Cumhuriyet’e sansüre tepki: AKP – FETÖ ilişkisi’ni sansürle örtemezsiniz

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Cumhuriyet Gazetesi’nin AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’ya ilişkin yaptığı habere erişim engeli getirilmesini kınadı. Yarkadaş, “Gazeteci, soru soramayacaksa ne yapacak?” dedi.

Erişim engeli geldi…Hayati Yazıcı’ya soru bile yasak

HABERE YASAK GELDİ

Cumhuriyet Gazetesi’nde Aykut Küçükkaya imzalı yayınlanan bir haberde, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın oğlunun FETÖ bağlantılı işadamıyla yaptığı ortaklığı dile getiren haber, Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce erişime engellendi.

“İşte siyasi ayak” ve “Yazıcı’ya 10 soru” başlığıyla yayınlanan haberlere hakimlik kanalıyla erişim engeli getirilmesini eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “5651 sayılı kanunun kötüye kullanımı, sansür mekanizmasını güçlendiriyor. Gazeteciler artık soru bile soramıyor. Gazeteciler soru soramayacaksa ne yapacak?” dedi.

“GERÇEKLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR”

 Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan haberin, AKP – FETÖ ilişkilerine ışık tutması açısından önemli bir kanıt olduğunu belirten Yarkadaş, “Ortaya çıkan ilişkiler yumağı, hakim kanalıyla unutturulmak isteniyor. Habere erişim yasağı getirilirek, toplumun bilgiye erişim hakkı engelleniyor. Bunun adı sansürden başka bir yeş değildir” ifadesini kullandı.

“CUMHURİYET VE SÖZCÜ’NÜN SUÇU NE?”

Hayati Yazıcı’nın oğlunun FETÖ bağlantılı şirketle olan ilişkisini anlatan haberin hakimlik tarafından erişime engellenmesinin başka bir çelişkiyi daha gösterdiğini anlatan Yarkadaş şöyle konuştu:

“Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu başkanı Akın Atalay, oğlu MASAK tarafından soruşturulan bir parkeciden 2500 TL’lik alışveriş yaptığı için tutuklu… Cumhuriyet’in ombudsmanı Güray Öz, FETÖ şüphelisinden 15 TL’lik pide sipariş etiği için cezaevinde dokuz ay yattı. Cumhuriyet’in çizeri Musa Kart, ETS Tur’un, ByLock kulanıldığı söylenen telefonunu arayıp tatile gitmek istediği için dokuz ayını hapiste geçirdi. Gazeteci ağabeyimiz Orhan Erinç, telefonunda ByLock olduğu söylenen bir kaymakamla konuştuğu için yargılanıyor.”

Yarkadaş verdiği örnekleri şöyle sürdürdü:

“Keza; Sözcü Gazetesi’nin Sahibi Burak Akbay, FETÖ şüphelisi olduğu söylenen bir mağazadan ofisine koltuk aldığı için FETÖ’cü olmakla suçlanıyor. Üstelik MASAK raporu, bu alışverişin FETÖ’yle ilişki kapsamına girmediğini 17 Mayıs 2017’de rapor haline getiriyor.

Tüm bu absürdlüklere rağmen, hayatını FETÖ’ye karşı mücadeleyle geçiren gazeteciler ve gazete sahipleri, iktidar tarafından FETÖ’cü ilan ediliyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın oğlu ise FETÖ irtibatlı bir şirketle ortaklığını hiçbir şey olmamış gibi sürdürmeye davem ediyor. Gazeteci Aykut Küçükkaya, buna dair belgeleri ortaya koyunca, iktidar yargıyı devreye sokuyor ve haberi erişime kapatıyor.

İşte bunun adı gerçeğin ortaya çıkmasından duyulan korku, kaygı ve paniktir. AKP, Cumhuriyet’in ışık tutuğu gerçeği karartmaya ve görünmez kılmaya çalışıyor. Yapılan sansür, halkın haber alma ve düşüncesini özgürce oluşturma hakkına yönelik bir saldırıdır. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, AKP – FETÖ ilişkisi, dünyanın yuvarlak olduğu gerçeği gibidir ve hiçbir güç bu gerçeğin üstünü örtemez, unutturamaz.”

EN SON EKLENENLER