MOZ: Trump teflonla kaplanmış gibi

ABD Temsilciler Meclisi, görevini suistimal etmek ve Kongre’de soruşturmayı engellemeye çalışmakla suçlanan Başkan Trump’ın Senato’da yargılanmasına oy çokluğuyla karar verdi. Volksstimme gazetesi, hakkındaki azil süreci Senato’ya havale edilen Başkan Donald Trump hakkında şu yorumu yapıyor:

“Donald Trump’ın, muhalefetteki Demokratların lideri Nancy Pelosi’ye yönelik yazılı saldırısı utanmazlıktır. ABD’de siyasi adabın çürüme süreci bir kez daha, devletin birinci adamı tarafından zirveye taşınıyor. Hem de Trump’ın, ‘azil haçlı seferi’ ve ‘Amerikan demokrasisine karşı açık bir savaş’ ifadelerini kullanarak gerçeği ters yüz etmesiyle. Oysa başkanlığının başından beri demokrasi kurallarının içini boşaltmak ve her türlü denetimden kaçmak için elinden geleni ardına koymayan kendi idi. İster seks skandalı, isterse Ukrayna vakası olsun, Trump her türlü rezilliğinin üstesinden gelmeyi başardı. Gerçeklerle arası pek iyi değil; iç savaşın ne olduğunu ABD 150 yıl önce yaşadı. İlerici kuzey eyaletleri, aşırı muhafazakar güneylilere karşı galip gelmişti. Kuzey eyaletlerinin lideri de Abraham Lincoln’du. Cumhuriyetçilerdendi.”

Aynı konuyu irdeleyen Märkische Oderzeitung, Başkan Trump’a verilen desteğin, onca kriz ve skandala rağmen azalmadığını ifade ediyor:

“Tüm bu yaşananlar Trump’ın seçmenler nezdindeki popülaritesini zerre kadar etkilemiyor. Onu onaylayanların oranı belki çok yüksek değil ama sağlam bir destekçi kitlesi var. Cumhuriyetçilerin önde gelen isimleri de, bu durum değişmediği sürece, her ne kadar onu görgüsüz biri olarak görseler de desteklerini esirgemeyecektir. Hiçbir şey, hayır son üç yılda yaşanan ve Trump hakkında duyulan hiçbir şey onu etkilemedi. O telefon görüşmeleri, o skandallar… Her şey, sanki teflonla kaplıymış gibi bu adamın üzerinden kayıp gidiyor.”

ABD’nin tüm yaptırım uyarılarına rağmen, Almanya Başbakanı Merkel’in Rusya doğal gazını Almanya’ya taşıması planlanan Kuzey Akım 2 projesinden vazgeçmeyeceklerini açıklaması, Münchner Merkur gazetesi tarafından şu satırlarla yorumlanıyor:

“Burnunun dikine gitmek çok da akıllıca bir tavır değildir. Ancak Merkel Almanyası Kuzey Akım Boru Hattı ile bunu her şeye rağmen deniyor ve şu anda Amerikan Kongresi’nin her iki kanadı tarafından yaptırımların onaylanmasının ardından, acemice yürüttüğü enerji politikasının sonucu olan cam kırıklarıyla karşı karşıya. Almanya hükümetinin izlediği manevralarla kendini yine bir çıkmaza soktuğunu anlamanız için, Donald Trump’ın kendi ülkesinin çıkarlarını en sert biçimde ön plana koyan siyasetini beğenmeniz gerekmiyor. Daha önce sığınmacılar ve nükleer enerjiyi terk etme politikalarında da yalnız başına hareket etmek pahalıya patlamıştı. Merkel’in bilançosu bir hayal kırıklığı: Almanya’yı enerji politikaları açısından Rusya’ya, dijital altyapı konusunda (bakınız 5G) Çin’e ve sığınmacı siyasetinde de Türkiye’ye bağımlı kıldı. Bu ‘dostların’ Berlin’e gerekli faturayı kesecekleri gün mutlaka gelecek.”

Dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden  PSA ile Fiat Chrysler’in birleşme kararına dair Hannoversche Allgemeine Zeitung’un yorumu şu şekilde:

“Peugeot, Citroën, Opel, Vauxhall, DS, Fiat, Alfa Romeo, Maserati, Lancia, Chrysler, Dodge ve Jeep’ten oluşan marka kargaşasının herhangi bir albenisi yok. Fransızlar bugüne dek daha az otomobil satmış olsa da daha çok para kazandı. PSA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Tavarez’in liderliğini üstleneceği büyük şirketin amacı  piyasada daha etkili olmak. Ancak bu yeni yapı, artan satış adeti dışında rakiplerinin gözünü korkutacak bir şey sunmuyor. Elektrikli otomobiller ya da sürücüsüz araçlar gibi geleceğe dair konularda, istikameti sektörün diğer isimleri belirliyor.”

dpa / ET,TY

© Deutsche Welle Türkçe

EN SON EKLENENLER