Tekiner: İktidarlarını kaybetmemek için kadına yöneliyorlar

AKP döneminde artan cinsel istismar, şiddet ve katliamların altında yönetenlerin egemenlik kurma isteğinin yattığını belirten DBP Parti Meclisi üyesi Zuhal Tekiner, toplumun kimyasıyla oynandığını, geleneksel rollerin İslami kuralmış gibi meşrulaştırılmak istendiğini söyledi.

AKP hükümeti yönetiminde çocuk istismarı, çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet, taciz, tecavüz vakaları her geçen gün artıyor. Hemen her gün kadınların erkek şiddetine maruz kaldığı, öldürüldüğü, çocukların yurtlarda, okullarda istismara uğradığı haberleri yansırken, genel algı bunların sadece buzdağının görünen kısmı olduğu yönünde.Hükümetin yasalarda ciddi düzenlemelere gitmek yerine, müfredatta yapılan değişikliklerle kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikleri fıtrata bağlayarak kadınları ikincil konumda olduğu algısı yaratma veya kimi dini kimliği olan görevliler eliyle toplumun kimyasıyla oynaması da bu bilançoyu ağırlaştırıyor.
Kadına yönelik şiddette erkeğin ceza almadan ya da “tahrik” indirimlerinden faydalanmasıyla daha da cesaretlendirildiğine işaret eden Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclis Üyesi Zuhal Tekiner, çocuk istismarlarının artmasından ev içine kadar yaygınlaşan şiddet ve tecavüzlerin korkunç boyutlara geldiğini ifade etti.
‘İKTİDARIN KADIN VE ÇOCUK ÜZERİNDEKİ EGEMENLİĞİ SORGULANMALI’
Eril zihniyetin dünyadaki kadın ve çocuklar üzerindeki egemenliğinin sorgulanması gerektiğini söyleyen Tekiner, AKP ile birlikte geliştirilmeye çalışılan biat kültürünün kadın üzerinden topluma kabul ettirilmek istendiğini ifade etti.
Kadın üzerinden topluma baskı uygulandığını kaydeden Tekiner, devletin, toplumun ve erkeğin kadına bu kadar yönelmesinin altında yatan düşüncenin erkeğin iktidarını kaybetme fikrinin yattığını vurguladı. Tekiner, “Kadın örgütlendikçe, kimliğini eline aldıkça ve kendisi olmaya başlayınca baskı daha fazla olmaya başlar çünkü; ‘hayır sen benimsin ve sen benim olmak zorundasın, benim doğrularımla yaşayabilirsin’ baskısı oluşmaya başlıyor. Bu da şiddeti tırmandırıyor” dedi.
‘KADIN TECAVÜZCÜYLE EVLENDİRİLEREK BİR DAHA CEZALANDIRILIYOR’
Son dönemlerde artan kadın cinayetleri ve çocuk istismarının AKP’nin cinsiyetçi söylemleriyle desteklendiğini de dile getiren Tekiner, iktidarın erkeği savunan politikalarına karşı gelen kadınların ise, toplum içinde hedef haline getirilerek şiddet ve baskılara maruz bırakıldığını belirtti. Tekiner, “Bunun da en önemli nedenlerinden biri kadına yönelik işlenen bütün suçların cezasız kalmasıdır. Bir kadının tecavüze uğruyor devlet tecavüz edenle evlendirilmesini önerebiliyor ve sorunu böyle çözeceğini düşünüyor. Küçük çocuklar istismara uğruyor suçlu cezalandırılacağına çocuğa nasıl bağıracağı öğretiliyor. Yani iktidarın zihniyetine göre tecavüze uğrayan kadın erkekle evlendirildiği sürece sorun yoktur gibi bir karşılık alıyor erkekten. İşte burada da verilen cezasızlıkların yetersizliği bu tür olayların artışını tetikliyor. Bunu hukuksuzluğu sadece kadınlarda değil aynı şekilde küçük yaşta istismara uğramış çocuklarda bile göremiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘GELENEKSEL ROLLER İSLAMİ KURALLARLA MEŞRULAŞTIRILIYOR’
Yine AKP hükümetinin resmi politikaları bağlamında eğitim kurumlarının, dolayısıyla ders kitaplarının cinsiyet rolleri açısından incelenmesi gerektiğine işaret eden Tekiner, “AKP hükümeti, ders kitapları aracılığıyla ideolojisini geleceğe aktarıyor. Çocuklar küçücük yaşta evlensin, evde erkeğin, toplumda da devletin denetimi altında olsun istiyor. Geleneksel kadınlık rollerini İslami kurallar ile meşrulaştırmaya çalışan MEB, eğitimin en önemli unsuru olan ders kitaplarıyla, aile yaşamını kutsayan ve kadını yok sayan politikalarla kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini meşrulaştırıyor” diye konuştu.
‘EY ÇOCUKLAR SİZ KENDİZİ KORUYUN’ DENİYOR
Türkiye’de her gün yeni bir çocuk istismar vakasıyla karşı karşıya kalındığına işaret eden Tekiner, “Çocuk istismarı konusunu adeta devletin seyretmesi, kendini koruma işinin çocuğa bırakılması anlamına da gelebilecek mahremiyet eğitimine odaklıyor. Adeta, istismardan koruma sorumluluğunu devletin sırtından, çocuğun sırtına atıyor. Devletin yasalarını, biz devlet olarak uygulatamıyoruz, ey çocuklar siz kendinizi koruyun diyor. Diğer bütüncül politikalar oluşturulmadığı ve önleyici, onarıcı kurumlar yaratılmadığı sürece, konuyu çocuklara yönelik eğitime indirgemek, çocukları maruz kaldıkları, kalabilecekleri suç karşısında yalnızlaştırmaktan, savunmasız bırakmaktan başka bir anlama gelmiyor. Bütüncül politikalar dediğimiz anda, AKP iktidarı döneminde başta kadına karşı şiddet, kadın cinayetleri ve cinsel istismar olmak üzere toplumdaki suç artışının nedenlerine bakmamız gerekiyor. Hırsızlık, dolandırıcılık dahil tüm suçlarda çarpıcı bir artış var; ama açık ara patlama yapan kadına şiddet ve çocuk istismarları geliyor” değerlendirmesi yaptı.

EN SON EKLENENLER