‘Kayıp’ seslerin izinde 14 yıl

Simo’dan Meryem Xan’a, Seîdê Ebo’dan M. Arif Cizîrî’ye kadar 110 Kürt sanatçının eserlerini derleyen Zeynep Yaş, ‘Bunları derlemek kadar günlük yaşama yansıtmak da önemli’ diyor

Yıllardır Kürt müziğinin kültürel mirasını araştıran, derleyen ve arşivleyen Kültür Araştırmacısı ve aynı zamanda müzeci Zeynep Yaş, hayatta olmayan 110 sanatçıya dair “Şakarên Muzîka Kurdî” adlı 2 ciltlik çalışmasını tamamladı. 3’üncü cilt için ise çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışma, 2015-2016 yıllarında Amed Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı tarafından basıldı. Kürt müziğinin kayıp seslerinin bulunması ve eserlerin görünür kılınması için 14 yıldır çalışma yürüten Yaş, Kürt kadın sanatçılar üzerinde de ayrıca durduğunu söylüyor.

İlk kayıt 1900’lerde yapıldı

Kürt müziğinin kayıp kayıtlarına Amerika’daki Hanna Beth Savoje’nin kendisiyle paylaştığı Amed Süryanilerinden Kosrof Malool’un arşivi sayesinde ulaştığını söyleyen Yaş, Kosrof Malool’un hayat hikayesinin derleme çalışmasını yaparken elde ettiği belgelerle 1900’lerde Kürtçe’nin ilk müzik kaydının yapılmış olabileceğini ortaya koyuyor.

Yaş, bu kayıtlardan yola çıkarak son yüzyılda 78, 45, 33’lük ve Long Player’lere kayıtları yapılmış, Kürtçe’nin; Kurmanci, Lorî-Lekî, Sorani lehçeleriyle, Botan Payizok’larından, Kirmanşan, Xorasan, Senedic, Baneh folklorundan, Serhad bölgesinin klamlarına kadar plaklara okunmuş yüzlerce plak bilgisine ulaşıyor.

Tahran’dan Avrupa’ya bir yolculuk

Yaş, Ermenî Şimon Arslan, Nişan Sedefjian, Karekîn Proodian, Taşçiyan Kardeşler, Stepan Haigaz, M. Duzjian gibi sanatçılar tarafından 1912-1927 yıllarında Amerika’da Kürt müziği eserlerinin, makam ve melodilerinin kayıt edildiğini ifade ediyor. 1920 itibariyle; Elmas Muhamed, Seîd Elî Ezxer Kurdistanî, Tahir Seîdê Ebo, Seîd Axayê Cizîrî, Kawîs Axa, Meyrem Xan, Şîrîne Xanim, M. Arif Cizîrî, Hesen Cizîrî, Abdulazîz Muhamed, Mella Kerîm, Tahir Tofîq gibi Kürt sanatçıların yanı sıra Cezayîr, Filîstîn, Lübnan, Îran, Suriye, Iraklı ve hatta Avrupalı birçok sanatçı tarafından da Kürtçe yüzlerce eserin kayıt altına aldığını söyleyen Yaş, bu kayıtların daha çok Musul, Bağdat, Tahran, Halep, Kahire ve Avrupa’da yapıldığını belirtiyor.

‘110 sanatçının eserlerini derledim’

Yaş hazırladığı Şakarî Muzîka Kurdî 1’ ve ‘Şakarî Muzîka 2’ye dair ise şu bilgileri paylaşıyor: “Kitapta 1’nci sayfadan 4’ncü sayfaya kadar sanatçının hayat hikâyesi, sanatçıya dair eserlerinden ve koleksiyonlarından seçilmiş Şakarî olan 3 eseri ve ona ait bilgi ve belgelere yer verdim. Ben 110 tanesini derledim ve şuan 3. Cildi de derleyebilirim. Bu plaklarla ilgili çalışmamı yaptığımda Cezayirli bir Kürt’ün 1928 yılında yapmış olduğu kayıtlara ulaştım. Sadece Kürdistan’da yaşayan Kürtler değil Kürdistan dışında yaşayan Kürtlerle de çalışmalar yaptım. Ancak bunların eserleri, yapmış olduğu çalışmaları, nerelerde olduklarını ve bunları nasıl bir kurumsal yapı şeklinde nasıl halkın hizmetine sunabilirim diye çalışmalarım devam ediyor. En büyük sıkıntı ise bir kütüphanemizin ya da bu çalışmaları yapan enstitülerin ya da kurumların olmaması.” Yaş, hazırlanan koleksiyonların halka ulaşması noktasında sıkıntılar olduğunu da sözlerine ekledi.

Yaşama da yansıtmak gerek

Kafkas, Rojhilat ver Rojava Kürtlerinin bu koleksiyonlardan beslenmediğini kaydeden Yaş, “Bizim gibi bu çalışmaları yapan kişiler de beslenemiyorlar. Bunları çalışmış olmak önemli, derleyip ve toplamak da önemli ama bir o kadar da bunları günlük yaşama yansıtmak gerekir. Artık bu neslin bu kültürle büyümesi ve bunlardan faydalanabilmesi için de çalışmaların yapılması gerekiyor” diyerek sözlerini noktalıyor.

Kadın sanatçıları özel çalıştım

Çalışmalarında Kürt kadın sanatçılara ayrı bir yer verdiğini ifade eden Yaş, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Benim için kadın sanatçılar üzerinde çalışmak çok daha hassas ve özel bir konu. 2005 yılında 3 yıl fiili olarak araştırmasını gönüllü yürüttüğüm Eyşe Şan’ın eserlerini 12 CD’lik bir koleksiyonla birlikte hayat hikayesini kitaplaştırdım. Bu çalışmadan sonra Kürt müziğinin kadın sanatçılarını özel olarak çalıştım. Gulbihar, Nesrîn Şêrwan, Meyrem Xan, Zadîna Şakir, Sûsika Simo, Fatma Îsa gibi sanatçılara dair bilgi, belge, kayıtları derlemeye büyük bir tutkuyla başladım. Kadın sanatçıların sanatla, müzikle, hayatın kendisiyle olan yolculuklarının hikayesi, sanatı ebedi kılmak için verdikleri bedeller ve duruşları; eserlerini yeni nesiller için daha önemli kılacağını biliyorum.”

Şehriban Aslan /Amed-Şûjin

EN SON EKLENENLER