Dansla ‘hayır’ diyecekler

Kadınlar ve sanatçılar, tek adam rejimine karşı ‘hayır’ cephesine destek vermeye devam ediyor. Sosyal medya üzerinden ‘Hayır’lı Danslar’ sayfasını kuran dansçılar, ‘Dans aynı zamanda bir karşı duruştur, direnmektir’ diyor

Anayasa değişiklik paketi ile hayata geçirilmeye çalışılan ‘tek adam rejimi’ne karşı ‘hayır’ diyenlere her geçen gün yenileri katılıyor. “Hayır’lı Danslar” sayfasını kuran dansçılar, İstanbul Nar Kadın Dayanışması ve Kolektif Müzik Atölyesi’nin kurduğu Hayır Bandosu, çeşitli etkinliklerle hayır cephesine destek vermeye devam ediyor.

‘Hayır’ cephesine destek veren dansçılar, sosyal medya üzerinden ‘Hayır’lı Danslar” sayfasını kurarak burada dans edip, neden “hayır” dediklerini içeren videolar paylaştı. “Hayır’lı Danslar” üyeleri ve ‘hayır’ şarkısı hazırlayan İstanbul Nar Kadın Dayanışması neden “hayır” diyeceklerini anlattı.

‘Dansla çağrı yapıyoruz’

Dansı “sosyal bir uğraş” olarak nitelendiren ve salsa yapan dansçı Banu Özbek, referandumda ‘hayır’ diyerek “Tek adam rejimine, yüzyıllar öncesine dönmeye, krallığa, padişahlığa ve daha kötü bir rejime ‘hayır’ diyorum” dedi. Dansta neden “hayır” ekibi kurduklarını ifade eden Özbek, “Dansta ‘hayır’ı birlikte olabilmek, dans üzerinden bütün ülkeye çağrı yapabilmek ve isteklerimizi, korkularımızı ya da olacakları halka anlatıp bilinçlendirmek için böyle bir yola başvurduk” dedi. Dışardan bakan insanların “Bu rejim değişikliğinin dansla ne alakası olabilir?” sorusunu sorabileceklerine dikkat çeken Özbek, “Dans edilebilen bir ülkede zaten temel hak ve özgürlükler güvence altına alınmış demektir. Burada hareket ile dans etme özgürlüğümüzü sonuna kadar savunacağız” diye konuştu.

Dans karşı duruştur

Yaklaşık 30 yıldır dans ile uğraşan dansçı Mehmet Ceyhan ise tiyatroların kapatılmasını, oyunların yasaklanmasında sanatın nereye geldiğini, ne halde olduğunu gördüklerini belirtti. “Dans aynı zamanda bir karşı duruştur, direnmektir” diyen Ceyhan, “Bu tekçi anlayış devam ettiği sürece dansın ciddi anlamda baskı altında olduğunu düşünüyoruz. Şu anda tepeden baktığınız zaman bir baskı yok, ama tabana indiğinizde ciddi anlamda uzun yıllardan beri baskılar vardır” dedi. Dansçıların ve sanatçıların yaşadığı sorunları anlatan Ceyhan, “Bu 14-15 yıllık tekçi anlayışı düşündüğümüzde hakikaten sanatın geleceğini ben kendi adıma göremiyorum bu nedenle ‘hayır’ diyoruz” diye belirtti.

‘Hayır’ için binlerce neden var

2000 yılından beri dans ile uğrasan Dansçı Koray Türkay da, dansın politik olduğunu söyledi. Türkay, “Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durum bir nevi kanuna karşı meydan okuma, bir kurtuluş mücadelesi olarak ifade edilebilir. 14 yıldır iktidarın yaşattıkları ortada. Neden ‘hayır’ dediğimize dair binlerce sebep ortaya konulabilir. Ama kısaca karanlığa, insanların ufku, vicdanını, erdemini ortadan kaldırmaya yönelik bu saldırıya karşı ‘hayır’ diyoruz” dedi. Türkiye’de hayata geçilmeye çalışılan karanlık tablonun hedefinin kadınlar olduğuna dikkat çeken Türkay, bu tabloya karşı kadınların seslerini haykırması gerektiğine vurgu yaptı. Herkesin kendi cephesinde “hayır”ı örgütlemesi gerektiğini vurgulayan Türkay, kurulan “hayır” meclislerine de herkesin katılması gerektiğini söyledi.

Hayır Bandosu sokağa indi

Kolektif Müzik Atölyesi’nin kurduğu Hayır Bandosu, günler süren hazırlıklarını tamamladı ve sokağa indi. Üniversiteliler, “Güzel Günler Yakında” şarkısını Kadıköy sokaklarında söyledi. Süreyya Operası’nda son bulan yürüyüş sonrasında yapılan konuşmada “Gençlik varken hayır sokaklarda da üniversitelerde de yankılanmaya devam edecek” denildi.

Sadiye Eser / İstanbul-dihaber

EN SON EKLENENLER