‘Yasanın özü kadın ve çocukları hedef alıyor’

“Müftülüklere nikah kıyma yetkisi veren tasarı”yı protesto eden İzmir Kadın Platformu, yasanın özünde kadın ve çocukları hedef aldığını belirtti.

İzmir Kadın Platformu “Müftülüklere nikah kıyma yetkisi veren tasarı”yı, Alsancak’ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yaptıkları açıklama ile protesto etti. “İmamlara nikah yetkisi verilmez, kadın ve çocuk Düşmanı yasanıza izin vermeyeceğiz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, açıklamayı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)üyesi Hazal Beytaş yaptı.

15 yıldır iktidarda olan AKP’nin her başı sıkıştığında gündem değiştirmek için kadının kılığı, kıyafeti, bedeni ve emeği üzerinden gerici politikalar ürettiğini dile getiren Beytaş, bu yasanın özünde kadını ve çocukları hedef aldığını belirtti. Mevcut politikalar ile laik, demokratik hak ve özgürlüklere saygılı anlayışın yerine, “din” kılıfı içinde empoze edilen baskıcı, dayatmacı, istismarcı bir anlayış getirilmeye çalışıldığını dile getiren Beytaş, “Nasıl giyineceğimize, nasıl davranacağımıza, kaç çocuk doğuracağımıza bizim adımıza karar veren hükümet, dayattığı kadın istihdam biçimleriyle de kadına yaşam alanı olarak sadece evin yolunu göstermiştir. Kadınlar üzerinden kendilerine iktidar yolunu açanlar, bu yolla siyasi rant elde etmeyi süreklilik haline getiriyorlar. Biz kadınlar daima kadınları şaşırtan yasalar ile karşı karşıya kalmaktayız” şeklinde konuştu.

‘ASIL NİYET TECAVÜZCÜNÜN KORUNMASIDIR’

Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın Meclis’e sunulduğunu hatırlatan Beytaş, “Erken yaşta zorla evlendirilen kadınların bir sağlık kuruluşunda doğurması yasal bildirim gerektiğinden evde yapılan doğumların bildirim zorunluluğunun kaldırılması, istismar eden failin ceza almaması için geçerli bir neden olacaktır. Buradaki asıl niyet, tecavüzcünün korunmasıdır. Ayrıca evde yapılan doğum neticesinde binlerce kadın ve çocuk doğum sonrası gerekli sağlık hizmetlerinden mahrum edilecek ve bu durum birçok sağlık sorununu da beraberinde getirecektir” ifadelerini kullandı.

‘MÜCADELE VE DİRENİŞİMİZ SÜRECEK’

Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını alacak kadınlara “genel ahlak şartı” getirilmesinin ise ortaçağ zihniyeti ile açıklanabilir olduğunu ifade eden Beytaş, “Yaşadığımız çağ 21. yüzyıl bilim teknoloji çağı iken ve ülkemizin CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi gibi birçok sözleşmenin altında imzası varken, kadınlar olarak; hala bu ilkel yasaları tartışıyor olmamız ve bu ortaçağ zihniyeti ile mücadele ediyor olmamız bile ülkemiz adına modern dünya önünde bir utanç vesilesi olmaya yetiyor da artıyor. Kadınlar olarak birlik ve beraberlik içinde mücadelemiz ve direnişimiz sürecektir. Kılığımıza kıyafetimize, bedenimize, emeğimize yaşam tarzımıza yapılacak her türlü baskı ve dayatmalara izin vermeyeceğiz” dedi.

Eylem, alkış ve sloganlar ile son buldu.

EN SON EKLENENLER