NK: Almanya kriz bölgelerinde kendini suçlu duruma düşürüyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile eyalet başbakanları Çarşamba günü korona krizinde süreci değerlendirecek. Almanya’da yaşamın kademeli olarak normale döndürülmesi konusu masaya yatırılacak. Almanya’nın önemli ulusal bilim akademisi Leopoldina ise bu konuda önerilerini sundu. Hannoversche Allgemeine Zeitung, Leopoldina’nın ancak sıkı koruma önlemleri altında bunun mümkün olabileceğini belirtmesine vurgu yapıyor:

“Almanya’da tüm farklı krizden çıkış senaryolarının tek bir ortak noktası var: Hepsi bir tarih vermekten kaçınıyor ve gerekli koşullardan söz ediyor. Başbakan Merkel’in de güven duyduğu Leopoldina için de hastanelerin yeterli düzeyde hazır olması ön koşul. Hastanelerde yataklar boşaltılmış ve acil durum planları hazırlanmış olsa da – örneğin koruyucu malzemeler konusunda – hazır olduklarına dair halen şüpheler var. Görünüşe göre yayılması yavaşlayan virüsün hızla yeniden alevlenmesi riskini  Başbakanlık ve pek çok eyalet göze almak istemiyor.”

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) korona krizi nedeniyle günlük ham petrol üretim miktarını 1 Mayıs’tan 30 Haziran’a kadar 10 milyon varil azaltma kararı alması Alman basınında öne çıkan konular arasında. Stuttgarter Nachrichten gazetesi kesintilerin yeterli olmayacağı görüşünde:

“Aylardır ham petrol fiyatları düşüyor. Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki ticaret savaşından da etkilenmiş olan dünya ekonomisinde görülen bitkinliğe şimdi de korona krizi eklendi. Kimse bunun petrole olan talebi nasıl etkileyeceğini bilmiyor. Neredeyse tümü yerden kalkmayan uçakların kerosene ihtiyacı yok. Toplumlar ev hapsindeyken araba kullanmıyor ve yakıt almıyor. Bu nedenle petrol ülkelerinin ürünleriyle yeniden para kazanabilmesi için petrol arzının yüzde 10 oranında azaltılması yetecek mi sorusu öne çıkıyor. Uzmanlar yakıta talebin çok daha fazla azalacağını tahmin ediyor.”

Nordbayerischer Kurier gazetesi ise Almanya’nın korona krizine rağmen savunma sanayisinde aldığı siparişlerin etkilenmemesine değiniyor ve Mısır’a yapılan silah satışını eleştiriyor:

“Alman endüstrisinin büyük kısmı ağır bir resesyon tehdidiyle karşı karşıya iken silah sanayisi alınan siparişlere sevinebiliyor. 2020 yılı Ocak-Mart aylarında Alman hükümeti bu alanda bir milyar 160 milyon euro değerinde ihracata onay verdi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre Almanya dünya genelinde en çok savaş malzemesi satan ülkeler arasında yıllardır dördüncü sırada yer alıyor. Alman silahlarının en iyi müşterisi de otokratik olarak yönetilen, insan hakları ihlalleri görülen ve Yemen savaşındaki taraflar arasında yer alan Mısır. Suudi Arabistan’ın liderliğinde Yemen bombalanıyor, binlerce çocuk açlık ve hastalıktan ölüyor. Bu petrol ülkesine (Suudi Arabistan) silah ihracatını askıya alsa da Almanya dünyadaki kriz bölgelerinde kendini suçlu durumuna düşürüyor. Barış henüz uzak.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise tüm dünyanın yeni tip koronavirüs nedeniyle izole ve korkuyla yaşadığı bu dönemde dayanışmaya esas ihtiyacı olan mültecilere el uzatılmadığı eleştirisinde bulunuyor:

“Esas gerçek şu: Ülkesinden kaçan yüzlerce kişi denizlerdeyken Alman ve Avrupa siyaseti her zaman yaptığını sürdürüyor. Bir kaç ülkenin az sayıda sığınmacıyı almasının dışında tüm Avrupa kapılarını kapatıyor. Korona krizi döneminde ise durum daha da kötü. Alman hükümeti ‘aman sakın daha fazla kurtarmayın’ diyor. Alman siyaseti böyle günlerde hızlı ve kapsamlı kararlar alabileceğini gösterdi ama bunu neden insanlık söz konusu olduğunda da yapmıyor?”

dpa/DK,HS

©️ Deutsche Welle Türkçe

EN SON EKLENENLER