Küçükkeleş: Ortak bir kadın bloğuna ihtiyaç var

Kadınlara yönelik artan baskılara karşı bütün kesimlerden oluşan ortak bir kadın bloğuna ihtiyaç olduğunu belirten HDP MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş, “Hepimiz damlayız ama bir araya gelirsek derya olabiliriz. Kadınların ‘Hayır’ında büyük ortaklık var. Bu ortaklığı mutlaka göstermeliyiz. Böylece doğru bir hayat kurulabilir” dedi.

Türkiye’de artan savaş ortamı ve AKP’nin kadınlara yönelik artan baskıcı politikalarını Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi (MYK) Çilem Küçükkeleş değerlendirdi. Ülkedeki savaşın son 2 yıldır derinleştiğini belirten Küçükkeleş, “Alevilikte damladan derya, deryadan damla olmak vardır. Hepimiz damlayız ama bir araya gelirsek derya olabiliriz” diyerek tüm kadınları baskı ve cinsiyetçi politikalara karşı ortak mücadele ağını örmeye çağırdı.

Ortadoğu’da yaşanan savaşın yıkıcı sonuçlarından tüm canlıların etkilendiğinin altını çizen Küçükkeleş, kadınların bu yıkıcı savaş karşısında örgütlenerek mücadele eden ilk ezilen sınıf olduğunu belirtti. Küçükkeleş, “Bu savaş bu coğrafyada yaşayan her canlıya, doğaya öyle bir dokundu ki; Ta insanlığın ilk çıkışında kazandığı değerlere indirgeyerek saldırıldı. Cenazeler sokaklarda kaldı, kimsesizler mezarlıklarına defnedildi, cenazelere hakaretler edildi. Ancak biz kadınlar tüm yaşananlara rağmen farklılığımızı ortaya koyarak mücadele ettik” dedi.

‘EN ÇOK DİRENEN KADINLARDIR’

Barış ve demokrasinin ancak kadın mücadelesiyle mümkün olabileceğine vurgu yapan Küçükkeleş, kadın iradesinin dünya siyasetini etkileyen bir güç haline geldiğini söyledi. Her dönemeçte zorluklara karşı bir kadın fikrinin ortaya çıktığını ve dönemeçten dönmeyi başarabilen bir tavır ortaya koyduğunu kaydeden Küçükkeleş, “Dünyayı etkileyen bir siyaset haline dönüştük. Burada AKP ile mücadele ederken Amerika’daki kadınlar da Trump’la mücadele etmeye devam ediyor. Bu yüzden kadın hareketi büyürse, örgütlenirse dünya o zaman değişebilecek. Çünkü bu diktatörleşme haline en çok direnen biz kadınlarız” diye belirtti.

‘TIPKI ARİN GİBİ ÖLÜRKENDE YAŞATMALIYIZ’

Küçükkeleş, Arin Mirkan’nın verdiği mücadelenin Ortadoğu’daki direnişin en önemli örneklerinden biri olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi: “Arin, Ortadoğu da bir insan bedeninin neye karşı direnebileceğini ve neyi başarabileceğinin, nasıl bir dönemeçten dönebileceğini anlatan bir örnektir. Coğrafyamızda yaşanan bunca yıkıma karşı buraları terk etmiyoruz, burada yaşamaya devam edeceğiz, başımıza ne gelirse gelsin diyen biridir. O yüzden ‘dünyayı sadece biz yaşayacağız, biz tüketeceğiz’ diyen değil biz ve bizden sonraki nesillerle yaşayacağız diyen kesimleriz. Bu dünyayı tüketmeyeceğiz. Tıpkı Arin gibi. Öldük, bittik, feda ettik değil de aslında ölürken de yaşattık diyeceğiz” şeklinde konuştu.

‘KADINLAR KORKU POLİTİKASINI BOŞA ÇIKARDI’

AKP iktidarının tüm baskıcı politikalarını önce kadınların üzerinde uyguladığını vurgulayan Küçükkeleş, “Bu baskıyı tüm alanlarda gördük. Bunu yaparken de tıpkı Ekin Wan örneğindeki gibi kadınlara beden üzerinden bir mesaj vermeye çalıştı.’Uymazsanız sonunuz bu hal olur’ dedi. Ancak kadınlar hiç durmadılar. Bu kadar sessizliğin içinde bu korkuyu yırtıp ses çıkartabildiler. Hala bu coğrafyada yaşıyorsak, yıkılan kentlere rağmen terk etmiyorsak, kadın iradesi kendini çok iyi bir şekilde gösterdiği için kalabiliyoruz. Eğer bu kararlılık olmasaydı AKP daha çok İranvari bir şekilde yoluna devam edecekti. Bu yüzden biz vazgeçmediğimiz için ancak bu kadar saldırabildi” ifadelerini kullunda.

‘BU SİSTEMİ DEĞİŞTİRMELİYİZ’

Küçükkeleş, kadınların temel meselesinin birbirinden ayrıştırılması ve iradesizleştirilmesi olduğunu ancak “Hayır”da ortak olduklarını ifade etti. Küçükkeleş, şöyle devam etti: “Bu faşizan devam ettikçe bizim ‘Hayır’ımızda devam edecektir. Bunu anlatırken de bunun yerine nasıl bir ‘Evet’ koyduğumuzu ve istediğimizi de konuşmalıyız. Bunu şöyle özetleyebiliriz. Alevilikte damladan derya, deryadan damla olmak vardır. Hepimiz damlayız. Ama bir araya gelirsek derya olabiliriz. Bu sistemi değiştirmeliyiz.”

‘SALDIRILARA KARŞI KADIN BLOGUNA İHTİYAÇ VAR’

Küçükkeleş, Türkiye ve bölgedeki kadın örgütlerinin yapması gerekenleri şöyle anlattı: “Çünkü savaşın ana kuralıdır kadına saldırmak. Taciz ve tecavüz etmek, belki de silahtan önceki kuraldır. Çünkü bir toplumun kimliğiyle oynamanın yolunun buradan geçtiğini bilen bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu yüzden bunlara karşı tüm kadınları bir araya gelip demokrasi için mücadelede birleşmesi gerekiyor. Bütün kesimlerden oluşan ortak bir kadın bloğuna ihtiyaç var. Mesele CHP ve HDP’li kadınlar bir araya gelebilmelidir. Erkeklerin ‘Hayır’ında bir ortaklık yok ama biz kadınların ‘Hayır’ında büyük ortaklık var. Bu ortaklığı mutlaka göstermeliyiz. Gösterebilirsek Türkiye siyasetine de örnek oluşturabiliriz. Gerçek ilerici devrimci bir hareket ancak kadınların yapabileceği bir şeydir. Böylece doğru bir hayat kurulabilir.”

EN SON EKLENENLER