Frankfurter Allgemeine Zeitung, Çin’de başlayan ve bütün dünyaya yayılan, Avrupa’da özellikle İtalya’da hayatı durma noktasına getiren koronavirüs ile mücadele konusunu yorum sütunlarına taşıyor.
“Koronavirüs korkunç bir hal almaya başladı. Bu virüs, İtalya’da olduğu gibi toplumları ve ekonomileri komaya sürükleyebilir. Ekonomik işleyişleri çöküşe götürebilir ve kamusal yaşamın nefesini tüketebilir. Bu salgın pek çok ölüme neden olacak. Koronavirüsün ulusal ekonomilere maliyeti ile yol açtığı zararın ve uzun vadeli sonuçlarının halihazırda kestirilmesi mümkün bile değil. Bu çok bulaşıcı virüs ile mücadelede açık ve net olan ana hedef, yayılma hızını yavaşlatmak. Virüsün yayılması ne kadar yavaşlatılabilirse Almanya’daki sağlık sistemi de virüs ile imtihana kendini o kadar iyi hazırlayabilir.”
Thüringen’de yayınlanan Freies Wort gazetesinde ise koronavirüsün yayılmasını durdurmak amacıyla alınan radikal önlemler, örneğin “okulların kapatılması ne kadar mantıklı?” sorusuna cevap veriliyor.
“Korona yüzünden şimdi okulları ve üniversiteleri tatil etmek, kamusal yaşamı mümkün olduğunca asgariye indirmek, sınırları kapatmak yanlış olur. Çünkü devlet ne kadar sert müdahalelerde bulunursa, vatandaşın normal hayata dönme isteği de o kadar güçlenecektir, üstelik belki hiç de uygun olmayan bir dönemde. Her kim ki günden güne baskıyı biraz daha artırır ise pek yakında sınırlarına dayanır. Ayrıca unutulmasın ki vatandaşlar da işin içinde ve onların da iyi ve detaylı bigilendirilmesi halinde aklıselim kararlar alacağına güvenmek lazım.”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, görev süresinin dolacağı 2024 sonrasında da görevini sürdürmesini sağlayacak ve ona 12 yıl daha iktidarı garanti edecek anayasa değişikliğinin parlamentonun alt kanadı Duma’da onaylanmasına tepkiler Alman basınında geniş yer buluyor. Nordwest Zeitung‘daki yorumda Putin’in stratejik oyununun tuttuğu görüşü hakim.
“Anasayadaki değişiklikle Putin, görev süresine sınırlama getiren uygulamayı ortadan kaldırıyor ve gücünü garanti altına alıyor. Muhalefet anayasa değişikliği reformunu ‘devlet darbesi’ diye niteliyor. İyi de Putin Sistemi’ne karşı hangi alternatifler mevcut? Halihazırda öyle bir alternatif yok. Rusya’daki demokratlar, liberal güçler yakın zamanda da ağırlıklarını koymayı başaracağa benzemiyor. Ülke tamamen radikal milliyetçilerin, popülistlerin ve komünistlerin tuzağına düşme tehlikesiyle karşı karşıya. Öyle olursa mevcuttan daha da da kötü sonuçları olabilir. Rusya’da demokrasi daha başlangıcında, ülkedeki pek çok vatandaş demokrasiyle ne yapacağı bile bilmiyor. Bir sivil toplum yapısı ve özgür basın yok. Putin, otokratik yönetimiyle bu durumu daha da güçlü biçimde oturtuyor. Putin gider ise Rusya’nın tertemiz bir demokrasi olacağını düşünmek naiflik olur.”
Alman basınının yorum sütunlarında bugün öne çıkan bir diğer konu da Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde Demokratların adayları arasındaki yarışta eski başkan yardımcısı Joe Biden’in elini güçlendirmeyi başarması. Aachener Zeitung, Biden’in öne çıkmasının rakibi Trump’ı sevindireceği yorumunu yapıyor.
“Joe Biden’in rakibi olması ABD Başkanı Donald Trump’ı sevindirecektir, zira Trump için durum daha da kötü olabilirdi. Biden’in Demokratlarda yarışı galip bitirme yönünde ilerleyeceği şüphe götürmez. Ancak bu durum Demokratların başkanlık yarışını da başarıyla yürütecekleri anlamına gelir mi, o şüpheli işte.”
DPA,DW / ETO,JD
© Deutsche Welle Türkçe