İhraç edilen öğretmen albüm için kolları sıvadı

Daha önce Kürtçe ve Ermenice ezgiler ile yaşadığı yöreden izleri taşıyan parçalara yer verdiği bir albüm çıkaran Agit Işık, KHK ile milli eğitimden ihraç edilince ikinci albümün çalışmalarına başladı. Işık, öğrencilerinden uzak kalmanın hüznünü müzik ile atlattığını söyledi.

Batman’da yaşayan resim öğretmeni Agit Işık, OHAL ile yayınlanan KHK ile görevden ihraç edilmesinin ardından 15 yıldır uğraştığı müzik çalışmalarına döndü. 2014 yılında “Lorina Sibê (Sabahın Ninnisi)” adı verdiği albümü çıkaran Işık, Kozluk ilçesine ait geleneksel halk ezgilerinden, Ermenice ezgilere, dengbêj kılamlarından uzun havalara kadar birçok ezgiyi bir araya getirdi. Işık, müzikal kaygı taşımadan o an ne hissettiyse Kürtçe müziğe aktardığını ifade etti.

‘SENDİKAL HAREKETLER İÇERİSİNDE MÜZİKLE UĞRAŞTIM’

10 yıllık eğitimcilik hayatı KHK ile son bulan Agit Işık, müzikle buluşma serüvenini şu sözlerle anlattı: “2002 yılından beri müzikle uğraşıyorum. Kozluk’ta bir arkadaş grubuyla geleneksel düğün ortamlarının tekrar canlanması için etkinlikler yapıyorduk. Üniversite yıllarında da sendikal hareketlerle müziğin içinde yer aldım. Her gittiğim il ve görevde müzik grupları ile çalıştım. Müzisyen arkadaşlarımın teşvikiyle de albüm yapmaya karar verdim.”

HEM KÜRTÇE HEM ERMENİCE

Genel olarak Kürtçe ezgiler seslendirdiğini belirten Işık, kendisini etkileyen Ermenice şarkıları da söylediğini anlattı. Geleneksel ezgilerin kendisini etkilediğini ve vazgeçilmez kaynaklarından biri olduğunu vurgulayan Işık, “Belli bir tarzım yok. Buna yönelik bir kaygım da yok. O an ne hissediyorsam onu müziğime yansıtıyorum. Bu yüzden albümün içinde Ermenice ezgilerden Kozluk’a ait derlemelere, uzun havadan, dengbej kılamlarına kadar her türlü ezgi var” diye konuştu.

‘MÜZİKAL KAYGIYLA MÜZİK YAPILMAMALI’

Kürtçe müzikle uğraşan sanatçılarda doğalında politik bir tavır oluştuğunu, bunun nedeninin ise yaşanan coğrafyayla alakalı olduğunu söyleyen Işık, “Bulunduğunuz coğrafyada çoğu zaman yasaklanmış bir dil oluyor. Siz o dili tercih ettiğinizde o süreçten etkilenen insanlarla bir etkileşim kuruyorsunuz. Bende de doğalında bir etkileme oluyor. Kürtçe müzik yapmayı müzikal kaygıyla yaptığınızda sizi samimiyet testinden de geçiriyor. Bu yüzden müzikal kaygıyla Kürtçe müzik yapılmamalı” dedi.

‘MÜZİK HAYATIMIN MERKEZİNDE’

Öğretmenliği sevdiğini ancak hayatının merkezine müziği koyduğunu ifade eden Işık, “Ben öğretmenliği seven ama müziği hayatımın merkezine alan bir kişiyim. Bazen kendimi vicdani olarak sorguladığımda olmuştur. Acaba ben çocukların iyi eğitim alması için çabalıyor muyum diye. Müzik beni tanımlayan bir disiplin ve kendimi resimden daha çok müzikle ifade eden bir kişiyim. Ama çocukları özlüyorum yine de” ifadelerini kullandı.

İKİNCİ ALBÜM HAZIRLIKLARI BAŞLADI

Lorina Sıbe albümünün ülkedeki savaş koşulları nedeniyle iyi bir yanıt alamadığını aktaran Işık, yaşadığı sıkıntıları ise şu sözlerle ifade etti: “Bu süreçte bir kaç konser verdik. Ancak konser sürecinde bir canlanma yoktu. Bunda hem yaşanan sürecin etkisi vardı hem de Kürtçe müzik yapmaktan kaynaklı bir alan darlığı yaşadık. Mesela müziğimizi istediğimiz salonlarda veremedik. Küçük kafelerde arkadaşlarımızla birlikte şarkılarımızı söyleyip eğlendik.”

İkinci albümün hazırlıklarına başladığını söyleyen Işık, albümün içerisinde kendi söz ve müziklerinin yanı sıra geleneksel ezgilerin de yer aldığını, yine ilk albüme yakın bir repertuarda 6 şarkı yer aldığını aktardı.

EN SON EKLENENLER