Heykeltıraş Şeren: Çekici vurdukça hayallerimiz açığa çıkıyor

Milas’ta 6 arkadaşıyla kurdukları sanat evinde ücretsiz ders veren heykeltıraş Bahattin Şeren, sanatını toplum için icra ettiğini belirterek, “Çekici vurdukça hayallerimiz açığa çıkıyor” dedi.

Muğla’nın Milas ilçesinde 2011 yılında 6 sanatçı tarafından kurulan Saklı Bahçe’de, kolektif bir sanat anlayışı ile yediden yetmişe tüm sanatseverlere ücretsiz sanat eğitimi veriliyor. Karia kent dokusunu yansıtan tarihi bir evi hünerleriyle sanat evine dönüştüren sanatçılar, faaliyet yürüttükleri tarihi binanın kent dokusunu yansıtması amacıyla duvardan yeşeren otlara dahi müdahale etmiyor. Binada her yıkık duvarın gölgesi bir sınıf, her üstü açık oda bir atölye olarak kullanılıyor. Bir harabe görünümünde olan Saklı Bahçe’de biraraya gelen resim, heykel, müzik, tiyatro ve edebiyatla uğraşan sanatçılar, eserlerini toplum yararına özgün bir şekilde üretiyor. Sanatevinin kurucularından heykeltıraş Bahattin Şeren, çalışmaları hakkında bilgi verdi.

‘TOPLUMUN ELİ SANATA BULAŞSIN’

Geçmiş kültürlerin ayak izlerini sanatla buluşturmak amacıyla bu harabe alanı tercih ettiklerini belirten Şeren, bahçenin sanatsal açıdan sanatseverlerin ufkunu geliştirdiğini, sanatta geçmişe dair bir yolculuğu başlattığını söyledi. Betonarme, etrafı korunaklı bir yapı içerisinde özgün eserlerin üretilemeyeceğini, sanatın kendini var edemeyeceğini ifade eden Şeren, “Burada yemek yiyen birinin bile elinin heykel tozuyla kirlenmesini istiyoruz. Burada toplumun elinin sanata bulaşmasını kolektif bir sanat anlayışının var olmasını istiyoruz” dedi.

‘BİR YONTU YAPIYORSUN O SANA AİTTİR’

İlk eğitim vermeye başladıkların 130 öğrencilerin olduğunu bunlardan 40’ının ise heykel alanında gelişmek isteyen sanatseverlerden oluştuğunu aktaran Şeren, şunları söyledi: “Şu an her meslek grubundan ilkokul öğrencisine kadar farklı kulvarlarda gelişmek isteyen öğrencilerimiz var. Şu an önümüzdeki kurslarımızı sabit bir takvime bağlamak için uğraşıyoruz. Öğrencilerimiz şu an dört gözle eğitim programımızın başlamasını bekliyor. Öğrencilerden hiçbir şekilde kurs ücreti talep edilmezken, öğrencilerin çalışması amacıyla malzemeleri bile kendimiz karşılıyoruz. Amacımız sanatı daha genç çevrelere yaymak. İlla ki biri beğensin diye bir şartımız yok. Bir yontu yapıyorsunuz o sana aittir. O Senin çocuğun gibidir emek vardır içerisinde. Bu felsefe ile burada hareket ediyoruz.”

‘ÇEKİCİ VURDUKÇA HAYALLERİMİZ AÇIĞA ÇIKIYOR’

Sanata dair çok sert tartışmalar yaptıklarını da sözlerine ekleyen Şeren, “Sanattan topluma, ülke sorunlarından çevre sorunlarına kadar her şey de ortak paydamız bu çadırda vücut buluyor” diye konuştu. Heykel sanatına olan aşkının Urfa’da bir kafenin duvarına yaptığı bir heykel çalışması ile başladığını aktaran Şeren, “Bir duvar ile başlayan heykel aşkım bugün bir Saklı Bahçe’ye dönüştü” dedi. Daha çok mitolojik ve insan figürü çalışan Şeren, kendi hikayesini heykelle daha kısa bir mesafede anlattığını, sanat severlere de bu tutkuyu kazandırmak istediğini söyledi.

Şeren, Saklı Bahçe’de heykel yaparkenki duygularını şöyle anlattı: “Bir esere çekici vurduğumda çok farklı hisselere kapılıyorum. Sağlık problemleri yaşamama rağmen kısa vadede bir ton 400 kilogram taşı çalıştım. Yorucu olmasına rağmen iş bittikten sonra kendimi en dinlenmiş en sağlıklı insan olarak görüyorum. Çok farklı bir duygu bunun anlatımı tarifsiz. Çekici bu bahçede her taşa vurduğumda sanata olan sonsuz aşkı her defasında hissediyorum. Taşın içerisindeki eserin kabasını alarak eseri ortaya çıkartıyorum. Çekici vurdukça hayallerimiz açığa çıkıyor. Bu bahçede tüm sanatseverleri sanat yolu ile düşlerini açığa çıkartmak istiyorum.”

‘SANATÇININ ŞAHİTLİĞİ KABUL GÖRMÜYOR’

Türkiye’nin sanata ve sanatçıya değer vermediğini vurgulayan Şeren, “Sanatçıların Türkiye’de şahitliği kabul görmüyor” dedi. Yaşamın her alanında sanat merkezleri açılarak gençlerin sanata teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Şeren, “İnsan ürettiği kadar vardır. Herkes kapısının önünü temizleyerek dahi bir sanatsallığı açığa çıkartabilir. Genç sanatçılara da buradan çağrımdır biraz kirlensinler” diye konuştu. Geleceğe dair hayallerini anlatan Şeren, 5.5 dönümlük bir yer de Anadolu Kültür Bahçesi adı altında tüm Anadolu’yu kapsayan kültürleri içinde barındıran bir açık hava müzesi yapmayı düşündüklerini söyledi.

EN SON EKLENENLER