‘Kriz sadece erkekleri vuruyormuş gibi bir algı yaratılıyor’

Ekonomik krizden en çok kadınların etkilendiğini söyleyen Devrimci Parti’li Burcugül Çubuk, kapitalizmin kadın üzerindeki sömürüsünü ANF’ye değerlendirdi.

Ekonomik krizle beraber her üç kadından birinin işsiz olduğunu ve kadınların düşük ücretle çalışmayı kabul etmek zorunda kaldıklarını belirten Çubuk, “Ekonomik kriz öncesi de kadınlar eşit ücret alamıyorlardı; sigortasız, güvencesiz, asgari ücretin çok çok altında maaşlarla çalıştırılıp bununla yetinmesi bekleniyordu. Evde görünmeyen emek, piyasada değersiz olarak niteleniyordu ve bu şartları kabul etmeyen kadınlara kapı gösteriliyordu.

Faşizm, kadını eve kapatarak, iş gücünün yeniden üretimini kadın üzerinden sağlamak istiyor. Fakat ekonomik krizle birlikte iş gücü dışına çıkarılan kadın oranı giderek arttı. Şu an iş gücüne katılabilecek en az üç kadından biri işsiz. Patronlar da krizi fırsata çeviriyor. Öncesine oranla daha fazla sayıda kadın sigortasız, yol-yemek giderleri karşılanmadan, asgari ücretin üçte ikisi ya da daha altında ücretlerle çalışmayı kabul etmek zorunda kalıyor. Ve tabi ki daha fazla iş yükünü…

Ev içinde de durum benzer. Giderek değer kaybeden para ile ‘evin çekip çevrilmesi’ kadının sırtına yük olmuştur. Artık daha fazla ev içi emek harcamalı, eldekini yetirmeli… Kadınlar için ekonomi hep krizdeydi, paranın-kendi kazansa dahi- kontrolünün kadında olduğunu söylemek zorken, ev içi emekle hayatı tüketilen kadınlar şimdi daha dar bir cenderedeler. Ekonomik krizle birlikte her zamankinden daha anlayışlı, daha evine bağlı, daha iyi anne olmak zorundayız. Çünkü toplumsal düzlemde kriz sadece erkekleri vuruyormuş gibi bir algıyla da karşı karşıyayız” diye konuştu.

KAPİTALİZM KADIN EMEĞİNİ İHTİYACA GÖRE ŞEKİLLENDİRİYOR

Kadınların yedek iş gücü olarak görüldüğünü ifade eden Devrimci Partili Burcugül Çubuk, “Kapitalizm bunu elbette erkeğin konumunu tehdit etmek için yapmıyor. Savaş vs. gibi durumlarda erkeklerin boşluğunu doldurmak için yapıyor. İşin asıl sahibini erkek olarak konumlandırıyor. Patronlar da ‘eve ekmek götürme sorumluluğu kiminse iş onundur’ diyor. Çünkü kadınların emeği, kazandığı para aile bütçesine katkı olabiliyor sadece. İstisnai olarak erketen fazla kazandığında bile. Kadınlar sistematik olarak eve geri gönderiliyor, düşük ücreti, sigortasız çalışmayı kabul etseler dahi. Yani patriarkal kapitalizm kadın emeğini ihtiyacına göre şekillendirmek istiyor” dedi.

Ana akım medya da toplu intiharlarla ilgili yapılan haberlere dikkat çeken Burcugül Çubuk, bu haberlerin erkek şiddetini meşrulaştırdığını şu sözlerle dile getirdi. “Erkeğin aldığı kararla kendisiyle birlikte bütün aile bireylerini öldürdüğü durumlar var. İntiharları tek boyutlu göremeyiz. Bu sadece ekonomik krizle de açıklanamaz. ‘Kendi sorumluluğunda, kendine ait’ gördüğü insanlar adına da karar alıyor. Daha önce de cinnet geçirdi diye haberler yapılırdı, bir nevi erkek şiddetini meşrulaştırmaydı. Şimdi de “kriz 4 can aldı” haberleri…”

EZİLENLERİN ÖRGÜTLÜ DAYANIŞMADAN BAŞKA YOLU YOK

İntiharların sadece ekonomik krizle açıklanmasının doğru olmadığını söyleyen Çubuk, “Artık geçimini-geleceğini sağlamaya umudu kalmayan insanlar intihar ediyor. Bu umutsuzluk hali ekonomik ve siyasal aslında. Faşizm egemenliğinde gelecek belirsiz, haliyle işçiler için güzel günler umudu giderek silikleşiyor. Arka arkaya gelen kadın intiharlarında ise krizin yanı sıra toplumsal cinsiyet dayatmaları da etkili: Güzellik normları, iyi kadın nasıl olur, gerçek kadın kimdir, mükemmel anne-eş zorlamaları, psikolojik/fiziksel/cinsel şiddet…

Hangi şartlarda bize fakir denebileceği bile ölümüzün ardından tartışılıyorsa onun adı kötülük değil patriarkal kapitalizmdir. Özellikle intiharlardan sonra sıkça dayanışma vurgusu yapıldı. Bizce dayanışma sadece elindekini paylaşarak değil amasız mücadele ortaklığı ile de ortaya konur. Sosyal medyada edilen onca laf sokakta sınanmalı. Erkek devletin zoru karşısında ezilenlerin örgütlü dayanışmasından başka çıkar yolumuz yok” ifadelerini kullandı.

 

 

EN SON EKLENENLER