Baskılara ortak direnişle GÖĞÜS GERMELİYİZ

Barış İçin Akademisyenler’e destek verdiği için haklarında soruşturma açılan sinemacılar her şeye karşın savaşı değil barışı savunacaklarını dile getirdi. Sinema yazarı Necati Sönmez, baskılara karşı ortak bir direnişle göğüs germek gerektiğini söyledi

Barış İçin Akademisyenler’e destek veren sinemacılara açılan soruşturmaya barışı savunan sinemacılardan tepki gelmeye devam ediyor. Haklarında soruşturma açılan sinema sanatçıları, savaşı değil barışı savunacaklarını dile getirdi. Yönetmen Zeynel Doğan, bu kadar ağır çatışma sürecinde ve o kadar insanın yaşamını yitirdiği koşullarda söylenecek şeyin “barış” olduğunu belirtti. “Ya doğru düzgün bir şekilde yaşayacağız ya da topyekûn bununla birlikte hepimizin de yaşayamayacağı bir ülke, dünya geliyor” diyen Doğan, söylenen sözün arkasında durmak gerektiğini ve soruşturmaların herhangi bir şekilde bu söylemlerin önünü kesmemesi gerektiğini vurguladı. “Söylenebilecek tek şey olan barış suç değil” diyen Yönetmen Ahu Öztürk de, “Suçu övmek ne demek. Saçma sapan bir şey bu” sözleriyle tepki gösterdi. “Elbette savaşı değil barışı savunacağız. Barışı savunan insanları savunacağız” diyen sinema yazarı Seray Genç de sıranın herkese geldiğini söyledi.

Çatlak sesleri susturmak istiyorlar

Sinemacılara açılan soruşturmaları “Nicedir ülkeye hakim kılınan iklimin olağan bir sonucu” şeklinde yorumlayan sinema yazarı Necati Sönmez de, “Şu anki iktidar, kendi resmi görüşü dışındaki her tür çatlak sesi susturmaya, hakikati dile getirenleri içeri tıkamaya çalışıyor. Buna karşı çıkanlara da kimi daha ağır kimi hafif düzeyde olmak üzere bedelini ödetiyor. Devletin yargı organı, hukuk ve adaletin tecelli ettiği yer değil, muhaliflere sopa sallayan bir iktidar organı haline geldi. Şafakta ev basmalar, gözaltılar, uyduruk gerekçelerle tutuklama ve soruşturmalar hep bunun yansıması” dedi.

Sinemacıların şu anda maruz kaldığı şeyin aslında susmayı reddeden herkese reva görülen uygulamanın bir uzantısı olduğunu ifade eden Sönmez, “Tutuklanan Ahmet Şık’ın altını çizdiği gibi 15 Temmuz’da darbeciler yenildi ama fikirleri iktidarda. Bu darbeci anlayışın, sesini yükseltme cüreti gösteren yazarlara, gazetecilere, siyasetçilere yönelttiği baskı mekanizmasından eninde sonunda sinemacıların da payını alması beklenmeyecek bir şey değildi. Tıpkı şu ana kadar susanların, ileride kendilerine de sıra geleceğini beklemeleri gerektiği gibi” diye belirtti. Sönmez, baskılara karşı ortak bir direnişle göğüs germek gerektiğinin altını çizdi.

İSTANBUL

EN SON EKLENENLER