OHALde fantezi!

Vatikan’da bir şeyler oluyor; Papa hazretleri uzun süredir dua etmek için balkona çıkmıyor, hatta hiç ortalarda görünmüyor. Kutsal adamın hasta olduğuna dair haberler üzerine on binlerce insan dua etmek için San Pietro Meydanı’nda toplanıyor. Bilmedikleri, Vatikan yönetiminin dünyadan sakladığı bir şey var: Papa’nın içine şeytan girmiş, Katolik Kilisesi’nin en büyük düşmanı Katolik Kilisesi’nin en büyük adamını ele geçirmiş!

ohalde-fantezi-194020-1.

2015’te dört fasikül halinde yayımlanan Roman Ritual adlı çizgi romanda John Brennan adlı rahip karakterin bu şeytanla mücadelesi anlatılıyor. Uzmanlık alanı ‘şeytan çıkarma’ (exorcism) olan Peder Brennan, şeytan tarafından zaptedilen ‘patron’u kurtarması için Kolombiya’dan apar topar Vatikan’a çağrılır. El Torres’in ‘kirletilmiş kutsallık’la ilgili hikâyesinin çok çarpıcı bir görsellikle anlatıldığı çalışmanın sonunda Papalık makamına musallat olanın kilise okulunda bir kardinalin tecavüzüne uğrayıp öldürülmüş bir kız çocuğunun doğaüstü intikam arzusu olduğu ortaya çıkar. Bu bilgiye ulaşan Brennan bildik şeytan çıkarma ritüelini yerine getirmek için değil, küçük kızın Katolik kilisesini affetmesini sağlamak için uğraşır.

Dinlerin en ilkel güdüleri kullanarak insanları kontrol altında tutmasını sağlayan bu tür anlatılar korku filmleri ve çizgi romanlar için çok uygun. Güncel politik olayları açıklamak için cinlerle şeytanlarla ilgili hikâyelere başvurduğunuzdaysa ancak gülünç olabilirsiniz. Hatta örneğin Türkiye’de bazı ‘siyaset bilimci’lerinki gibi tespitler yaparsanız gülünç bile olamazsınız! Mesela şu ifadeleri “Ankara’da bir şeyler oluyor!” diye başlayan bir fantastik anlatıda görmüş olmayı çok isterdim: “Fetö, manyetik dalga ya da büyü denilen yöntemle hedef aldığı kişilerin iç organlarına sirayet edip kanser yapma kapasitesine sahiptir. Fetö, 17 Aralıktan sonra beddua seansları düzenleyerek sayın Cumhurbaşkanımız ve hanımını hedef almamışlarmıydı? Ne çabuk unuttunuz. Fetö üyeleri büyü ve beddua seanslarının etkili olacağına okadar inanmıştıki sayın Cumhurbaşkanımızın ölüm tarihini bile veriyorlardı. Pensilvenya şeytanı, kendini ziyarete gelenlere, histerik bir şekilde dizini vurup Cumhurbaşkanımız için ‘uzun çok hasta, ölecek’ demedimi? Sayın Cumhurbaşkanımızı ve ailesini Pensilvenya şeytanının metafizik saldırısından yani büyülerden ümmetin duaları kurtardı, hamdolsun.” (Ö. Turan, 5 Ekim 2016 tarihli tweetler. İmlaya dokunulmamıştır.)

İnananların sayısının epey fazla olduğunu sandığım bu müthiş ötesi açıklamalar Aralık 2002-Mart 2003 arası Zambia’da yaşanan bir olayı anımsatıyor: Zambia polis teşkilatı, usulsüz askeri harcamalar yaptığı gerekçesiyle aradığı eski Dışişleri Bakanı Katele Kalumba’yı aylarca bulamadı. Aslında Kalumba ülkenin kuzeybatısındaki çiftliğindeydi ama polislerin çiftliğe her gelişinde öyle iyi saklanıyordu ki hiçbir iz bulunamıyordu. Nihayet Mart ayında Kalumba çiftlikte yakalandı. Polis teşkilatı aylar süren bu rezalet için yarı resmi bir açıklama yaptı: Kalumba, büyücülerden görünmezlik büyüsü yardımı aldığı için yakalanamamıştı.

2003’ün Zambiasıyla 2016’nın Türkiyesinin ‘akıldışılık’ konusunda birbirine bu kadar benziyor olması çok ürkütücü… Bir grup İslamcının neoliberal küreselleşme sürecinde birlikte palazlandıkları başka bir grup İslamcıyla bozulan iş ilişkilerini böyle doğaüstü hikâyelerle görünmezleştirme ve mistikleştirme çabası, ‘içine şeytan giren papa’ hikâyesini bile gölgede bırakan bir fantezi dünyasını gösteriyor. Bu sadece gülerek okuyup geçebileceğimiz bir dünya olsaydı keşke…

EN SON EKLENENLER