11. Uluslararası Hrant Dink Ödülleri sahiplerini buldu

Agos gazetesinin 2007’de suikasta kurban giden genel yayın yönetmeni Hrant Dink’in anısına her yıl doğum günü olan 15 Eylül’de verilen Uluslararası Hrant Dink Ödülleri bu yıl 11’nci kez sahiplerini buldu. Ödül, ırkçılık, ayrımcılık ve şiddetten arınmış bir dünya için çalışan, barış dilini kullanan ve insanlara umut ve ilham verenleri ödüllendirmeyi amaçlıyor. Her yıl biri Türkiye biri yurtdışından iki kişi, grup ya da kuruma verilen ödülün bu yılki sahipleri Türkiye’den Nebahat Akkoç ile Hindistan’dan Agnes Kharshiing oldu.

Kavala’ya alkış

İstanbul’daki Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende açılış konuşmasını Hrant Dink Vakfı Danışma Kurulu üyesi İbrahim Betil yaptı. “İfade özgürlüğü, gazetecilik suç mudur? Düşüncelerinden, yazdıklarından ya da söylemlerinden dolayı yıllardır cezaevlerinde uzun gözaltı, tutukluluk sürelerine maruz bırakılan insanlar yüzlerce gazeteci, akademisyen, avukat, öğretmen, sanatçı, insan savunucuları var. Neden?” diyen Betil’in, “Kültürel çeşitlilik ve insan haklarına yönelik pek çok projeyi hayata geçirmiş olan Anadolu Kültür Derneği kurucusu Osman Kavala’nın suçu nedir?” sorusu üzerine salondan alkışlar yükseldi.

Her sene “geleceğe dair umudu arttıranların” anıldığı “Işıklar” kategorisi içinde bu yıl, İstanbul Havalimanı inşaatındaki kötü çalışma koşullarına karşı mücadele eden işçiler, iklim krizini durdurmak için okul grevine çıkan 16 yaşındaki İsveçli Greta, her iki yakadan çocukların oynayabilmesi için ABD-Meksika sınırına tahterevalli inşa eden mimarlar ve Sudan’daki halk isyanına öncülük eden kadınlar gibi dünyanın dört bir yanından kişiler ve kurumlar yer aldı.

Agnes Kharshiing

Agnes Kharshiing

“Birlikte çok şey başarabiliriz”

Bu yılki ödülün sahiplerinden Kharshing, Hindistan’da özellikle kadınların uğradığı hak ihlallerini ortaya çıkarmasıyla, çevre ve tarım politikalarının değiştirilmesi ve yoksullukla mücadele için gösterdiği çabayla ve ülkesindeki yasa dışı madencilik faaliyetlerini duyurmak için verdiği çabayla biliniyor. Ödülünü insan hakları savunucusu Emman-Sinclair-Webb ile geçen yılın Hrant Dink Ödülü sahibi Murat Çelikkan’dan alan Kharshiing, konuşmasında gücü elinde bulunduranların özellikle savunmasız insanları hedef aldığına dikkat çekerek, “Artık insanlar konuşmalı. İhtiyaç sahiplerine, kendini savunamayan insanlara destek olmalı. Onlara en temel insan hakları elinden alındığında yardım etmeli. Böylece insanlık nefreti yenebilir. Birlikte çok şeyi başarabiliriz. Çocukların korkuyla değil sevgiyle dolduğu dünyaya barışı getirmeye önayak olabiliriz” diye konuştu.

Nebahat Akkoç

Nebahat Akkoç

Ödül tüm kadınlar adına

Türkiye’de yıllardır kadın ve insan hakları konusunda verdiği mücadeleyle, erkek şiddeti başta olmak üzere her türlü şiddete ve toplumsal eşitsizliklere karşı yürüttüğü projelerle tanınan Nebahat Akkoç ise ödülünü sinemacı Ercan Kesal ve sanatçı Sarkis’in ellerinden aldı. Ödülünü Diyarbakır’dan törene kadar kendisine eşlik eden kadınlarla birlikte almak isteyince salondan uzun süre alkış alan Akkoç, “Bu kıymetli ödülü, hiçbir şiddetin masum ya da haklı olamayacağına inanan gerçek barış elçileri için, devrimin kendisinden, aile içinden başlayacağını bilen, yaşayacağı bedelleri göze alarak şiddete karşı duran, kendi şiddetleri ile baş ederken geliştirdikleri yeni dil ve davranışlarla bize yeni bir dünya hayal etmemizi mümkün kılan tüm kadınlar adına aldım ve kalbimde saklayacağım” diye konuştu.

“Aynı zamanda acı çekiyoruz”

Törenin ardından DW Türkçe’ye konuşan Akkoç şunları söyledi: “Çok mutluyum tabii ki. Büyük bir acının yanı sıra büyük bir onur da duyuyorum. Mutluyum da. Ama tabii bütün bu etkinlikler, özellikle bu ödül töreni Hrant Dink’in bütün anlamlı sözlerini ve anlamlı yaşamını hatırlatıyor ve ölümünü de. Acı çekiyoruz aynı zamanda ama bunun çok birleştirici ve öğretici bir yanı olduğunu düşünüyorum.”

Deniz Barış Narlı / İstanbul

© Deutsche Welle Türkçe

EN SON EKLENENLER