Rehabilitasyon merkezinde: Taciz, tehdit, yolsuzluk

Çocuk rehabilitasyon merkezinde cinsel saldırı girişimine maruz kalan S.Y., ‘Ben ilk değilim, diğer çalışanlar ve stajyer öğrenciler de tacize maruz kaldı’ dedi. Yaşadıklarının ardından işten ayrılan ve psikolojik tedavi gören S.Y., bir de ‘ahlaksızlık’ suçlamasıyla işten çıkarılmasına tepki gösterdi

 Gülcan Kılagöz/İstanbul

2010 yılından beri Fatih’te bir çocuk rehabilitasyon merkezinde öğretmen olarak görev yapan S.Y., okul müdürü İ.F.’nin sistematik olarak cinsel taciz ve mobingine maruz kaldığını belirtti. En son maruz kaldığı cinsel saldırı girişimi nedeniyle işinden ayrılan ve şu an psikolojik tedavi gören S.Y., kendisi gibi bir çok kadın çalışanın da taciz ve mobinge maruz kaldığını anlattı ve suç duyurusunda bulunmaması için kurum sahibi tarafından tehdit edildiğini söyledi. Yaşadıklarından dolayı 5 Ekim’de ihtarname çeken S.Y. 12 Ekim’de A.S. tarafından  ‘ahlaksızlık ve hırsızlık’ maddelerinden işten çıkarıldığına dair aldığını anlatan S.Y., kurumda yalnızca taciz değil yolsuzluk olduğunu ifade etti.

İlk zamanlar yalnızca sözlü olarak tacize maruz kaldığını ancak işini kaybetme korkusu ile sessiz kalmak zorunda olduğunu söyleyen S.Y., yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “‘Topuklu ayakkabıların çok güzel, çok seksisin, öpmek istiyorum seni, sınıfındaki kamerayı ben hallederim’ gibi sözlü tacizleri oluyordu. Beni odasına çağırıyordu ancak ben gitmiyordum.”

‘Sakın yasal yollara başvurma’

Diğer kurum çalışanları ve velilerin de bir çok kez sözlü tacize maruz bırakıldığını ve kurum sahibi A.S.’nin de olanlara sesiz kaldığını ifade eden S.Y. anlatımlarına şu sözlerle devam etti: “Ben ilk değilim, okuldaki bazı öğretmenlere, staj için gelen lise öğrencilerine ve velilere yönelik tacizlerde de bulunuyor. Kurum sahibi A.S., ‘bu çok ciddi bir mesele’ dedi. ‘Ben bu işin üstüne düşünüceğim benimle buraya gelip konuşmadan kimseye bir şey bahsetmiyorsun ben kendi yöntemlerimle ona suç üstü yapacağım. Sakın yasal yollara başvurma’ dedi. Meğerse beni oyalama taktiğiymiş bu.” En son müdürün odasına çağırmasının ardından maruz kaldığı cinsel saldırı girişimi nedeni ile işinden ayrılan ve psikolojik tedavi gören S.Y., savcılığa suç duyurusunda bulunmak istediğinde de kurum sahibi tarafından engellenmiş.

25 bin lira teklif ettiler

Yaşadıkları karşısında daha fazla dayanamadığını, ihtarname hazırlattığını ve tazminatı, agi, yılllık izin alacağı vs için de 45 bin lira talep eden S.Y., kurum sahibinin avukatlarının ise kendisini arayarak ‘uzlaşma’ teklifinde bulunduğunu belirtti: “Ama ben uzlaşmadım. Para teklif ettiler 25 bin lira, kabul etmedim. Dava yoluna gidilecek.” Pazartesi günü savcılığa suç duyurusunda bulunmaya hazırlanan ve bu nedenle tehdit edilen S.Y., can güvenliğinin olmadığını da sözlerine ekledi:” “Benim başıma bir iş gelirse bilin ki A.S. ya da İ.F. yaptırdı.”

Suçlu ilan edilmeye çalışılıyorum

5 Ekim’de işten ayrılmasına rağmen 12 Ekim’de kendisini 29’uncu maddeden işten çıkarıldığına belirten S.Y., “SGK’ye gittim. Sistemden baktırdım 29’uncu maddeden işten çıkarılmışsınız dediler. 29. madde de ‘ahlaksızlık hırsızlık’ gibi maddeler bulunuyor ben mağdurken suçlu gösterilmeye çalışılıyorum” dedi.

Stajyer öğrenciler de taciz mağduru

11 yıldır kurumda memur olarak çalışan H.E. ve okulda stajyer öğrenci olarak çalışan Ç.E.’de okul müdürü İ.F’nin tacizlerine maruz kaldığını söyledi. Haklarını alamadan işten çıkarıldığını söyleyen H.E., “Bana da dudakların çok güzel, bacaklarını görmek istiyorum, etek giysene gibi sözlü tacizlerde bulundu” dedi. Stajyer öğrenci Ç.E. ise, maruz kaldığı tacizi şu sözlerle anlattı: “Ruj rengimden, elbisime kadar sözlü tacizde bulundu. Çok seksisin, kalçaların çok güzel gibi sözlerle sürekli taciz ediyordu.”

Sadece taciz değil yolsuzlukda var!

Okulda yalnızca cinsel taciz olaylarının yaşanmadığını aynı zamanda yolsuzluk da yapıldığını ifade eden S.Y., okula gelmeyen veya yaz tatiline giden öğrencilerin okula gelmiş gibi gösterildiğini ve zorla performans defterlerinin kendilerine imzalatıldığını belirtti. Bu yolla devletten ödenek alındığını söyleyen S.Y., “Her yıl sözleşme düzenlenir sözleşmede 160 saat öğrenci alacağımıza dair imza atılır. Fakat, 160 tan fazla yazılıyor ve biz o öğrencileri tanımıyoruz. Defteri hazırlayıp bize imzalatılıyor ve bunun üzerinden devletten para alınıyor” dedi.

EN SON EKLENENLER