Sistematik erkek şiddetine karşı meşru müdafaa ile hayatta kalan Yasemin Çakal’ın yargılandığı davanın 15. duruşmasında, mahkeme heyeti Çakal’ın tahliyesine karar verdi.
Sistematik şiddete maruz bırakıldığı eşi Özkan Kaymaklı’ya 10 Temmuz 2014 yılında meşru müdafaa kullanan Yasemin Çakal davası Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden 3 yıldır tutuklu olan Çakal 15’inci duruşmaya getirildi. Avukatların hazır bulunduğu duruşmayı, çok sayıda kadın da izlemek için salonda yerini aldı. Feminist avukatların savunmalarının ardından Çakal, mahkeme heyetinin kararıyla tahliye edildi.
İddia makamı, Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın hazırladığı rapora göre Yasemin’in uğradığı sistematik cinsel saldırıya değinmeyerek yine bir önceki duruşmada verdiği mütalaayı tekrar etti. Ardından söz alan avukat Meriç Oya Eyüboğlu, savunmasında, savcılığın hazırladığı mütalaayı kabul etmediklerini belirtti. Çakal’ın evlendiği günden itibaren Kaymaklı tarafından sürekli şiddete maruz bırakıldığını söyleyen Eyüpoğlu, “Evlendikten 1 gün sonra altınlar nedeniyle çıkan tartışmada ilk olarak maktul tarafından darp edilmiştir. Bir hafta sonra da yine maktul tarafından dövülerek darp edilmiştir. Hamileliği döneminde de maktul tarafından saldırıya uğramış, kaburga kemiği kırılmıştır, bıçaklanmıştır. Buna ilişkin rapor ve evraklar dosyada mevcuttur” dedi. Eyüpoğlu, Çakal’ın sürekli uğradığı cinsel saldırıya da değinerek tahliyesini talep etti.
ÇAKAL’IN TAHLİYESİNİ TALEP ETİ
Ardından söz alan Avukat Perihan Meşeli de, Türkiye’de erkeklerin kadınlara uyguladıkları şiddet ve cinayetin ardından mahkemelerin verdikleri kararlara vurgu yaptı. Adli Tıp Raporu’nda yer alan bilgilere rağmen Çakal’ın ölüme bile bile gönderildiğini belirten Meşeli, Çakal’ın kendisini korumaya çalıştığını ve olayda TCK’nin 25/1 maddesinin uygulanmasını ve Çakal’ın tahliyesini talep etti.
Avukat Duygu Eroğlu ise “Bizce olay bu şekilde TCK’nin 25/1 maddesinde düzenlenen meşru savunma sınırları içinde gerçekleşmiştir. Her ne kadar iddia makamı haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını talep etmiş ise de haksız tahrikin şartları bu olayda yoktur. Haksız tahrik önceye dayalı haksız bir hareketin doğurduğu elem ve öfke ile suçun oluşması halinde uygulanacak bir maddedir. Oysa olayımızda maktul tarafından müvekkilime ve çocuğuna karşı devam eden bir saldırı vardır” dedi. Sanık ile müvekkilinin çocuğunun olay sonrası yapılan muayenesinde yüzünde yara izi tespit edildiğini kaydeden Eroğlu, “Bu yara izinin de maktulün saldırısı sırasında oluştuğu açıktır. Duruşmanın başından beri maktulün babası duruşmada yer almıyor. Yasemin bu olayda zengin bir ailenin sorunlu oğluyla evlendirilmek için kurban olarak seçilmiştir. Davanın başından beri söylediklerimizi yeniliyoruz. TCK’nin 27/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
‘DEVLET KADINA KARŞI ŞİDDETİ ÖNLEMEKLE SORUMLUDUR’
“Maktul ile yaşadığı ev bir işkence hanedir” diyen Avukat Diren Cevahir Şen de, “Kendisini korumak için çeşitli yollara başvurmuş ancak kadın sığınma evinde iken kendisine ulaşılmış olması, ailesinin ‘bu evden gelinliğin ile çıktın, kefenin ile girersin’ söylemleri ile tüm kapılar kendisine kapanmıştır. Müvekkilim olay sırasında kendisine karşı devam eden saldırıyı defetmek için bıçağı eline almıştır. Eğer o gün bıçak Yasemin’in eline geçmeseydi büyük bir ihtimalle Yasemin bugün burada olmayacaktı” dedi.
Son olarak savunma yapan Avukat Selmin Cansu Demir, kadınların ortak olarak yaşadıkları şiddet sorununa değinerek, “Devlet kadına karşı şiddeti önlemek ile sorumludur. Bu kararın da bu sorumluluğa katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Mahkemenizin Türkiye halkları adına olumlu bir karar vereceğini düşünmekteyiz” dedi.
‘YAŞADIĞIMI BİR BEN BİLİYORUM’
Mahkeme heyeti Çakal’a son söz hakkı verdi. Çakal, “Böyle olsun istemezdim. Bilerek ve isteyerek yapmadım. O evden çıkamayacaktım. Öldürmek için hareket etmedim. Yaşadığımı bir ben biliyorum. Olay günü polisi aradım, ancak telefonları kırdı. Yardım istedim ancak ulaşamadım” diye anlattı.
Verilen aranın ardından kararı açıklayan heyet, Çakal’ın tahliyesine karar verdi.
Verilen kararı kadın dayanışması olarak değerlendiren avukatlar duruşmanın ardından asliye önünde yaptıkları açıklamada, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” dedi. Avukatlar Çakal’ın tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne giderek kendisini karşılayacaklarını bildirdi.