleri olduğunu belirtmektedirler. Ayrılmalarına, ilişkiyi kesmelerine ve ‘hayır’ demelerine rağmen bu kişilerden ‘kurtulamadıklarını’ anlatan kadınlar, takipçinin zorlayıcı ve değişken yöntemlerine karşı kendi yaşam rutinlerinden feragat ettikleri stratejiler geliştirmek zorunda kalmaktadır. Örneğin, telefonla taciz ediyorsa, kadın bu telefonu engelliyor; ancak bir süre sonra kişi farklı telefonlardan rahatsız etmeyi sürdürebiliyor. Değişik ve sahte sosyal medya hesapları açarak rahatsız edebiliyor, bu hesaplar kapatıldığında fail yenilerini açabiliyor. Bu durumda kadın kendi hesap ve telefonlarını değiştirmek zorunda kalabiliyor; ama arkadaşların, yakınların gözlenmesi ve takip edilmesi yoluyla fail kadına tekrar ulaşabiliyor ve şiddet döngüsü yeniden başlıyor” denildi.
Kadınların en çok ihtiyaç duyduğu desteğin, sosyal ve hukuki hakları konusunda bilgi edinmek olduğunun ifade edildiği raporda, bazı kadınların sadece yaşadıklarını paylaşma ihtiyacı ile başvurduğu görüldü. Kadınların yüzde 14’ü sığınak desteği için Mor Çatı’ya başvurduğu belirtildi.

ŞİDDETE MARUZ KALAN KADINLAR ŞÖNİM’E BAŞVURUYOR

Raporda, yer alan bir diğer tespite göre yılın ilk 6 ayında başvuran kadınlara yaşadıkları şiddet nedeniyle herhangi bir kuruma başvuruda bulunup bulunmadığı sorusuna, bir ya da birden fazla kuruma başvurduğunu söyleyen kadınların yüzde 23.1’inin boşanma veya ceza davası açmak ya da koruma kararı almak için mahkemeye başvurduğu görüldü. Tespitte, ayrıca şiddete maruz bırakılan kadınların başvurduğu diğer kurumlar; kolluk, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na (ASPB) bağlı diğer kurumlar olarak yer aldı. 6284 Sayılı Kanun kapsamında pek çok yetkisi ve sorumluluğu bulunan mülki amirliklere başvurunun az olması ve mevcut başvuruların neredeyse tümünün maddi yardım talebiyle yapılmış olması dikkat çekti.

Raporda, sığınakta kalan kadınların Mor Çatı’ya başvurma nedenleri ve maruz kaldıkları şiddet biçimleri ise şu şekilde belirtildi:

* 4 kadın, eşlerinden ısrarlı takip, fiziksel, psikolojik, cinsel, dijital ve ekonomik şiddet gördükleri için,

* 1 kadın, eşinden ve eşinin babasından fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğü için,

* 1 kadın, erkek kardeşlerinden ve annesinden fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gördüğü için,

* 1 yabancı uyruklu kadın, imam nikahlı eşinden fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gördüğü için,

* 1 kadın, cinsel şiddete uğrayarak hamile kaldığı, yasal kürtaj hakkına erişemediği için ve gebeliğinin son ayında sigortasız çalıştırıldığı işinden ayrılmak zorunda kalarak kirasını ödeyemediği için,

* 1 kadın, çocuklarını kaçırarak kendisine göstermeyen imam nikahlı eşinden fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gördüğü için Mor Çatı sığınağında kaldı.

EN SON EKLENENLER